Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
glenay
glenay

Vatan sana canım feda

Yorum

Vatan sana canım feda

5

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

769

Okunma

Vatan sana canım feda

Vatan sana canım feda




Bir gün önceden başladı heyecanı. Yarın bayramdı. Son yıllarda Cumhuriyet bayramı ve
on Kasımlarda Ankara’ya gitmeyi bir alışkanlık haline getirdim. Yine gidecek, Atatürk’ün
eşsiz varlığında huzur bulacaktım. Değil mi ki o en zor koşullarda yoktan bir milleti ayağa
kaldırmıştı.Yine başarmak mümkündü.


O’na bayraklarıyla yaşlı genç demeden koşup gelenler de aynı düşüncedeydi. Kimi

çocuğunu omzunda taşıyarak çıkıyor merdivenleri, kimi bastonuyla. Kimileri gurup gurup

geliyordu. Kimi zaman sözgelimi eski Türk bayraklarından birini taşıyan bir gurup polisce

engellenmişti. Ben dalıp, yolumu kaybedince o bayraklı gurubu takip ederek Anıt Kabir’e

gelmiştim.

Bu bayram yine Ankara’ya Anıtkabire doğru yola çıktım. Otobüs beklemek çok uzun geldi

derken otobüs de ağır aksak yol aldı, yolda yolcu toplayacağım diye. Ankaraya gelinceyse

bayram nedeniyle bazı yollar kapatılmıştı. Yine arka yollardan dolanıldı.Araçlar İstanbul

trafiği gibi güçlükle ilerliyordu. Tandoğan köprüsünü görünce, beni burada bir yerde

indirin dedim. Etrafımız ağır vasıta araçlarıyla adeta çevrilmişti. Burada inmeniz zor

dönüşte indireyim dedi sürücü. Zor belâ araç aşağıya dönerken indim.


Ellerinde bayraklarla giden kimseleri aradı gözlerim.Aşağılardangelenleri gördüm. Ankara’lı

olmama rağmen hep yanımda birileriyle gelirdim buraya. Bilinçlenip, duracak zaman

olmadığını anladığımda yollara düştüm. Bir parti veya derneğe üye olmadığım için, tek

başıma sürdürdüm tek kişilik direnişimi. Yine de milyonlar vardı yanımda; oldukça

kalabalıktım.


29 Ekim günü amacım yine Anıtkabire gitmekti, topluluklara karışarak. Atılan sloganlar

eşliğinde, bazen de onlara katılarak. Sözgelimi onuncu yıl marşını ve andımızı birlikte

halkla okuyarak varolduğumu hissetmek. Geçen on Kasımda yaşlı bir kadının tek başına,

elinde bayrağıyla tek kişilik ordusunun fotoğrafını çekmiştim. Aslında benim de ondan

farkım yoktu.Pek çok kişi de bu duruumdaydı. Sanki herkes vatan savunmasına gelmişti;

tek kişilik, iki, üç yada daha fazla kişiyle bir bölük, bir ordu olmuşlardı. Haykırışları

yürüyüşleri yürektendi..

Bu kez yine bayraklı kişileri takip ettim. Anıtkabire gitmiyorlardı. Polislerin kontrol ettiği

yerden giriyorlardı çoluk, çocuk.Düşündüm bir an. Ben de oraya girmeliydim.Neden herkes

bu boş araziye giriyordu.

Bir noktada herkesi polisler tek tek arıyor, sonra giriliyordu.Erkek polisler erkekleri bayan

polisler de bayanların çantası, neyi varsa bakıyordu.Kontrolden geçip yürüdüm. Buraya ilk

kez geliyordum.Sol tarafa insanlar dizilmiş,bir şey bekler gibiydiler. Sonunda konuşulanlar

bana bayram yeri olduğunu anlattı. Geçit resmi daha başlamamıştı. Herkes merakla

bekleşiyordu. Hava mevsimine göre hayli sıcaktı. Üstüme kalın bir şeyler giymediğime

sevindim. Herkes sıcaktan bayılmış gibi geldi bana. Anne babalarını gidelim diye üzen

çocuklar hariç.


Bir ara herkes gökyüzüne bakmaya başladı.Bakınca gökyüzünde, çok yüksekte paraşütle

atlayanlar olduğunu gördüm. Gökyüzünde bayraklar dalgalandırıyorlardı. Yavaş yavaş

sanki gönderden usulca indirilen bayrak gibi aşağıya doğru süzülüyorlardı. Cumhurbaşkanı

başbakanın sonra locada bulunan herkesin de bizler gibi gözlerinin bu paraşütçülerde

olduğundan eminim.


Yürüyerek bayağı bir yol katetmiştim hipotromda. Az daha gitsem karşımda bütün devlet

erkânını görürdüm ama ben onlar için gelmemiştim. Görmek istediğim bir kabir de olsa

orada yatan insan bu ülkenin kurtuluşu için önderlik etmiş büyük bir insandı; Atatürk’tü.

Ona sahip çıkmak demek,ilke ve devrimlerine sahip çıkmaktı.Cumhuriyete sahip çıkmaktı.

eve gidince öğrenecektim oradaki insanların tomayla karşılandığını.


Az sonra geliyorlar fısıtlıları, sesleri duyuldu. Özellikle çocuklara söyleniyordu geliyorlar

diye. Bir araç oradan döndü diğerleri geliyor deniyordu. Çok yavaş ilerlediler. Yanımıza

gelmeleri zaman aldı. Askeri araçların üstünde fesli kişiler oturmuştu. Sanıyorum, bunlar

bir kaç askeri kıtaydı.Pek çok öğrenci gurubu da geçitte yürüdüler. Gerçekten halktaki o

bizim kazamızda olan bayram törenlerindeki coşku yoktu. Az alkışladılar. Nedenini

düşündüm.Hava sıcaklığından mıydı yoksa halkımızda eksiltilen,askerin adeta darbe yapılır

gibi tutsak edilmesinden mi? Asker bu yüzden milletin gözünde değer mi yitirdi? En çok

alkışı süvari birliği aldı.

Belkide onların atlarıyla çok daha yakınımızdan geçmelerindendir.Belkide Türklerin atlara

olan sevdasındandır.


Herkes uçaklar geçecek diye konuşurken jetler üçerli guruplar halimde gökyüzünü

adeta delerek geçiyorlardı. Ellerimle bu büyük seste kulaklarımı kapatıyordum. Jetleri

gitmesem de evimde görebiliyordum.Tam evin üstünden geçiyorlardı.


Beni en çok etkileyen olay sahadan çıkışımda oldu. Bir bölük bando takımı asker marşlar

söylüyorlardı. Sözlerin etkisi bir yandan, diğer tarafta baş tarafta eski, sanki yaşlı bir

selâm vererek duruyordu. Selâm verdiği eli hastalıktan tabii durmadan titriyordu. O bu

durumunu hiç umursamıyor elini indirmiyordu. Her marşın etkisi hem bu durum gözlerimi

yaşarttı. Çubuk arabalarının olduğu yere doğru yürürken uçaklar hâlâ gösteri uçuşu

yapıyordu ve kulağımda askerlerin "vatan sana canım feda ve şehitler ölmez vatan

bölünmez" sesleri çınlıyordu, uçakların gökyüzünü yırtan sesleriyle birlikte..





31. 10. 2014 / Nazik Gülünay







Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Vatan sana canım feda Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Vatan sana canım feda yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Vatan sana canım feda yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
cuneyt.akar.714
cuneyt.akar.714, @cuneyt-akar-714
31.10.2014 17:35:40
6 puan verdi
==AĞLAMA ANAM ABİM ŞEHİT GİTTİ===

ocağımıza ateş düştü
anamın gözünden yaş düştü
orduya siz çöktü
ağlama anam karalar bağlama

anam abim devleti devlet bildi
bayrağımızı namus bildi
nöbetini kardeşine devretti
ağlama anam abim şehit gitti

pelitli yatakta siz çok tü
sanki gökyüzü yere düştü
ALLAH her şeyi görüyor
ağlama anam karalar bağlama

ALLAH sevgisi kalbimizde
imanımız yüreğimizde
abimin ruhu sat olsun
mekanı cennet olsun anamm


cüneyt akar 31:10:2014 guzel kalem eline sağlık
Kemnur
Kemnur, @kemnur
31.10.2014 13:59:13
8 puan verdi
DOLU DOLU YAŞAMIŞSINIZ GÜNÜ. BEN DE YAŞAMAK İSTERDİM, KISKANDIM.GERÇİ OKURKEN SİZİNLE BERABERMİŞİM GİBİ, BEN DE YAŞAMIŞ GİBİ OLDUM. YAZINIZ HARİKAYDI. TEBRİKLER.SAYGIYLA
UÇUK
UÇUK, @ucuk
31.10.2014 12:58:52
Güzel bir yazıydı,saygımla.
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
31.10.2014 11:10:13
Gerçekten güzel tarif etmişsiniz bayramı.
Ankara'da yaşadığımız altı yıl boyunca, ailece hiç bir bayramı kaçırmazdık.
Ankara bayramları bir başka güzel oluyor.
O günler canlandı gözümde tekrar.
Ve tebessüm ettim yine, süvari birliklerinin ardından gelen yer süpürme araçlarını düşünerek.
Güzel günler.
Bayramlarımız güzel bizim.
Eskisi kadar heyecanlı olmasa da.
Etkili Yorum
kempol
kempol, @kempol
31.10.2014 01:22:20
Evet istediğinde ve gerektiğinde bu Milletin yapamayacağı fedekarlık ve eylem yoktur Nazik Gülünay. Dün senin gibi bunu bir kere daha gördüm, göksüm kabardı, eski okul çağlarımda ki gibi heyecanlandım, içimi umutlu sevinçler kapladı. Cumhuriyet yürüyüşleri geldi gözlerimin önüne. O görkemli ve inançlı yürüyüşler ki, tutucu ve gerici bir başbakanın istifasına, hayli umutlanmış sahtekar gösteriş dincilerinin geri çekilmelerine neden olmuş, arkasından laik demokrasiyi amaçlayan yeni bir hükumet kurulmuştu.

Halkın önünde ve yanında yürüyen önderlere ihtiyaç var. Ne yazık ki böyledir, lider toplumudur bizim halkımız.Mayası böyle, güvendiği, inandığı, liderlerini ölümüne destekler. Hele de ATATÜRK gibi cesur ve halkıyla her olumsuzluğun ve en katı sorunların üzerine yürüyen liderini bulur ve görürse, onunla beraber harikalar yaratır. Nitekim tarihlere yazdıkları kurtuluş savaşı başarısı da böyle bir şeydir.
Halk liderini bulacak, onu sevecek ve onun gerçek bir halk önderi olduğuna inanacak. İşte o zaman ulusal bütünlüğü de, toplumsal kalkınma ve gelişme de doruklara tırmanır, zirve yapar.

harikulade heyecan ve sevinçlerle çok gerçekci ve coşkulu yazıp anlatmışsınız, bu sene ki CUMHURİYET BAYRAMI kutlamalarını.
Bende sizi içten tebrik ve taktirlerimle kutlayıp sonsuz saygı ve sevgilerle selamlıyorum, değerli dost şairim Nazik Gülünay. Kemal Polat
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL