(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Pek zorlu bir tarih diliminin, çetin geçtiği ya da geçeceğini muştulayan başlangıcından ağızlarımıza srülen bir parmak balın gerisini beklemek boş olmazsa da, hoş bir beklenti olmaz umarım...
Sen çok gıcık bir ağabeyimsin hem de çok gıcık...sen bu diziye başlarken demedin mi...seri halinde yazacağım diye ve bir yorumunda kitaplaştırma aşamasına geldiğinde bir kez daha elden geçiririm tarzında bir şeyler okumuştum.. Okunurluğu düşükmüş :)) ha ha ha :) Ha tamam bir gerçek var ki on kişiden kaçı kitap okuyor ki..Ki yüz kişiden kaçı internetten kitap okusun..Tolstoy, Ömer Seyfettin...onlar ilk yazdıklarında milyonlarca mı okundu anında....Zamana iz bırakmak değil mi yazmak... Gelelim İlhan Kemal Dostum'un yorumuna, o çokça dobra bir o kadar içtendir her zaman (ki hem yazılarından hem yorumlarından bilirim ki sen de benim kadar iyi tanırsın yazılarını ve yorumlarını) Kitaba geçeceği an dikkate alınacak güzel bir eleştiri...Ben olsam bir pembe ekler matbaada ona teşekkür ederdim... Neyse konu farklı kanallara akacak. Ben kısa kestirme yoldan gireyim...Peki...peki o zaman ben ve benim gibiler ( yazma heveslileri) hiçbir vakit ve hiçbir süretle asla ama asla bir şey yazmamalı/yız...
Ben seni okumayı seviyorum sabahtan uyanınca...çok uzarsa karışmam kızarım sana...ister bu diziye devam et ister herhangi birine seni okumak istiyorum gıcık abim....
Gregory Palamas... Bu beyefendinin benim hayatımdaki yeri büyüktür (Sebebi hikaye konusu). Bindiği tekne Tenedos adası açıklarında Türk korsanlar tarafından ele geçirilir ve kendisi Osmanlı'ya esir düşer. Yazınızdan çıkardığım kızının da bu gezide ona ve kaderine eşlik ettiği yolunda. Başka kaynaklarda kendisiyle ilgili bir sey okuduğumu hatırlamıyorum. Gregory Palamas erken yaşta (20) manastıra giriyor. Hatta manastıra kapanma konusunda onu annesi, iki kız ve de iki erkek kardeşi de takip ediyor. Her ne kadar 1326 ve 1331 yılları arasında manastırdan ayrılmak zorunda kalıp, Selanik'e yerleşip rahiplik yapıyorsa da kendisinin her zaman asetik bir hayat sürdüğü kayıtları var (Kendisi bir hesychast: Yalnızlığı arayan, ibadetini tasavvufi diyebileceğimiz şekilde yapan biri). Sonrasında kilisede hızla yükseliyor ki bu da onun evlilik yapmasına resmi engel teşkil ediyor. Bu yüzden herhangi bir şekilde kızı olması pek olası gelmiyor (Ama kesin bir şekilde 'Kızı olması imkansızdır' diyemiyorum). Dahası, tutsaklığı sırasında Palamas Osmanlı sarayında ağırlanıyor. Böyle önem verilen bir tutsağın kızının esir pazarında satılması da yine düşük bir olasılık.
Bir detaya takıldım ama Gregory Palamas'In adını görünce eski bir dosta rastgelmiş gibi oldum. Anlayışla karşılayacağınıza inanıyorum. Saygılarımla.
Sen çok gıcık bir ağabeyimsin hem de çok gıcık...sen bu diziye başlarken demedin mi...seri halinde yazacağım diye ve bir yorumunda kitaplaştırma aşamasına geldiğinde bir kez daha elden geçiririm tarzında bir şeyler okumuştum.. Okunurluğu düşükmüş :)) ha ha ha :) Ha tamam bir gerçek var ki on kişiden kaçı kitap okuyor ki..Ki yüz kişiden kaçı internetten kitap okusun..Tolstoy, Ömer Seyfettin...onlar ilk yazdıklarında milyonlarca mı okundu anında....Zamana iz bırakmak değil mi yazmak... Gelelim İlhan Kemal Dostum'un yorumuna, o çokça dobra bir o kadar içtendir her zaman (ki hem yazılarından hem yorumlarından bilirim ki sen de benim kadar iyi tanırsın yazılarını ve yorumlarını) Kitaba geçeceği an dikkate alınacak güzel bir eleştiri...Ben olsam bir pembe ekler matbaada ona teşekkür ederdim... Neyse konu farklı kanallara akacak. Ben kısa kestirme yoldan gireyim...Peki...peki o zaman ben ve benim gibiler ( yazma heveslileri) hiçbir vakit ve hiçbir süretle asla ama asla bir şey yazmamalı/yız...
Ben seni okumayı seviyorum sabahtan uyanınca...çok uzarsa karışmam kızarım sana...ister bu diziye devam et ister herhangi birine seni okumak istiyorum gıcık abim....
Benim yorumum da biraz TRT döneminin trafik eğitim programını andırmış. Soner Ağın ''Hayır, Kadeş savaşı Salı değil Perşembe günü oldu. Tarih affetmez!'' diye basın açıklaması yaptığı programdan bahsediyorum. Ben de benzer şekilde bu güzel anlatıya böyle gereksiz bir müdahelede bulundum. Palamas'ın kızı işte söz konusu olan. Varmış ki köle pazarında satılmış. Nokta.
Saygıdeğper hocsm, suç üstü yakaladınız beni...Bunu bu sitede başarabilecek tek kişi de sizdiniz zaten...Evet Gregory Palamas Selanikli bir başpiskopos ve esir olarak Bursa'ya geliyor. Şehzade Süleyman ile uzun sohbetleri oluyor ve iyi ağırlanıyor. Ülkesine döndüğünde de Türklerin ne denli medeni insanlar olduğunu övgü ile halk ınıun Türklere bakış açısında değişimler yaratıyor... Bir başka kaynakçada , ız üstündeki hatanın telsanırım İ.H.Uzunçarşılının Büyük Osmanlı Tarihindeki dipnotlardan birinde, Geliboluya ve oradan Bursaya gidişi esaret nedeniyle değil de, kız çocuğunun izini sürdüğüne dairdi. Osmanlıda biliyorsunuz getirilen esirler mukabilinde bir vergi alınırdı ve ihtilafları yörenin kadıları çözerdi. Benim kurgumda da buradan hareketle kadı Orhan'ın kızı görüp beğendiğinden hareket ederek Türk akıncıların yanlışlıkla esir edindikleri kıza ve dolayısıyla Gregory Palamas'a yapılan haksızlığın Osmanlı Sarayının desteğiyle torun Mustafa'nın başpiskopasa verilek telafi edilmek istenmesi ve bu konuda Samancı Mustafa'nın mücadelesi anlatılacaktı...Samancı Mustafayı bu yorucu mücadelesi öldürecekti. Neyse, boyumuzdan büyük bir işti zaten...kestiğim iyi olmuş...saygıyla,
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.