Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
sami biberoğulları
sami biberoğulları

ENTEB'İN HEMAMLARİ

Yorum

ENTEB'İN HEMAMLARİ

20

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

1984

Okunma

Okuduğunuz yazı 25.4.2014 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
ENTEB'İN  HEMAMLARİ

ENTEB'İN HEMAMLARİ


Biliyorum uzun bir yazı olacak ama bu yazıyı bölmeye gönlüm elvermedi. Bir de konunun Anteple ilgisi var ama hamamlarıyla uzaktan yakından ilgisi yok.
-----------------------------------------------------------------------------
1983 Yılı Eylül ayı ortalarıydı. Bir kaç parça kapkacak, en ucuzundan bir iki beyaz eşya ve bir iki tahta kanepeden ibaret eşyamızı ufacık bir 50 NC tabir edilen kamyona atmış Manavgat’tan, tayinimin çıktığı Batman’a doğru yol alıyoruz. Manavgat-Alanya-Gazipaşa- Anamur vs derken Mersin’e kadar devamlı sahil şeridinden gittiğimiz için yolculuk keyifli. Her ne kadar kamyonun/ ya da kamyonetin ön tarafında ben, eşim, üç aylık bebeğimiz Sinan ve kayınbiraderim Ramazan ile birlikte dört kişi bizim aile, bir de öğrencilerimden Musa’nın babası Murat Amca( Kamyon şoförü ) olsa da, yani toplamda beş kişi ıkış tıkış gitsek de henüz Akdenizdeyiz ve keyfimizi kaçıracak bir şey yok arasıra Sinan’ın altını temizlemek zorunda kalmamız dışında...Bir de daha önce hiç görmediğimiz Batman’a gidiyor olmak var işin içinde tabii ki.

Hey gidi günler hey bee..O beş kişilik yolculuktan hayatta sadece iki kişi kaldı... Murat Amca kilolu bir adamdı. Kalp krizinden öldü çok seneler önce. Mekanı Cennet olsun. Sinan’ım, Batman’a geldikten altı ay sonra öldü tüm vücudu kangren olarak. Kayınbirader Ramazan ise on altı yaşında intihar etti pamuk için kullanılan Tamaron adlı bir zehiri içerek... Kala kala sadece ben ve eşim kalmışız ki aslında biz de yaşıyor sayılmayız. Ben İstanbul’da , o Fethiye’de bir ölü olarak - yaşamak denirse- yaşayıp gidiyoruz işte.

Neyse...Çıkalım bu hüzünlü konulardan. Nerede kalmıştık? Evet...Mersinden çıktık. Adana zaten bir saatlik yol. Adanayı da aştık. Kamyon daha sonra bir yokuşu tırmanmaya başladı ki sormayın. Mubarek çık çık bitecek gibi değil. Sordum Murat Amca’ya ’’ Amca bu dağlar ne dağı? Ne derler bu dağlara ?’’ Cevap verdi: ’’ Bu dağlara Gavur Dağı denir’’ Hımmmm..Demek ki Antep, Urfa , Maraş ve Adana’nın savunulması sırasında Fransız gavuruyla boğaz boğaza savaştığımız bu yüzden de Gavur Dağları denen Amanoslardaydık.

Gavur Dağlarını da aştıktan sonra Gaziantep’e ulaştık. Hayatımda ilk kez görüyordum bu şehri. Yolumuza devam ettik. Nihayet oldukça uzun demir bir köprüye ulaştık. Burası da Urfa’nın Birecik ilçesiydi. Burada da dünyanın en ender görülen canlısı olan kelaynak kuşlarını gördüm. Hindi ile leylek arası bir kuş)))

Daha sonraki yıllarda bir kaç defa Antalya’da yaşayan babamı ya da Fethiye’de yaşayan kayınbabamı görmek için yaz tatillerinde yolculuk yaptığımızda görmüştüm Birecik ve Gaziantep’i.Yıllar sonra Batman’dan da ayrıldığımda her iki yerleşim yeri de benim için sadece bir anı olarak kalacak sanıyordum ama yanılmışım.

Efendim bahsetmiştim size bende iki tane safkan Kangal olduğundan... İşte bunlardan büyüğü olan Cihangir diğer cins Kangallardan çok daha cinstir. Diğer Kangallarda olmayan mesela uçma özelliğine sahiptir. ( Yahu bildiğiniz Kangal değil..Oğullarım... Ben onlara Kangallarım diyorum. ) Uzun zamandır yakın mesafe uçuşları yapan bu Kangalım bu sefer oldukça uzak bir mesafe uçuşu yaparak Gaziantep’e kondu. Böylece yıllardan sonra Gaziantep bir kez daha hayatıma girmiş oldu.

Şimdi diyeceksiniz ki ’’ Gaziantep’i anladık da Birecik ne alaka?’’ Efendim bu Mecnun’un Leyla’sı Gaziantepte ikamet ediyor ama memleketi Birecik.

Bir kaç gün önce benim büyük Kangal benim henüz afyonum patlamışmış bir vaziyetteyken gedi odama.

-Baba ben Gaziantep’e uçuyorum.
-Biliyorum..Zaten ne zamandır uçup duruyorsun.
-Bilmiyorsun. Öyle uçma değil. Bildiğin uçuyorum.
-Hımmm anladım...Kırklara karıştın yani?
-Yahu öyle de değil dalga geçme. Uçakla Gaziantep’e gideceğim.

Dedik ya uykuluyuz diye:

-Hımmm... Güzel, dönüşünde baklava getir. Fıstığı bol olsun.
-Yahu ne baklavası, ne fıstığı?
-Ne yani Enteb’in hemamlarını görmeye mi gideceksin? ( Gözün çıkmasın e mi Ceylan..Senin yüzünden ’’Antep’in hamamları’’ da ’’Enteb’in hemamlari’’ oldu ya ben sana daha ne diyim )

Uyku sersemi derler ya. Ben uykuyu alamayınca tam bir sersemimdir. Aklıma kesinlikle Leyla gelmiyor. Öyle ya insan Anteb’e niçin gider? Ya baklava yemeye ya da hamamlarına(!) Ama aklıma son anda bir başka şey daha geldi Cihangir ’’ Ne hamamı baba ’’ deyince.
-Tamam şimdi bildim. Zeugma’ya gideceksin?
-Yahu ne Zeugması. Leyla’yı görmeye gideceğim.
-Leyla kim?

İyi ki Kangal... Pitbul veya Doberman olsa kesin parçalardı beni ama Kangalların sahiplerine saldırma huyları yoktur. Yine de çok kızdı tabii ki.

-Müstakbel gelinin yahuuuu.
-Haaa şu Leyla...İyi uçuşlar sana o zaman.

Velhasılı kelam bizim büyük Kangal ile 21 Nisan 2014 Tarihinde sabahın körü sayılacak bir saatte yaptığımız bu baba- oğul tatlı ve anlamlı muhabbetinden hemen sonra o evden çıktı Gaziantep’e uçmak için. Ben de melekler gibi derler ya aynen öyle sessiz sedasız uykuma kaldığım yerden devam ettim. Her ne kadar benim veletler oldukça sesli bir şekilde horuldadığımı söylerlerse de elbette yalan tabii ki. Ne horlaması?

Öğlene doğru saat 12 gibi uyandım. Sonra bir ihtiyaç sebebiyle Cihangirin odasına gittim. Allah Allah odasında yoktu. Sabah sabah nereye gitti ki bu çocuk? Hemen telefona sarıldım.


-Oğlum nerelerdesin sen? Şimdi baktım yatağında yoksun.
-Baba sabah söylemiştim ya. Ben Gaziantep’teyim.

Ulan hakikaten de çocuk bana Gaziantep’e uçacağını söylemişti değil mi?

Gaziantep kelimesi nihayet bende jetonun düşmesini sağladı. Gaziantep deyince hatırladım

Üç seneyi aşkın bir zamandır Edebiyat Defteri Sitesinde naçizane yazılar yazıyor, şiirimsi manzumeler sunuyorum. Bu süre içinde önce sanal olarak başlayan ama sonrasında gerçek dünyada da tanıma mutluluğuna eriştiğim pek çok arkadaşım oldu. Bunlardan biri de ilk kez iki sene önce İstanbul-Kadıköy’de tanıştığımız sitemizin ’’Su misali ’’ Rumuzlu yazar ve şairesi Gülhun Ertilav idi. O ilk görüşmemizden sonra bir daha görüşmek hiç nasip olmasa da baki kalacak bir dostluk oluşmuştu aramızda. Zaten Gülhun Hanım’ı tanıyıp da onunla dost olamayacak bir tek insan tasavvur edemiyorum. O kadar içten, o kadar samimi, o kadar sıcakkanlı bir insan ki kelimelerle anlatmak mümkün değil.

Gülhun arkadaşımın Gaziantepte yaşadığı aklıma gelir gelmez önce Cihangir’e daha sonra da Gülhun arkadaşıma telefon ederek birbirleriye buluşmalarını ve tanışmalarını istedim. Bu arada hemen belirteyim oğlum da Edebiyat Defteri sitemizin bir üyesidir.

Cihangir ertesi gün için Gülhun Hanımla buluşabileceğini, Gülhun Hanım ise Cihangir ile tanışmaktan memnun olacağını söyledi.


Ertesi gün yani 22 Nisan 2014 te gelen telefon ile benim büyük Kangal ve Leyla’nın Gülhun Hanım ve eşi Barbaros Bey’le buluştuklarını öğrenmiş oldum.

Öğleden hemen sonra buluştukları haberi, ikindiye doğru da Gülhun Hanım ve Barbaros Bey’in kurdela kesme töreni ile Cihangir ve Leyla’nın nişanlandıkları haberini aldım.

Şimdi denilebilir ki böyle bir nişan olur mu? Olur..Hem de bal gibi olur. Her zaman ’’ Biz büyük bir aileyiz’’ Demiyor muyuz ? Çok çok sağ olsunlar var olsunlar Gülhun Hanım ve Barbaros Bey işte bu ailenin fertleri ve büyükleri olarak bu iki gence annelik ve babalık yapmışlar. Maksat o gençlerin mutluluğu değil mi? İlle bedenen orada olmak mı gerekiyor?


Ben böyle bir jestten kendi adıma son derece mutlu oldum ve ’’ Demek ki doğru bir insanmışım ki doğru arkadaşlarım var ’’ Dedim kendi kendime ve sanal dediğimiz alemin aslında doğru kullanırsa ne kadar büyük dostluklara, arkadaşlıklara vesile olabileceğini gördüm , bizzat yaşadım. Henüz tanışmadığım Barbaros Bey’e ve sadece bir kere görmüş olsam bile kardeş olarak her zaman gönlümdeki tahtında oturacak olan Gülhun Ertilav’a çok çok teşekkür ediyorum evlatlarıma böyle bir sevinç ve mutluluk yaşattıkları için.

BİZ EDEBİYAT DEFTERİ AİLESİ OLARAK GERÇEKTEN DE BÜYÜK VE ÇOK GÜZEL BİR AİLEYİZ. Bunu mutlululuğumuza ortak olan diğer arkadaşlarımın mesajlarıyla da görmüş oldum. Tüm dostlara çok çok teşekkürler.

Uzun lafın kıssası: Bundan sonra sanırım ’’ Enteb’in hemamlari ’’ Türküsü bizim evde en çok dinlenecek türkü olacak uzun bir süre.

ÜSTTEKİ RESME GELİNCE: TEK TEK TANITMAYA GEREK VAR MI?
NEYSE BEN YİNE DE TANITAYIM: ( Soldan Sağa- Gülhun Ertilav- Cihangir Biberoğulları- Leyla Göksu- Barbaros Hayrettin Ertilav )

Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Enteb'in hemamlari Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Enteb'in hemamlari yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ENTEB'İN HEMAMLARİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
KEMAH_LI
KEMAH_LI, @kemah-li
2.5.2014 14:19:44
Allah mesut ve bahtiyar etsin..Aziz Dostum..Ne mutlu torunlarına..Böyle bir güzel dedeleri var..Derya..
barbaros_hayrettin
barbaros_hayrettin, @barbaros-hayrettin
26.4.2014 23:58:08
Bu güzel yazı için değerli hocamı kutluyorum. Başka yerde de söylenir mi bilemem ama benim Antep'te duyduğum bir söz var; "Süyükten itmek" birisinin istediği ancak karar vermeye destek aradığı durumlarda destek olmak varya o anlama gelir. Gençler karar vermiş eşimle bize de süyükten itmek düştü. Biz de ittiriverdik Mevlam hayırlı etsin inşallah.
glenay
glenay, @glenay
26.4.2014 23:02:50
Ben bu yazıyı okudum ve yorum yazdım sanıyordum,
rüyamda yazmışım demekki:)

Çiftlere ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Edebiyat ailesinin sanal olmadığını onlarla tanışarak gördüm.

Bana ihtiyaç duyulduğu anda,
yanlarında olacağımın bilinmesini isterim.

Yazınız güne düşmüş,
(bu onura çokça nail oluyorsunuz:))

Ben yazı fazla yazmadığım için seyrek oluyor maalesef:)

tebrikler,

selâm ve sevgilerimle...
ummueytem
ummueytem, @ummueytem
26.4.2014 22:45:34
ALLAH mutlu mesut etsin

yazılarınızın uzun olduğunu söylüyorsunuz

ama çok akıcı oldukları için hemen okunuveriyorlar

tebrikler mahir kalem
Serhat BİNGÖL
Serhat BİNGÖL, @serhatbingol
26.4.2014 20:49:49

Kıymetli hocam,

Bir yazı hem bu kadar keyifle okunur hem de birçok konudan bahsedip sonrada harika bir konuya bağlanır mı? Yazan Sami hocamsa bağlanır.

Cihangir ve Leyla kardeşimin nişan merasimlerinin tamamına erdirilmesi temennisiyle tebrik eder ve sevgilerimi sunarım.

Sayın Gülhun Hanım ve değerli eşi Barbaros beyi saygıyla selamlarım.

Sevgili Sami abim edebiyat defterindeki biz dostlarını kucaklayan ve anlamlı mesajlar veren bu güzel yazınızı gönülden kutlarım.

Saygı sevgi ve selamlarımla.


kukurikuu
kukurikuu, @kukurikuu
26.4.2014 16:41:54
Vay be Sami Kardeşim,
Oğlanı ve seni çok çok tebrik ederim .
Ona yakışan bir de gelin adayı bulmuş
. Allah mutlu etsin.
Kur deleni ve bu hayırlı olayı bizlerle paylaştığın için seni kutlarım.
Sevgilerimle.
,
AZAP
AZAP, @azap
26.4.2014 00:57:12
gönlün varisi mutluluktur dost onada sen çok yakışıyorsun umarım ömür boyu bu mutluluklar sürer kutlarım...kal esenliklerin içinde....
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
26.4.2014 00:29:13
güzel anlatımlı bir yazı ve mutluuk tablosu
rabbm uzun ömr ve sağlıklı mutlu günlere diyorum tamamına erdirsin
ee kayınpeder oldunuz hadi bakalım
saygımla
gülhun kızımada ne mutlu böyle güzel bir iş ile çok dualar almış
kutlarım kızımı
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
26.4.2014 00:12:23
''ENTEB'İN HEMAMLARİ'' Başlıklı anı yazımı günün yazısı olarak seçen Edebiyat Defteri site yönetimine, değerli seçki kurulumuza, yazıma değerli yorumlarıyla katkıda bulunan ve yaşadığım bir mutluluğa ortak olan tüm dostlar ve yorum yazmasa da okuyan tüm site arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler ediyorum.

İyi ki varsınız.
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
25.4.2014 21:55:48


sami biberoğulları tarafından 4/25/2014 9:56:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
25.4.2014 20:56:24
hocam çok çok güzel bir mutluluk örneği böylesi durumlar bu dostlukların ve mutlulukların daim olması dileğimle saygılarımla selamlar
Dosteli_
Dosteli_, @dosteli
25.4.2014 16:30:54
Emek ve yüreklerin birlikteğinden bu harika yazı ortaya çıkmış.Yazana da yazdırana da selam olsun diyorum
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
25.4.2014 16:29:04
10 puan verdi
ne kadar güzel bir dostluk evet biz bir aileyiz sanal değil gerçek iki gencin mutluluğu bizim de mutluluğumuz çok duygulandım okurken sevgiler saygılar moral hocam
Etkili Yorum
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
25.4.2014 15:02:08
10 puan verdi

Hocam,
Öncelikle bende sizin gibi Edebiyat defteri üyelerine her zaman ailem dedim. Onlarla tanıştığımız ilk günden günümüze kadar böyle devam etti ve inanıyorum ki var olduğumuz sürece de devam edecek.

Cihangirin gelecek olması haberi, hele hele Leylası için gelecek olması beni de heyecanlandırdı ne yalan söyleyeyim. Serde sevda şiirleri yazmak var ya. :)

Cihangir ve Leylanın ilk yüzüklerini bizler taktık, umarım en kısa zamanda sizlerle beraber aynı mutluluğa bir daha erişiriz

Allah genç çiftlere hayırlı uzun ömürlü yıllar nasip etsin. Benim gözümde bir çift pırlantaydı ikiside.

Bir sonraki fotoğrağ karesinde hep beraber olmayı diliyorum

Böyle güzel bir yazı ile, beni eşimi ve genç çiftlerimizi onôre ettiğiniz için de ayrıca teşekkür ediyorum

Saygı ve selamlarımla,



grafspee
grafspee, @grafspee
25.4.2014 14:33:11
çok güzel bir anı olmuş hocam. aklıma hz süleyman zamanındaki bi adamın "bana azrail göründü rüzgarına söyle de beni hindistana götürsün" olayı geldi. hani şimdi deseler o yüzükler antepte takılacak insan bi yadırgar. ama işte nasip olunca, hele ki çok uzaklardan bir dost vesile olunca, tadından yinmez hocam bu nişan, Allah mutlu mesut etsin inşallah :))
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
25.4.2014 10:09:21
Allah hayırlı insanlarla karşılaştırsın,defterin iyi taraflarıyla bakmalı. o da size iyi tarafını gösterecektir mutlaka .
Yine de iyi dostlar kazandırdı senin gibi,bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim ata sözü gibi
aha geldik gidiyoruz iyi bir intibah bırakmak önemli gerisi boş..
Fazla yazmaya gerek yok resim her şeyi ile açıklıyor durumu..
Baba annem yok demesin oğlum yanım da,
Buda edebiyat defterinin değerini bir kat daha artırıyor.
Gençlere ömür boyu mutluluklar dilerim.
Tebrik ederim saygılarımla.
VAZO
VAZO, @vazo
25.4.2014 09:37:07
10 puan verdi
Yazınızın fotoğrafı güzeldi.
Evladınıza; bir hayatı tüm güzellikleriyle paylaşmaları dileğimle...
Ömür boyu mutluluklar.
Saygı ve selamlarımla.
kadiryeter
kadiryeter, @kadiryeter
25.4.2014 07:51:21
10 puan verdi

İnsanların şu edebiyatdefteri otobüs durağında samîmi yazı ve şiirlerine bayılıyorum...
bir, sabah kahvaltı üstüne ne iyi gitti...
lezzet alarak okudum...

Samîmi olmalıyız, samîmi... kimin kime ne yalan borcu var...

Oh be bugün de güne güzel başladım; çokşükür...

Yazının uzunluğu dediniz de yok öyle bir şey; mis- minnâcık kısa idi yazınız...
pınar suyu gibi dup-duru...

Hayırlı olsun... hayırlı olsun... hayırlı- uğurlu olsun...

Trabzon'un da Trabzon kadar meşhur bir hamamı vardır: Fatih Hamamı...
fetihten(1461) sonra kurdurup- ilk yıkandığı...

kadiryeter Kadir Yeter.
25.4.2014

w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=128533
sami biberoğulları
Bir tutam hayat
Bir tutam hayat, @birtutamhayat
25.4.2014 06:58:39
Güzeldi.
Allah, bir yastıkta kocatsın diyelim büyüklerimizin deyimi ile.
Dilerim düğünlerinde defter ailesinden çok fertler buluşurlar.

Antep'i severim.
Evliliğimin ilk durağı, ilk çocuğumun doğum yeri.
Güzel şehirdir.
Kendi güzel, insanları güzel, sofrası güzel.
Hamamlarını bilemiyorum ama, türküsü de güzel.

Deftere gelince:
Ben, henüz bir yılı dolduramadım buralarda, çömez sayılırım sözün doğrusu.
Buradaki fırtınalara göğüs germe kabiliyetini henüz kazanamadım.
Güzel bir ortam ama,
güzellikleri kadar çirkinlikleri de dikkat çekici.
Sonumuz hayır olsun diyelim.
Şimdilik mücadeleye devam ediyoruz.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL