14
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1914
Okunma

’’ Göbekli insanların karnı haram doludur.’’
Yahu durun hemen itiraz etmeyin. Bana ait değil bu söz. Ben de Eyüp Abimin yalancısıyım vallahi. Eyüp Abi mi? Bizim Edebiyat Defterimizin ’’ Kukurikuu’’ su yahu...Eyüp Yaşar Ovalı...
Onların semtte ( İstanbul- Sarıyer tarafları ) bir caminin imamı demiş ’’ Göbekli olanların karnı haram doludur ’’ Diye. Eyüp abimin de etekleri tutuşmuş ’’ Ulan biz bu güne kadar kursağımızdan aşağı haram girmedi diye öğünüp dururduk, meğer farkına varmadan göbeği doldurmuşuz da da doldurmuşuz’’ Diye uykuları kaçmış. O değil de altmış dört yaşından sonra zayıflayayım da millet bana haramzade demesin diye fitness salonlarından çıkmaz olmuş son zamanlarda.. Bana anlattığına göre plates topu üzerinde zıplamaktan artık sokakta gezerken de zıp zıp zıpla çekirge misali zıplayıp duruyormuş.
Buna benzer bir fetva yüzünden ben de bir zamanlar oldukça rahatsızlık yaşamıştım: Efendim güya hapşırmak Rahmani, esnemek ise şeytani bir eylemmiş. Yani Hapşırırsanız sevap, esnerseniz günah işlemiş oluyorsunuz. Hatta bunu öylesine ballandıra ballandıra anlatırlar ki sormayın. Olayı Peygamberimize (S.A.S) kadar getirip ’’ O hayatı boyunca hiç esnemedi ’’ Derler. Allah rızası için birileri bana açıklasın belki ben yanlış biliyorumdur esnemek ya da hapşırmak insanın iradesinde olan bir şey midir? Tabii ki bu sorudan çok daha önemli bir soru var.
İşte bu çok daha önemli soruyla birlikte artık ciddileşelim biraz .
Öncelikle belirteyim: Eyüp Abim öyle sokaklarda zıp zıp zıplamıyor. Boğazından keseceğini ve dahi göbeğini eriteceğini de hiç sanmıyorum. Haa bu arada bende de bayağı göbek var. Haram yiyor muyum peki ? En azından yememeye dikkat ediyorum ama kim ’’ Ben yemiyorum ’’ Derse bilin ki yalan söylüyor.
Evet..Ciddileşelim biraz. İsim vererek ve yer de belirterek bir anı nakledeyim önce.
Afyon İli Sandıklı İlçesinde bir Müftü vardı bir zamanlar. Dört dörtlük bir insandı. Adı Ömer Faruk Arvas idi bu Müftünün. Bir cuma vaazında ( Hutbe değil, vaaz) Aynen şunları söyledi:
’’ Ey cemaat ! Cemaatımızdan bazı arkadaşlar bana soruyorlar -Hocam kahvelerde parasına, çayına oyun oynamak, Milli piyango, spor toto, tombala gibi şeyler günah mıdır? Elbette günahtır. Ama keşke milli piyango oynasanız, kahvelerde çayına, gazozuna oyun oynasanız, tombala oynasanız da gıybet yapmasanız. Yaptığınız en küçük gıybetle ölmüş kardeşinizin etini yiyorsunuz. Maalesef bu ilçede en yaygın olan günah bu. Dahası...Keşke o günahmı diye sorduğunuz günahlar olsa günahlarınız. Oysa yine bu ilçede en yaygın işlenen günahların başında tefecilik geliyor. Tefecilik ve faiz... Allah’ın en büyük günahlar olarak bizlere bildirdiği günahlardır. Kahvede oyun oynamak ancak alimlerin içtihad yoluyla yasakladıkları günahlar olmasına karşılık faiz ve tefecilik doğrudan doğruya Allah’ın kitabında sayısız ayetle yasaklanmıştır. Peygamberimizin Veda Hutbesinde de O’nun, ayaklarımın altındadır dediği bir günahtır.
Bu anıyı neden anlattım:
Bizim diyanette Ömer Faruk Arvas gibi hocalar olduğu gibi koca göbeği haramla dolu göbek ilen edenler de var maalesef...Ne yani bu durumda çiroz gibi adamlar, kadınlar hiç harama bulaşmamış insanlar mı? Bunun bir mantığı olabilir mi? Nice insanlar vardır ki mesela ben günde sadece iki öğün yemek yerim ki onlardan biri olan kahvaltıda ancak bir bardak çay iki üç zeytinden ibarettir yediklerim. Akşamları ise Kangallarla oturmuşsam sofraya ( Yani benim delikanlılar ) genelde tıka basa doymam mümkün değildir. Buna rağmen göbekliyim işte.
Diyanet dedim de...Bizim diyanet evlere şenlik. Memlekette bir sürü toplumsal olay oluyor, insanlar neredeyse birbirinin gözünü oyacak durumda, Diyanetimiz bomba fetvayı yayınlıyor: ’’ Lades oynamak haramdır.’’ Sanırsın bizim millet işi gücü bırakmış, memlekette tavuk komamış çevirme yapmış, ondan sonra da oturmuş o tavukların lades kemikleriyle lades tutuşuyor. Ulan Karı - Koca arasında bir enratisiner, bir gravatına bahis tutuşmak günah olsa ne sevap olsa ne? Kıyamet mi kopar? Toplum komple kumarbaz mı olur g.tü b.klu bir tavuk yüzünden nedir yani?
’’Döveme haramdır ’’ Yahu Bursa’da sağır sultan duydu daaa...Hele de bu iletişim çağında...Hele de her gün bir sürü hatunun hazırlayıp sunduğu magazin proglarımda duya duya bize gına geldi ama diyanetimize gına gelmedi.
’’Oje sürmek haram mıdır?’’ He... ’’Haramdır’’ dediniz millet de oje sürünesi varken vaz geçti, oje üreten fabrikalar iflas etti sizin yüzünüzden öyle mi? Tövbe tövbe.
Ben Diyanetimden daha farklı şeyler beklerim oysa. Madem ki benim dinim en son ve en mükemmel dindir, Madem ki İslam , Müslüman demek sevgi ve barış demektir o halde benim diyanetim 3,5 yaşındaki bir bebeğin ( Pamir Bebek ) ölümü üzerine ’’
Pamir’in babasının Gezi eylemlerine katıldığını yazanlara
“Pamir’den sokak hareketi çıkmaz” yazanlara
“Pamir’in kayboluşunun kötü niyetli planın bir parçası olma ihtimali yüksek. Ailenin de Alevi olması muhtemeldir” yazanlara
“Sözde Pamir’i arayanlar,Zekeriyaköy ormanlarında kamp kurmak için keşif yapıyor.
Amaç bahara eylemle girmek olabilir mi?” yaznlara
Bu bebek ölümünün amacının üçüncü köprüyü engellemek olduğunu yazanlara.
Kısacası bırakın müslüman olmayı, insan bile olmayı becerememiş bu yaratıklara bir çift sözü olması gerekmez miydi?
Benim ya da Eyüp Abimin kocaman ve içi haram dolu (!) göbeği en kötü ihtimalle bizi biraz daha erken alır bu dünyadan, biraz daha erken tahtalı köyü boylarız ama benim Diyanet İşler Başkanlığım ve onun mensupları 3,5 yaşındaki bir çocuğun ölümü üzerine bile böyle insanlık dışı konuşmalar yapıldığında suskun kalırsa maalesef bu ülkede insanlık külliyen ölür.
Resim: Pamir Bebek...Benim torunumla yaşıt neredeyse...Bir an için kendi torunumu koydum onun yerine ve eğer o sözler benim torunum için söylenmiş olsaydı diye düşündüm. Bir an için sizler de öyle düşünün. Sadece bir anlık...