•






Muhafazakar Sanat tartışması geçen sene alevlenmişti. Söndü mü ne oldu?

Niye devam edilmedi tartışmaya. Güzel konuydu.

Türkiyenin ihtiyacıydı. Türkiyenin bu mevcut sorunu diğer kültürel sorunlar gibi birgün tartışmaya açılacaktı.

Toplumlar bu nev-i sorunları güçlü filozoflarıyla irdelemeye açar.
Türkiye’de Şerif Mardin bu nevden estetik sorunları ileri birkaç defa öne sürdü. Kemal Karpat’ta çok okumayan roman yazamaz demişti. Bizde romancı yok demeğe getirmişti lafı.
Muhafazakar Sanat sadece bizde değil tüm dünyada vardır.
Bizde yanlış anlaşılmağa yanlış anlaşıldı. Üretim ilişkileri ve üretim tarzımızın hayatımızı false etmesiyle hayatı false ettiğimizce sanatı kültürümüzü de false etmemiz biroluyordu.
Hemen bir iki ressam ortaya çıktı, Arapça kaligrafla resim yaptı. Erol Akyavaşça ve ENEL HAK isimli eseri Muhafazakar Sanata örnek sunuldu ve fiyatı çok yüksekti.
Muhafazakar Sanat estetiği hemencik kendimize benzetmiştik. Kaba bir realizme kurban edilmişti.
Oysa bir estetik kurulurken evrensel ve küresel kriterler göz önüne alınırdı.

Akademik kurallar gözönüne alınırdı.
Osmanlı İmparatorluğun zenginliği ve sanatı oradan kalkış noktası olmalıydı.
Zira Muhafazakar Sanatın Japonya’da, Hindistan’da, İran’da ortaya çıkış sebepleri, gelişmiş ülkelerin taaaruzları altında kalmış olmalarından geliştirilmiş bir varolma cevabıydı.

Türkiyenin bu estetiği geliştirme saiki de bu mezkur neden değil miydi? Eeeee... onların estetiği ile bizdeki geliştirilen estetik arasında dağlar kadar fark vardı.
Phil Colins’in Another day in paradise şarkısı vardır. Bu pop şarkı herkesin beğenisini kazanır. Dinlenme anında evrensel kabulü her ulus ve kültürden alır. İtiraz edilmez. Başarılı bu şarkı tipik Muhafazakar Estetik’e iyi bir örnektir.
Unutmadan! Bizden de bir örnek verelim Barış Manço’nun tüm eserleri Muhafazakar Sanat’a örnektir. O zaman biz Muhafazakar Sanattan ne anlıyoruz? Ve bu anladığımız şeyi doğru dürüst mü anlıyoruz?
Muhafazakar Sanatta dinsel birikim ile diğer tüm hayata ait birikimler bulunur.
Osmanlı İmparatorluğun tarihsel birikimi Modern Türkiye’de ihmal edilmiştir. Bu ihmalin giderilme mercii isabetle Muhafazakar Sanatın işi olmalıdır.
Japonya, Hindistan, İran tarihsel geçmişini Muhafazakar Sanata vazife ettirmiştir.
Türkiye bunu böyle anlamak durumunda kalmalıyken işi bilimsel- felsefi normda mı anladı?
Erol Akyavaşça’nın ENEL HAK tablosunda kaba Arapça harflerle bir desen çizmiştir ki o tabloda Muhafazakar Sanatın biçim ve içerik ontolojisini görmüyoruz.
Abidin Elderoğlu’nun soyut kaligrafileriyse Başarılı Muhafazakar Sanat çalışmalarıdır.
Erol Akyavaşça’nın böyle bir estetik kuramaması kararına bizi şu eser rahatlıkla götürmektedir.
Barnett Newman’ın Hıristiyan Estetiği ile kurguladığı ONEMENT isimli eseri Color field tarzıyla yapılmış iki boş alandan oluşan renkli yüzeydir iki alanın marjında ortada bizim ELİF harfine benzeyen direk şekilli bir form vardır. Sanatçı kimselerin denemediği bu formla TEVHİD’i ONEMENT’le deneyerek belirterek dini ve Muhafazakar Estetiğe başarıyla imza atmıştır; Yeni form yaratmıştır.
Bizim Muhafazakar Sanat teorizasyonu kurmakta başarısızlığımız ne yazık ki ürün olarak ortaya koyduğumuz Muhafazakar Sanat eserlerinden bile habersiz kalmamıza sebep olmaktadır.
Barış Manço’nun tüm eserleri. Alevilerin Semahları, Mevlevi Semaları...
Batı toplumları, Muhafazakar Sanatlarını dinsel estetiklerini tanımlamakta iyiler.

Biz ne yaptığımızı tanıyamıyoruz. Bilmiyoruz!

Bu teorik ve düşünsel yetersizliğimizdendir.
Tahriratımız değil de şifahiyatımızın önlenemez yükselişi sebebiyle olsa gerektir.
Muhafazakar Sanat Felsefemiz akademik umdeler ve uknumlarıyla çağdaş sanat ve felsefe çerçevesinde anlaşıldıktan sonra sanatçılarımızca irade sahibi olunabilicek ve ürün verilebilecektir.