Öyle bir coğrafyada ve öyle bir ülkede yaşıyoruz ki entrikaların, yolsuzluğun, hırsızlığın, rüşvetin, usulsüzlüğün, yüzyıllardır hiç eksik olmadığı bir ülke….. Niye böyle neden böyle orasını anlamak çok zor belki sosyolojik ve psikolojik açıdan bir izahı olabilir. Ancak buna ayıracak ne zamanımız nede sabrımız var.

Bu durum’da böyle sürüp gitmeyeceğine göre, bu kronik duruma bir çözüm bulmamız gerekir. Peki, ne yapılabilinir, nasıl bir çözüm bulmak gerekir.
Bu konuda bir teklifim var.

Bir vatandaş olarak ben bir çözüm buldum. Hem de köklü ve kalıcı bir çözüm, yeehhooo yaşasın ülkemiz artık mevcut imkânlarını en verimli kullanabileceği, yolsuzluğun rüşvetin vs bilumum yanlışın bir daha hiç yaşanmayacağı. Ve ülkemizin sahip olduğu potansiyelini en üst düzey de, değerlendireceği milli gelirden, herkesin maksimum düzeyde pay alacağı, dolayısıyla devlet bazında sadaka kültürünün ortadan kalkacağı, gerçek manada sosyal devlet olma yolunda önemli bir model olacak Çözüm şu

ülkemizde sporcusun dan , şirket siy osuna, öğretmeninden, mühendisine, vs sine varıncaya kadar ithal etmediğimiz kimse yada bir şey kalmadı son olarak doktorda ithal ettiğimize göre niye siyasetçi yani başbakan ve bakan ithal etmeyelim. Nasıl fikir ama! Hadi canım demeyin izah edeceğim evet ilk bakışta akıl dışı gibi görülse de anlatacaklarım eminim sizinde aklınıza yatacak.

Ülkemizde yaşanan son, yolsuzluk olaylarından anlaşılan ve görünen o ki biz bu işi beceremiyoruz. Ne demokratikleşe biliyoruz, ne insan haklarına saygılıyız, ne de ahlaklı ve dürüst bir hayatı ülke bazında yaşayabiliyoruz.

O halde yapılacak iş belli meclisi fes edip şu beş yüz elli milletvekilinden kurtulacağız, böylelikle onlara ödediğimiz maaşta devletin kasasında kalacak. Toplamda öyle az buz bir para değil yanlış bilmiyorsam bir milletvekili on üç bin lira maaş alıyor yan ödenekleriyle vs bu miktar yirmi bin lirayı buluyor. Mecliste beş yüz elli milletvekili olduğuna göre şöyle bir hesap yaparsak 20x550=11.000.000 milyon TL para yapıyor iyi para ve bu parayı her ay alıyorlar. Bir yılda toplam 132.000.000 milyon TL bu parayla her yıl yaklaşık 13 tane tam donanımlı okul veya 7 tane tam teşekkülü hastane yapıla bilinir. Yani beş yılda vekillere ödediğimiz, maaş tutarının toplamda 660.000.000 milyon lira olduğunu düşünürsek, beş yılda ülkemizin okul ve hastane ihtiyacının önemli bir kısmını gidermiş oluruz.

Zaten vekillerin mecliste bir şey yaptıkları yok baksanıza iki yıldır bir sivil anayasayı bile yapamadılar. Nasıl yapsınlar bir gurup vekil ırkçılıkla kafayı bozmuş. Bir gurup vekil ihale kovalamak dan meclise bile gelmiyor bir gurup vekilde meclisi söğüt gölgesi sanıyor. Bu vekiller bir şirket bünyesinde olsalardı niteliksiz performanslarından dolayı, patron çoktaaan hepsini kapının önüne koymuştu.

Çözüm için Formül şu sanatçısından, sporcusuna, bilim insanından, başarılı şirket yöneticilerine vs varan 20,30 kişiden oluşan komisyon kuralım bu komisyon beş yılda bir seçimlere bir yıl kala göreve başlasın tüm dünyada başarılı olmuş ve görev süresini tamamlamış siyasetçileri bir yıl boyunca analiz edip araştırsınlar nasıl ülkelerinin sınırlı imkânlarına rağmen ülkesini dünyanın gelişmiş ülkelerin seviyesine getirmişler demokratikleşmeyi ve gelir dağılımın da adil olmayı nasıl başarmışlar vs gibi bu tür kriterleri araştırıp sonrada o siyasetçilerle gidip görüşüp, milletimiz adına şöyle bir teklif sunsunlar. Kaç tane bakanlık kuracaksanız kurun ekibinizle gelin bizim ülkemizi yönetin sizlere servis +SSK+ yemek fişi ve dolgun maaşta verelim.

Örneğin: dokuzu bakan birde başbakan toplam on kişiden oluşan kabine oluştursunlar, başbakan olacak kişiye ayda yüz kırk beş bin, bakanlara da doksan beşer bin lira maaş verelim. Gelsinler ülkemizi yönetsinler. Hem ekonomik açıdan hem de icraat anlamında ülkeyi çok daha iyi yöneteceklerinden hiç kuşkunuz olmasın. Üstelik bu insanların ülkemizde geçmiş den gelen herhangi bir sosyal veya organik bağı olmadığı için tarafsızlık ilkesini daha iyi uygular haksızlıkta yapmazlar. Kısacası hiçbir cemaate biat etmez ve diyet ödemezler bu durumun başka birçok ekonomik ve sosyal boyutuyla avantajlı tarafı da var. Bu avantajların bir kısmını sıralamak gerekirse,

1- Adamlar dürüst oldukları için hırsızlık yapmazlar.
2-Bu işi maaş karşılığında yapacakları için tam kapasite çalışır vatan millet edebiyatı yapıp zamanı boşa harcamazlar.
3-Atatürk’e minnet borçları olmadığı için Atatürkçülük ayaklarına yatmaz, dolayısıyla, insanların Atatürk sevgisini kullanıp, ülkenin bankalarını hortumlamaz ve ülkeyi soyup soğana çevirmezler.
4-Adamlar din ile devlet işlerini bir birine karıştırmamayı yüz yıllardır layıkıyla uygulayıp başardıkları için milletin din hassasiyetini kullanıp insanların, vicdanını sömürüp yolsuzluk yapmazlar.
5-adamlara vereceğimiz maaşın tutarı ayda 1.000.000 TL para yapar. Bir yılda 12.000.000, hükümet olacakları beş yılda 60.000.0000 TL para yapar. Bu durumda vekillere beş yılda verdiğimiz maaşın, 660.000.000 milyon lira olduğu düşünülürse, beş yılda( + 600.000.000) milyon lira gibi büyük bir parayı da tasarruf ederiz ve bu para ülkemizin kasasında kalır. Başka bir ifadeyle bizim cebimizden çıkmaz.

Sonuç olarak yapılacak iş Kendilerine götürülen teklifi kabul eden aday gurupları arasından bizlerde beğendiğimizi tercih eder Ülkeyi güzel yöneteceğine inandığımız, ülkemizi yönetmeye aday başbakan ve gurubuna oy veririz.

Ya gâvurluk yapıp ülkemizi kötü yönetirlerse! Emin olun, Bu kadar avantaja sahip Şu güzel ülkeyi bizim siyasetçilerimizden daha kötü yönetmezler.

Evet, işin esprisi bir yana, karikatürize edilmiş böyle bir teklif onurlu bir millet için, ahlaksız tekliftir. Fakat gerçek olan şu ki, bu ülkede yaşadığımız ve tanık olduğumuz ahlaksızlığın yanında böyle bir teklif bile çok masum kalır.



Serhat BİNGÖL.