Para para para
Varlığı bir dert, yokluğu yara

Üç şey demiş Napolyon, para para para

ille de para para
gömeceğim seni birgün mezara


para para para para para para para


Bu çok güzel ve sevilen bir şarkıydı benim gençkızlık dönemimde. Tabii sözlerin tümünü
hatırlayamadığım için buraya yazamadım. Oysa ne çok söylerdim Rüçhan Çamay’la birlikte
seve seve.

Para gerçek bir değer mi?
Paraya neden adeta tapıyorlar,onu yastık altlarında,kütüphanelerde, ayakkabı kutularında
saklıyorlar. Hangi kirli elden alınıp, hangi kirli elle kabul edilip, saklanıyor. Gerçi bu bir
saklama değil Halk bankası genel müdürünün yaptığı. Az buz değil 4,5 milyon dolar.

Ya diğer bakan çocuklarının aldığı rüşvetler.Tam bir skandal. Bakanlar istifa etmeli derken
bugün istifa ettiklerini faceden öğrendim.

Yirmi iki polis görevden alındı.Diğer, ergenekon, balyoz, poyrazköy isimleri taktıkları diğer
gözaltına alıp yıllarca süren tutuklamalarda kimsede tık yoktu. Çünkü o zaman cemaat ve
Erdoğan koltuk koltuğaydı. İç-içe. Şimdi dersane kapatma olayında oyun bozuldu. Sular
tersine akmaya başladı. Bizim burada kaba bir tabir vardır ’ açıldı sandık,döküldü fındık’
tam da öyle oldu. Herkes birbirinin kirli çamaşırını açığa çıkarmakla meşgul. Oysa bunlar
çok önceden beri bilinmiyor muydu. Neden şimdi? Öküz öldü ortaklık bozuldu. Ondan mı, yoksa neden?

Paranın gözü körolsun. İnsanların bu durumuna sadece insan olarak acıyorum. İnsan değeri
hiçbir zaman parayla pulla ölçülemez. Kirlenen insanlığı görüyorum, paranın kirli yüzünde.


Para sana kul köle olanlara yazıklar olsun. İşin aslı karın doyurma ve bir barınak değil mi?
Neden fazlasına tenezzül edilirki. Yatlar, katlar, gemicikler.. İnsan şeref ve haysiyetinden
daha mı önemli?

Bu para rüşvet iddiaları pek çok kişiyi koltuğundan etti yazıık!! Oysa oraya çakıldılar sanıp
çok üzülüyorduk. Her karanlığın bir sabahı vardır. Sabah ışıklarını yaymaya başlıyor mu ne?




19. 12. 2013 / Nazik Gülünay