4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1393
Okunma
Gidiyorum
Rotamı ne yana kıracağımı bilmeyecek kadar
Uyuşmuş aklım
Hüzün sarmış gözbebeklerimi
Elem bulutları kaplamış semayı
Ruhum bedenimi terk etmeye hazırlanıyor
Nereden geldiğimi bilmeden
Yaşadıklarım bir yanılsama bir hakikat mi
Anlamadan
Gidiyorum zamanın çok ötelerine
Gidiyorum
Belki de hayallerimin cennetine…
Her gelişin bir gidişi var her çıkışın bir inişi olduğu gibi bu yaşam maratonunda.
Bazen bu gidişler zamansız ve kaçınılmaz oluyor maalesef.
Sevda sözlerini öksüz bırakan Şair Cemal SÜREYA bir şiirinin dizelerinde: Giderim bu şehirden daha olmazsa. Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki dediği gibi yaralı anılar karşılıksız aşklar da göçe zorluyor kırılmış kalperi bazen.
Aziz Nesin’in, Jean Paul Sartre’yle birlikte, “Dünyanın en küçük devletleri. İkisinin de bir devlet olabilecek kadar birikimi var” dediği O nefis insan memleketi boşuna mı dolaşmış onca. Yara eğer gerçek bir yara ise bu gidişler nafiledir. Kabuk bağlasa da dışından. Kanar durur biteviye içinden demeye mi getiriyordu bu gidişleri bilinmez..
Neden niçin gittiğinden çok geride nasıl bir İZ bıraktığıdır gidenin hiç kuşkusuz.
.
Cemal SÜREYA aklımda ve gönlümde iz bırakan Edebiyatçıların en başında gelenlerdendir. Beni şairliğinden öte; insan yanının imrenilesi derinliği soylu cesareti ve yaşamının gizli hüznüyle işlemiştir yüreğime inceden inceye.
Aklının büyüklüğü seni yüceltmez. Verdiğin emekler çektiğin acılar ve güzel ahlakındır seni asıl yücelten sözlerim yıllar öncesinden dolanırken dilime ses gelmişti yüreğimden benim bu sözlerime.
Bir insanın dilinden düşen her söz savunduğu her düşünce ve hissettiği her duygu yaşamıyla örtüşmelidir. Her ne pahasına olursa olsun eyleme dönüşebilmelidir.
Rodin’e sorarlar, “bu güzel heykelleri nasıl yapıyorsunuz?” diye. Harika bir yanıt verir: “Ben bir şey yapmıyorum. Heykeller taşın içinde var. Ben sadece fazlalıkları atıyorum.”
Ne güzeldir insanı insan yapan erdemlere sahip olabilmek bir ömür boyu
Ne güzeldir insanlığın yararına verilen emeklere adamak bir ömrü
Ne güzeldir söylemek istediklerini düşünerek düşündürürek inanarak doğru ve ahlaklıca söyleyebilmek ve söylediklerinden şaşmamak
Ne güzeldir dünyanın öteki ucunda da olsa hiç tanımadığın birinin derdine üzülüp çare aramak kendi çaresizliğini unutup
Ne güzeldir manevi alemlerin aşkıyla yanıp pişebilmesi ruhun
Ne güzeldir yazıp-çizdiklerine sahip çıkmak kalemini satmadan
Alkışlara övgülere ödüllere kanıp aldanmadan
Çıkar arenasında insanlıktan çıkmadan
En güzel İnsani giysilerimi giyip öyle selamlamak isterdim bu Güzel İnsanları saygıyla aşkla övünçle ben.
Ömrümsün diyerek ömrümü ömürlerine katıp katıp çoğaltmak isterdim.
O güzel insanlar ki o güzel atlara binip gittiler.
*
Üç yıl önce Tülin ÖZTUNÇ kimliği ile girdiğim Edebiyat Defterde bir gün ansızın HIRSIZ! damgası yedim!
Yani bana göre kocaman bir Kara Leke!
Aziz NESİNE göre ise müthiş güzel bir Kara Güldürü!
Bana ait olan ’Bitmeyen Sevdam’ isimli şiirinin altın dünya alemin bildiği ve tamamı ezberimde olan Willian Sshakespear’in çok beğendiğim 66. Sonesini yazdım ve hızla sayfadan ayrıldım. Çünkü hala devam eden bilgisayar sorunu vardı. Neredeyse saniye başı ‘ağa bağlı değilsiniz’ yazısı düşüyordu ekrana.
Ayrıca insanlık hali. Kızımın gezi eylemlerinde gözaltına alındığı. Duyarlı insanların evinin yolunu unuttuğu böyle bir zamanda bu durumun af kapsamına gireceği yerde, yüz kızartıcı suç kapsamına girmesi. 3 yıl boyunca kendi çalışmalarımın altına dahi ismini yazmamış biri olarak site kurallarına uymamanın adil bir bedeli oluyordu anlaşılan!
Lakin o karmaşada kendi şiirim bile çalıntı damgası yemişti.
Uyarım üzerine hem şiir aklandı hem yorumcu üye yorumunu çekti ardından.
İnsanüstü özel insanların otellere doldurulup yakıldığı. Bombalandığı. Bozuk Düzene karşı çıkanlara yaşama hakkı verilmediği. Hemen her şeyin dokunulmayacak kadar kirlendiği.
Eline her kalemi alanın edebiyatçı-yazar. İktidarların kulu kölesi olanların Devlet Sanatçısı! ve akil insanlar! olduğu. Edepten ahlaktan eser kalmadığı. Başsız insan türünün hızla türediği bir toplumda bu özelliklere sahip olmayanlara reva görülen cezalara üzülmek yerine onur duymak mı gerekiyordu yoksa!
Hiç olur mu canım! İnsan hayatta namusu ve şerefi için yaşar derlerdi büyüklerimiz sürekli.
Her şerde bir hayır vardır deseler de benim şerrim bana benzedi! Özünü bozmadı. Bu nedenle de hayrını görmedim yani. Aksine bu çalıntı şiiri ihbar eden sayın üye ayrıca şiiri seslendirmeye de aday olduğunu yazdı yorumunda.
Hoşgörünün çıkınlar dolusu destanını yazmış. Özgeçmişi sayfalara sığmayan, üyelerle ortak çalışma yapmayı adet edinmiş ve yarım asrı devirmiş bir üye ise emek hırsızlığından dolayı beni mahkemeye vereceğini söylemesin mi ulu orta!
(Sürecek)