ÇİRKİN Son Bölüm
Çirkin Son. Bölüm
-Ninen öldü ve sen lânetini üstümüze yolladın Şeytan suratlı. Bu yaşlı kadının falları olmasaydı, hiç bir zaman sana ihtiyacımız olduğunu bilmez, senden af dilenmezdik biz.
Diye, bağırarak öne atıldı fırıncının yıllar önce güzelliği ile meşhur karısı.
-Dur kadın. Sen ne yapmaya çallıştığının farkında mısın? Diye tekrar önüne geçip, Kezî’ nin zaten çirkin olan yüzünü tırmıklamaya çalışan karısının elini havada zar, zor yakaladı.
Tüm kasaba halkı kadının üstüne yürümeye başladı. Kadın iki eliyle yüzünü kapatıp, yere diz çöküp ağlamaya başladı.
-Canımın acısına razıyım ama, kimse bana bu kadar çirkin birisinden af diletemez. Asla.
*
Rüzgar durdu...
Kasabalı başını değirmenlere doğru çevirdiğinde, değirmenlerin de yavaş yavaş durduğunu fark etti. Artık ne suları olacaktı, ne de kazançları.
Kuruyup gidecekti bu koskoca kasaba.
-Af dile kadın.
-Hayır. Ölsem bile bu kadından af dilemem. Hiç bir kudret bana böyle bir çirkinlikten af diletemez.
Kadın konuştukça yüzünde ve vücudundaki çıbanlar büyümekte, canını daha çok acıtmaktaydı. Acısında ağlıyordu, yine de af dilemiyordu.
-Durun. Dedi Kezî.
Benden af dilemesine gerek yok. Sana ne yardımım olur bilmiyorum. Sadece çirkin ellerimdeki şu kelebek tozundan al eline. Biliyorum ki, giderken boşuna değildi bana bu kanatlarını bırakışı.
Kadının yüzünden akan sarı sular, terine karıştıkça, aksi yüzü bakışlarını daha da aksileştiriyordu.
-Hayır, hayır...
-Al diyorum kadın, sana ısrarla al diyorum bu kanat tozunu. ( bugün kullandığımız pensilin tozunun bir türü)
Ve sonra diğerlerine...
Sonra diğerlerine.
Ardından Çirkin Kezî kasabadan ayrılır.
Üç, beş gün sonra rüzgar esmeye başlar. Değirmenler yeniden dönmeye... İnsanlar uyanır. Yüzleri eskisi gibi güzeldir.
Ama Kezî yoktur.
Kimsenin aklına gelmez ninenin mezarının başına bakmak.
**
Adım Kezî...
-Ninemin adımı çirkinliğime bakmadan kulağıma üflediği sarı kaküllü güzel. Giderken bütün güzellikleri ve çirkinlikleri bana bırakmıştı. Yoruldum. Sizi Dünyanın her rengiyle boyuyorum ve bütün güzellikleriyle iyilikleri yine size emanet " kelebekler."
Kötülükleri dilim varmasa bile, sana bırakıyorum " kara toprak."
Hoşça kalın.
öyküsatıcısı veya Davidoff
Çirkin hep Çirkindir/Önemli olan Çirkinin içinde güzeli okuyabilmek.
YORUMLAR
Tebrikler.
Umut Kaygısız tarafından 10/11/2013 4:35:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
Üzüldüm bu işe.
Keşke ölmeseydi.
Neden hep yüz güzelliğine bakar insanlar da,
hiç gönül güzelliği ile ilgilenmezler?
Moralim bozuldu şimdi...
Hüzünlere düştü yüreğimiz...
Güzel bir hikaye idi.
İçindeki dersler de çoktu...
Almasını bilene, okumasını sevene tabi ki...
Yazarına da sözümüz olmaz hiç bir zaman...
Ne diyelim?
Üzüldük...
İnsan kalbinin güzelliği yüzüne yansır. Buna inanırım. Karakterleri, yaptıkları işler sonucunda insanlar ya
güzelleşir, ya da çirkinleşir. Dilerim gün güne yüzleri güzelleşenlerden oluruz.
Öykü gerçek güzelliğin ne olduğunu çok güzel anlatıyor.
Tebrikler davidoff,
sevgiler..
glenay tarafından 10/11/2013 12:08:00 PM zamanında düzenlenmiştir.
Masalın asıl kahramanlarına Çirkin'imize güzel yüreğinin erdemiyle yaşamı yansıttığı, Sevgili Ninemize merhameti ve şefkati yansıtığı için, yaşamdaki hayatımızı renklendiren tüm kelebeklerimize sevginin gücünü gösterdikleri için ve tüm bunları birleştirerek görünenle görünmeyen arasındaki farkı yansıtan Öykü satıcımıza bizlere en güzel dersi verdiği için gönülden teşekkür ederim. İyiki varsınız çirkin görünen gerçekçi güzellikler..
Çirkin hep Çirkindir/Önemli olan Çirkinin içinde güzeli okuyabilmek. Sevgi ve Saygılarımla
İnsanlara iyiliği ne kadar anlatırsak anlatalım, işlerine geldiği kadarını anlıyorlar. Sevgili Davidoff'un yaptığı gibi masal tadında anlatırsak belki algılama yetileri gelişir ne dersin Davi :)
Ne de olsa masal dinleye dinleye büyümüş bir milletiz...
Yazı zaten ders alınası güzel bir yazıydı, finali de mükemmel oldu. Çirkin gördüğümüz nice şeyler bizlere faydalı olabiliyor. Tadını beğendiğimiz bir ilaç var mıdır ki?
Nice çirkin gördüklerimizin ardında bizim bilmediğimiz güzellikler gizlidir. Perdenin ardına bakmak aklımıza hiç gelmez nedense. Bakmaya kalsak bile bu da meraktandır inan bana :)
Tebrikler Davidoff, sevgimle...