Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Mavilikler
Mavilikler

Denizimi Yitirsem

Yorum

Denizimi Yitirsem

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

712

Okunma

Denizimi Yitirsem

Denizimi Yitirsem

Yaşamla ben ayrıştığımızda… Sen onun içinde kaldığında; ben burada, yaşamın dışında, kendi evimde, belki mutfağımda kahve yaparken kendime; kendi haline bırakabiliyorum her şeyi. Sorgulamıyorum beraberkenki gibi “neden yapıyorsun bunu” ya da “neden son görüştüğümüzde o tişörtünü değil de üzerine bunu geçirdin” diye.


Keşke yanındayken de; yaşamın içinde seninle beraber paylaşırken bir şeyler, kahvemin şekerini karıştırırken sen, ben gözünden düşen o kirpiği alırken utangaç bir dokunuşla yüzünden, yine yalnızkenki kadar sınırsız bir hoşgörüyle kabullenebilsem seni…


Yadırgadığım; bir şeyin hoşuma gitmesi için zihnimde var olan o kalıba uymayan şeyler, sana âşık olmama neden olan onca şeyin üzerine devrilmese koca bir kütle halinde zihnimde… Sevdiğim adam olmanın, en sevdiğim kitap ya da ayakkabım gibi seni de sahiplenebileceğim, dilediğim yere koyabileceğim anlamına gelmediğini idrak edebilsem bir…


Şimdi yeterince uzaksın bana… Ne çok yakın, ne çok uzak; dokunmadan, biçim vermeye çalışmadan seni doya doya seyretmeme olanak sağlayacak ılık bir mesafede duruyorsun. Yolda rastlaşıyoruz bazen… Markette, parkta; yaşantımızın evimizle kesiştiği, dışarıdan çok içeriye yakın, bedenlerimizden çok ruhlarımızın hüküm sürdüğü yerlerde…


Sana “bir süre arkadaş olarak devam edelim” derken, buna güveniyordum işte! Seni görebileceğimi, gülüşünün sıcak dokunuşlarından hepten de mahrum kalmayacağımı biliyordum çünkü. Aynı mahallede oturmamız bu cüreti vermişti bana. Yoksa nasıl göze alabilirdim ki sensiz bir dünyaya mahkûm olmayı?!


Seni tanıyan bir dolu insan olmasa bu mahallede; onlarla ayaküstü konuşurken, her an adının geçebileceği ihtimali, her birini aramızda haberler uçuran birer aşk elçisi haline getirmese… Her sabah fırından taptaze ekmek kokularını içime doldurarak dönerken eve, senin de aynı kokunun çekimine kapılmış sürüklendiğini görmenin hiç de uzak bir ihtimal olmadığını bilmesem… Denizimi yitirsem yani… Asla diyemezdim sana o sözleri.


Ne tuhaf!.. Önceden birbirimizin yaşamındayken gözüme batan her şey koşulsuz bir şekilde kabullendiğim birer parçan haline geliveriyor, ayrı olduğumuz ilk andan beri. Sana dokunamayacak olmam, senin yaşamımda gezindiğin bölgeyi aşkın sınırlarından bir parça geriye çekmem yetti de arttı seni hoşlandığım hoşlanmadığım her bir parçanla, bir bütün olarak kabullenmeme.


O tuhaf resimli tişörtün bile ne kadar sevimli geliyor şimdi… Utandığın zaman gözlerini kırpıştırıp durman gibi seni tanımlayan bir parçan oldu o da görüşmediğimiz bu birkaç hafta içinde.


Bazen gözlerinde sorgulayan bir ifade görüyorum. Bana verdiğin sözü tutacağını gösteren o mesafeli tavrın bile gizleyemiyor onu. Sanki gözlerimde bir ışığın yanmasını bekliyorsun birden. Bu saçmalık son buldu diyen bir işaret… Oysa o anda, az önce rastlaştığımız bir markette, yetişmekte zorlanacağım kadar yüksek bir yerdeki konserveyi almak üzere rafa uzanmakta oluyorsun mesela. Bir makarna sosundan söz ediyorsun, dün akşam denediğin… Ama beklediğin karşılık gözlerindeki o soruya dair, söylediklerine değil…


Bir gün bir yerde karşılaştığımızda tek bir soru bile kalmamasından korkuyorum gözlerinde. Havadan sudan yaptığın konuşmaların ardında şimdi bulduğum derinliği kaybetmekten, kendimi cümlelerinin hiçbir yerinde bulamamaktan… Gözlerinle sözlerinin aynı şeyi söylemesinden korkuyorum. Beklediğin cevabı vermek için geç kalmış olmaktan…

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Denizimi yitirsem Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Denizimi yitirsem yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Denizimi Yitirsem yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL