1903’de Garzen’de doğan sosyalist Kürt şair Ciğerhun, çok acılar çekti. Babası ölünce ablasının yanına sığındı. Delikanlılık çağına kadar çift sürdü, çobanlık yaptı. Bu arada okumaya merak sarmıştı. Köy medreselerine devam etti ve yirmi iki yaşındayken Molla Ubeyd adlı hocadan icazet aldı.

O sırada Türkiye’nin Doğu bölgesinde baş gösteren kargaşalıklar Ciğerhun’u derinden sarstı ve genç hoca ilk şiirlerini işte bu atmosfer içinde kaleme aldı. Başlangıçta ağaları ve şeyhleri halkın dertleri konusunda uyarmaya yönelen büyük şair, çok geçmeden bunların biricik davasının halkı sömürmekten ibaret olduğunu anlamaya koyuldu. Bu evrim, kısa zamanda tam bir bilinçlenmeye yol açtı.

Artık halkı ağalar ve şeyhlere karşı uyarma görevini güden şiirler yazıyordu. Bu durum resmi makamların hiç hoşuna gitmedi.Ve Ciğerhun hocalıktan ayrılmak zorunda kaldı

Sosyalist dünya görüşünü benimsemiş olan şair toplumcu ve devrimci bir doğrultuda gittikçe daha bilinçli şiirler yazmaya koyuldu. Büyük sanatçı, gerek Suriye’de gerekse Irak’ta defalarca hapse girdi,işkence gördü; ama davasından asla dönmeyerek , ’mutlu ve adaletli bir dünya düzeni’ kurulması yolunda kalemiyle mücadeleye devam etti.

Ciğerhun, bu dönemdeki şiirlerini 1945 yılında yayınladığı Divan’da topladı. Daha sonra Sovyetler Birliği’ne geçti ve orada ilk yapıtlarını da içeren ikinci bir ’divan’ yayınladı.

Asıl adı Şeyh Musa Hüseyin olan Ciğerhun 1984 yılında öldü. Ondan geriye emeği ve alınterini savunan şiirler kaldı. İşte ’Hey Bacım’ adlı şiiri:

’Köle idin köle kaldın!’ desem sana ey bacım,
Zincirlerin yok diye inanmaya görürsün.
Ola ki gene de bir umut bulursun arkasından
Silkilip atılıverişinin ve kırılıverişinin kurumuş bir dal gibi!
Hiç düşündün mü hiç:
Seni dövmek izni bize kimden geliyor,
Her lokmanın sana zehir olması nedendir hey bacım,
Neden her yol sana yokuş?
Sen bizleri bir umut gibi içinde taşıyan
Dokuz ay yaralı kuş!
Öyle üzgün üzgün bakma yüzüme:
Sana değil aslında bu sorular.
Bu sorular Zerdüşt, İsa, Musa ve Muhammed’edir.
Gelgelelim hepsi yitik hey bacım.
Dünya dar gelmiş de sığamamışlar,
Dendiğine bakılırsa cümlesi gökyüzündedir...
Ve Ciğerhun kardeşin herkesi eşit gören ,
Vicdanı temiz, sözü doğru, alnı ak
Vede biraz aceleci olduğundan mı nedir
Yanılıp sana sormuşsa şaşkınlığına ver,
Kusura kalma, kusura kalma, kusura kalma bacım...’