18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2652
Okunma
Ölüm ne garip şey. Daha dün kahkalarla güldüğümüz geliyor aklıma o dikdörtgen masanın etrafında. Gizli aşkından bahsedişin ve ‘’aman yengen duymasın, aşık oldum ben’’ deyişin.
‘’nasıl oluyor bu yaşta bu saçlar?’’ dediğimde ‘’formda kalmanın sırrı aşkta’’ deyişin yine.
İnanamadım. İnanamıyorum işte!
Ve ölüm haberini alınca bir sigara daha yakıyorum efkarlı. Küstüğüm birini arıyorum konuşmak için.
Yaşamak ne garip şey dostum! Yaşamak ne acıklı bir şey!
Balkona çıktım titreyen ellerimle bir sigara daha yakıp. Komşular senden konuşuyorlardı diğer balkonlarda. Çok sigara içiyormuş dediler, güldüm.
‘’atın ölümü arpadan olsun’’ derdin sen de duysan.
Derdin değil mi?
Derdin, derdin.
Okullar açılacak yakında. O dikdörtgen masanın etrafında toplanıp seni anıcaz arkadaşlarla. Çok iyi adamdı diyecekler. Öyleydi diyeceğim. Sonra gözlerim dolacak ve arka odaya çekileceğim burnumu rahat rahat çekmek için. Seni hep çok sevdim biliyorsun. Sen de çok severdin beni biliyorum. Okula gelince beni arayıp soruşundan, sandalyenin yönünü bana doğru çevirişinden, sırlarını benimle paylaşmandan…
Keşke güzelliğini anlatabilsem dostluğumuzun. Keşke seni ölümsüzleştirebilecek kadar güzel bir şeyler yazabilsem.
Affet beni, olmuyor, yapamıyorum.
Ellerimin titremesi geçtiyse de, yüreğim aynı hala.
Kısmet, yarın cenazende buluşmakmış meğer.
Orda yad edecekmişiz geçmiş günlerin güzelliğini.
Orda soracakmışım sana ‘’gizli aşkın kimdi, ne oldu?’’
Affet sevgili dostum
Affet bilmeden kırdıysam seni
Benim hakkım dünden helal
Allah rahmetini esirgemesin senden dilerim.
Hoşça kal…