11
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1012
Okunma
Yalnız Bırakılmanın Acısı İle Baş Başa:
İlçe Merkez ilkokullarından birinde çalışıyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramının yıl dönümü ve bayram etkinliğini düzenleme görevi okulumuza verilmişti. Okul müdürü bana da bayramda okulumuzca yapılacak etkinliklerin ve İlçede kutlanacak bayram kutlama programlarının sorumluluğunu verdi. Bayram hazırlıkları başladı. Hayatımda elime bando almamıştım ama görev deyip işe sarıldım.
Çoğunluğu kız öğrencilerden oluşan bir bandı takımı kurdum. Uzun zaman disiplini bir şekilde çalıştık. Çok başarılı bir bando ortaya çıkmıştı. Çocukların başarısı beni etkilemekteydi. Neyse, bir müddet sonra bayram sabahı olmuş, Anıta çelenk konulacaktı ve sunma görevi benim. Çelenk koyacak ilçe Kaymakamı ve diğer görevlilerin isimlerini ezberlemiş ama küçük bir kâğıda yazmamıştım. Acemilik bu ya! Akıl verende yoktu.
Aksilik olacak işte, o gece yakın bir kasabada yaşayan eşimin babaannesi vefat etmiş, köye cenaze için gitmiş, bir hayli uykusuz kalmıştım.
Töreni sunmak için yerimi aldım ve sunuma geçecektim ki bir an söyleyeceklerimi unuttum. Kısa süren bir sessizlik oldu…
Herkes bir an önce başlamamı bekliyordu. Başımda aşağı sıcak sular döküldü sandım, ter içindeydim. Allah yardım etti, nerede ve ne yapmam gerektiğini hatırladım ve sunuma başladım ya, gerisi çorap söküğü gibi geldi. Başarmıştım. Kolay değil, hayatımda il kez İlçe Amirlerinin karşısındaydım.
Bayram çok güzel geçmiş, program akışı ve gösterilerin düzeni çok beğenilmiş olmalı ki tebrik edildim. Sonradan bana maaş ödülü verdiler. Ancak Çelenk koyma töreni sırasında geçen, o on, on beş saniyeyi hiç unutamadım. Beni asıl üzen neden, hiç kimsenin bu konularda bana yardımcı olmamasıydı. Yaşadığım yalnızlığı hep sorguladım ve bir daha bayram programlarında etkin görev almadım.
Mehmet Macit
Taşova 1989