9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1819
Okunma

Zavallı Hürrem…
Tam kırk beş senedir beklediği kısmet tam olarak ayağına gelmişti..Hem de gökten..Pardon Ağaçtan düşmüştü ayaklarının önüne ama çok ağır hasarlıydı. Çünkü sadece kabadan değil aynı zamanda kafadan da darbe almıştı düşerken.
Usul usul gözlerini açan Timur başladı konuşmaya.
-Öyle mal mal bakınıp ağıtlar yakacağına hemen Hızır Acili ara da bir ambulans yollasınlar.
Hürrem daha da telaşlandı…Ne diyordu bu Timur? Tamam kan revan içindeydi makat ama belli ki kafa da olmuştu sakat. Timur’un ne demek istediğini anlamak için biraz daha sokuldu. Timur boğuk boğuk konuşmaya başladı.
-Laaannnn...Çek o göğüslerini ağzımın üstünden...Boğuluyoruuummm.
Hürrem biraz geri çekildi. Timur yine konuştu.
-Haydi hemen cep telefonunla sarayı ara…Acil bir ambulance iste buraya..Koordinatları biliyorsun değil mi?
Hürrem resmen salaklaştı. Ambulance, Koordinat, cep telefonu...Bu adam ne diyordu böyle? Timur tekrar seslendi.
-Senin bir aypedin de yoktur şimdi?
-Ayol ne aypedi? Benim normal pedim bile yok. Hatta bir kedim bile yok.
Gürültü-Patırtıya Hasbi Ağa da uyandı. Koşarak kızının yanına geldi.
-Kızım kim bu herif? Ne oldu buna?
-Ağaçtan düştü baba…Senin dirgenin üzerine düştü.
-Hımmm..Dirgeni yiyen sıpa, bir daha gelmez sapa…Bu iflah olmaz kızım. Arayıp soralım.Kimi kimsesi varsa müteveffayı alıversinler.
Timur öfkeyle bağırdı:
-Ulan ben öyle bir dirgenle gidecek adam mıyım? Bu gördüğünüz kıç ne kılıçlar, ne mızraklar, ne topuzlar gördü. Bana Timur Han derler.
-Aboooo…Timur Han sen misin? Düştün şimdi elime. Kız Hürrem git orağı getir de şu namussuzun koca kellesini gövdesinden ayırayım. Anadolu Türk’ü bu ib…iblisten az mı çekti?
Hürrem bir babasına, bir Timur’a baktı. Babasına baktıkça karşısında ‘’ Heil Hitler’’ diye elini uzatan acayip kılıklı bir herif görürken Timur’a baktığında gözlerinin önüne havada uçan kalp şeklinde kırmızı balonlar gelmekteydi.
Timur’da da durum aynıydı…Hürrem’e baktıkça Eros denilen bir namussuz ok atıp duruyordu , Hasbi Ağaya baktıkça ise Azrail’i görmekteydi.
Hürrem bir türlü karar veremiyordu. Timur’dan öylesine elektrik almıştı ki trafolar her an patlayabilirdi. Öte tarafta ‘’ Git o orağı getir..Eğer getirmezsen sana sütümü helal etmem ‘’ Diyen babası duruyordu.
Süt işi artık kolaydı..Büyümüş koskoca kız olmuştu. Babasına ihtiyacı yoktu. Hem o artık inek sütü içiyordu. Ama yine de babasını, atasını ezemezdi.
-Babaaa..Kıyma Timur’a
-Ne diyorsun kızım? Bu herife bir de kıyma mı yedireceğiz? Halkımızın düşmanı bu.
-Ya baksana baba ne kadar yakışıklı bir adam. Böylesini bir daha nerede bulacağım?
-Valla o konuda da haklısın..Ne yapsak ki?
-Ambulance istiyormuş.
-Kim bulmuş..Ne bulmuş anlamadım ki? Sen en iyisi eve koş. Hemen bir ekmek al..Çiğne..Yarısını kafasına, yarısını poposuna sar.
-Popo ne baba?
-Aha da o dirgenin girdiği yer.
Hürrem hemen eve koştu. Bir ekmeğin tamamını ağzına sokup çiğnedi. Sonra Timur’un yaralarına basıp sardı.
Timur biraz kendine gelmişti.
-Çok sağ olasın güzel kız.
-Ay ben güzel miyim gerçekten de?
-Evet güzelsin?
-Saçlarım nasıl?
-Güzel
-Gözlerim?
-Güzel
-Burnum?
-Güzel
-Yaaa..Sendeeee..Hep güzel diyorsun..Tüm söyleyeceğin bu mu? Peki kulaklarımı nasıl buluyorsun?
-Koparttırma bana o kulaklarını…Güzelsin dedik ya.
-Anjelina Joli mi güzel yoksa ben mi?
-O kimdir bilmem ama sen güzelsin.
Hasbi Ağa üzüntüyle başını salladı.
-Kızıııımmm..Adam kafadan darbe almış görmüyor musun? Gözleri gitmiş garibimin..Uğraşma zavallıyla. Vah vah..Yazıkkk.
Kara haber tez ulaşırmış derler. Bir saat içinde haber Saray’a ulaştı. Timur’un veziri Lanetullah Laneti, Komutanlardan Zulmettin Han’a sordu
-Bre Zulmettin. Hânımıza ne olmuştur?
-Valla vezir hazretleri. C.I.A, Mossad ve KGB den aldığımız istihbari bilgiler muvacehesince sultanımızın kıçına dirgen girmiştir? Haberi Mit ile esoşeytıt pres de doğrulamıştır.
-Ne doğrulamıştır neee?
-Vezirim. Ölümü öp bana bir daha o kelimeyi söyletme..Diyene kadar anam ağladı zaten.
-Vay canına…Ben bu sultandan hep şüphelenirdim zaten demek doğruymuş.
-Ne doğruymuş vezirim?
-Ben ona o kadar dedim.’’Etiler, Cihangir, Beyoğlu, Nişantaşı’nda uygunsuz barlara gitme.Ahlakın bozulur .’’Diye..Gördün mü olanları.Aha da bozuldu.
-Saçmalama vezirim...Oralar daha Feth edilmedi. Yıldırım Han alacaktı biz gelmesek ama nasibi değilmiş.
-Ula biz de amma pislik adamlarmışız ha? Neyse… Timur Han neredeymiş peki? Durumu nasılmış?
-Valla az bir aksama dışında oldukça iyiymiş…Hürrem denen bir hatun bakıyormuş ona. Avrat hem eliyle besliyor hem de Dümbüllü İsmail Efendi bestelerinden ağır aksak semailer dinletiyormuş.
-Desene yine dört ayağının üstüne düştü puşt.
-Aman vezirim..Aman haaaa..Sen amanı bilir misin? Duymasın sakın.
-Haklısın . Haydi gidip alalım sultanımızı
Dördüncü Bölüm: Zor alırsınız biraz...O artık Hürrem’in ellerinde.
NOT: Kafamın etini yediniz Timur ile Hürrem’in Resimleri diye…İleriki bölümlerde yayınlayacaktım ama alın madem..Bir daha da isteyip durmayın..Başka yok.