Avustralya, 189 dilin konuşulduğu, birçok dilde günlük radyo ve televizyon yayınlarının yapıldığı ve her kültürden insanın istediği gibi giyinip, istediğini pişirdiği.. cami, sinagog, kliselerle dolu bir ülke..
Dışarıdan bakıldığında insanın imrenesi gelir..Hele böylesi politik makyajlı harmony sözcüğünün bolca edildiği şölene gelmişseniz, zevkten dört köşe olmanız içten bile değil..
Ama, bu ülkenin de Kürdleri olduğunu unutmayın..
Ülkenin esas sahibi olan Aboriginal insanlarına az rastlarsınız böylesi günlerde..
Onlar şehirlerin dışındaki kamplarda yaşamağa mahkum edilmişlerdir..
En çok hapisanelerde yaşarlar. Beyaz adama nazaran beş kat daha fazladır.. suç işleme oranları..
yaşama süresi de en az 15 yaş daha azdır
Dünyanın en zengin kömür, uranyum, altın madenleri Aboriginalların topraklarından çıkartılır..En büyük müşteri Çin Halk Cumhuriyetidir.!
Aboriginalların toprak hakkı mücadelesi yüzlerce senedir sürmektedir..Ama, beyaz adam toprak yerine Aboriginallara alkol, uyuşturucu, şeker, yağ ve un vermiştir.
Ülkede en fazla şeker ve katarak hastalığı Aboriginallar arasından çıkar..
İktidara talip olan İşçi Partisi, ilk meclis toplantısında Aboriginal halkından yaptıkları asimilasyon ve katliamdan dolayı özür dilemiştir. Yerli halkın toprak talebi görkemli özür dileme kampanyasının tozu dumanı arasında tekrar kaybolmuştur.Hapisanedeki yerli halktan genler arasıra medyaya konu olur..Bunalımdan intihar etmeleri ve cinsel tecavüz dışında onlardan kimse bahsetmek istemez..Gölgeleri bile topraktan silinmeğe yüztutmaktadır..
Arasıra isyan eden gençler toplumdan tekrar tekrar soyutlanarak ya kamplara yada hapisanelere tıkılır..
Diyar-ı Bekir’de polise karşı taşlı gösteriye katılan 13 yaşlarındaki Kürd çocuklarını anımsarım..Kürdlerde o toprakların en eski halklarındandır; en zengin su ve petrol yatakları üzerinde doğarlar.. Elektrik santrallarından çıkan enerji ise Mersin ve Marmara arasında kaybolur gider..
Kürdler dil ve kültürlerini yaşatma açısından daha dezavantajlıdır Aborigınallara nazaran..
Henüz geçen sene, TRT günde bir saatlık Kürdçe program yayınlamağa başladı..
Kürd halkının oylarıyla seçilen Kürd Milletvekilleri mecliste Türkçe konuşmak zorundadır.
Türkiye de Kürdlüğünü inkar edersen Genel Kurmay Başkaını, Reis-i Cumhur, Başbakan, Bakan olabilirsin..
Avustralya da parti başkanı, meclis üyesi olabilirsin.. Ama, Kraliçeye hizmet edeceğine ve İsa’ya inanacağina söz vermek zorundasın..Anglasakson kimliği kuşanırsan meclise girebilirsin..
Burada, bu kısa yazı çerçevesinde UYUM GÜNÜ palavrasını anlatmak imkansız..
Aynı şekilde, Türkiyedeki iktidarların her devirde oy avciliğına çıkarken kullandıkları: “Kürdlerle bin yıldır kardeşiz “ sözcüğünün ne denli boş olduğu gibi..
Başbakan Sayın One Minute, soydaşları Uygurlular için Çinlilere ders vererek, güvercinleşirken; kendi Kürdüne şahin olmayı sürdürmekte..
Binlerce Aboriginal ve Kürd gencinin hapisaneleri doldurduğu güne UYUMSUZLUK günü denir ancak !
Sizleri uyumsuz, ve isyankar olmağa davet ediyorum !
Merhaba !
KöZ
12 Temmuz 2009