9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1000
Okunma

MEKTEBİN BACALARI VAY LE LE LE LE LE LE
Atalarımız ‘’ Kılavuzu karga olanın burnu bottan kurtulmaz.’’ Demişler ya işte ben de bu yazımda kılavuz nedir, ne iş yapar ondan bahsedeceğim.
Şimdi diyeceksiniz ki ‘’ Sami Hoca konu sıkıntısı çekmeye başladı galiba. Artık resmen saçmalıyor…Kılavuz da nereden çıktı?’’Sami Hoca’da hiç konu biter mi? Denizde kum Sami Hoca’da konu…. Yahu hem ben Boğazlarda yabancı gemilerin yalılara çarpmaması için onlara yardımcı olan kılavuz kaptanlardan ya da bir izci oymağının başına geçip onlara en leziz yenecek otların, yumru köklerin, yılan, solucan, iguana, Komodo ejderi ve diğer sürüngenlerin nerede bulunacağı konusunda yardımcı olacak olan oymak beylerinden bahsetmeyeceğim ki. ‘’Peki neden bahsedeceksin?’’ Diye soracak olursanız? Okullardaki rehberlik ve psikolojik danışma faaliyetlerinden bahsedeceğim.
Her birimizin bir evladı ya da yakını vardır okullarda eğitim gören değil mi? Hah...İşte bu ciğerparelerimize nasıl rehberlik ediyoruz biz öğretmenler olarak onu izah etmeye çalışacağım…Ama hemen peşin peşin belirteyim bu bir korku filmidir. İzlerken ona göre izleyin.
Efendim…Okullarda çok yakın zamanlara kadar branşı Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık olan öğretmenler yoktu. Her eğitim – öğretim yılının başında öğretmenler kurulu toplanır ve tüm öğretmenler bir sınıfın rehber öğretmeni seçilirdi.( Sınıf Rehber öğretmenliği konusu şimdi de aynen bu şekilde devam ediyor. ) O halde işe en başından başlayalım…Bir öğretmenler kurulundayız.
-Değerli Arkadaşlarım...Şimdi geldik gündemimizin dokuzuncu maddesine…Bilin bakalım nedir?( Bunu Müdür diyor tabii ki)
-Bildim püskevit.( Bunun da ben olduğumu tahminde zorlanmazsınız sanırım )
-Sami Hocam sapıtma…Kurul bitsin tatlımız var...Merak etme seni tatlısız bırakmayacağım…Şimdi krizlerine hakim ol biraz ve yaz…Madde dokuz…Sınıflara rehber öğretmen seçilmesi.
-Yaprağı yedik desene.
-Sami hocammm.Sami Hocammmmm. Yaprağı da yiyeceksin merak etme. Yaprak sarma da var…Hayırlısıyla şu kurulu bir bitirelim…Evet efendim 12. sınıflardan başlıyorum. Şuküfe Hanım siz 12 Fen A ya…
-Olmazzz…Nayııırrrr…Kat’iyyen kabul etmiyorum.
-Neden efendim? Ne kusurunu gördünüz 12 Fen A nın?
-Adı üstünde müdür bey fena…Hem o sınıf bana Şu-küfe diyor.
-Hocam adınız Şuküfe değil mi? Ya ne diyeceklerdi?
-Öyle değil efendim...Şu - küfe diyorlar. Şu ve küfe ayrı ayrı yani.
-Hoca Hanım...Onlar çocuk. Bana da soyadım Saçan olduğu için Mister Sıçan diyorlar
-Bana da Here- Dut diyorlar
-Avni Hocam her Allah’ın günü okula dut gibi geliyorsun. Başka ne diyeceklerdi ki.
-Ohoooo siz yine iyisiniz…Bana resmen sapık diyorlar.
-Sadık hocam çocuklarımız bakın ne kadar yaratıcı bir zekaya sahipler değil mi? Evet nerede kalmıştık? Meral Hanım siz 12 Sos A ya…
-Hayırr yaaa…Olmazzz…İtiraz ediyorum…
-Yahu sen niçin itiraz ediyorsun? Okulun en uslu sınıfını sana verdim.
-Müdürüm ben de en çok ona şaşıyorum zaten…Tüm arkadaşlar o sınıfın en uslu sınıf olduğunu söylüyorlar ama ben ne zaman sınıfa girsem o masum yavrucuklar gidiyor birden bire hepsi Nuri Alço’ya dönüşüyorlar…Anlayamıyorum ki. Neymiş efendim bol frikik veriyormuşum...Ayol ben futbolun f sinden bile anlamam.
-Sadık Hocam ne yapıyorsun iki saattir yerlerde yahu
-Şeyyy..Kalemim düştü de onu arıyorum müdür bey.
-Gel de öğrencilere hak verme…
-Anlamadım.
-Boş ver…Kalemini bulduysan aramıza dön artık ha? Sami Hocaaammm..Sana da verelim mi?
-Müdürüm…Eğitsel Kolu zaten kol gibi…Bilmem anlatabildim mi? Bir de sınıf öğretmenliği verme bari.
-Arkadaşlar...Ağlasanız da sızlasanız da bu sınıf öğretmenliklerini her birinize vermek zorundayım.
-Müdürüm bari dokuzuncu sınıflardan ver.
Tüm arkadaşlar ayakta…
-Müdürüm ben de dokuzuncu sınıf istiyoruuuuummm.
Tabii ki siz istediğiniz kadar kendinizi yırtın. Kurul katibi ( Yani ben ) çoktan müdür Bey’in daha önce kendi kafasına göre yaptığı sınıf öğretmenleri listesini kurul tutanaklarına geçirmişimdir kurul kararı olarak. Bu minval üzere her bir öğretmenin bütün bir sene boyunca rehberlik yapacağı sevgili sınıfı belirlenir ve öğretmen başlar rehberlik faaliyetlerine.
Efendim. Rehberlik faaliyeti dediğiniz şey nedir onu da izah edeyim…Ama önce neden her öğretmen ille de dokuzuncu sınıf ister oradan başlayayım.
Bizler rehberlik faaliyeti olarak öğrencilerin önüne bol bol anket koyarız…Anket dediysem her sene her sınıfa aynı sorular. Adın? Baba adın? Ana adın? Kaç kardeşsiniz? Size kim bakıyor? Vs. Dokuzuncu sınıfta bu sorular can sıkıcı olmuyor. Çünkü öğrenciler yeni..Onları tanımak amacıyla bu soruların sorulması normal..Ama on ikinci sınıfta?
İsterseniz gelin bir de on ikinci sınıf rehberlik dersine göz atalım.
-Çocuklaaaarrrr…Bu gün sizlere çok cici bir form getirdim…Onu dolduracağız.
-Ne formu hocam?
-Öğrenci tanıma formu?
-Aşk olsun hocam. Dört senedir öğrenciniziz…Daha tanıyamadınız mı?
-Ya oğlum bana ne sitem ediyorsun…Bakanlık yapın diyor biz de yapıyoruz…Doldurun bakalım şu formları.
Öğrencilere artık gına geldiği için hiç biri ciddiye almaz bu anketleri, formları…Zaten ciddiye alınacak bir tarafı da yoktur ya neyse…İşte o formlardan biri
-Adı Soyadı: Yuh yani…Dört senedir öğrenemediniz mi?
-Baba Adı: Haydar…Haydo der yakın dostları
-Ana Adı: Döndü…Rivayete göre dönmüş de kadın olmuş. Eskiden erkekmiş.
-Kaç kardeşsiniz?: Ohoooooo…İt sürüsü gibi…Say say bitmez.
-Eviniz kaç oda? Kendinize ait çalışma odanız var mı?: Evimiz bir odalıdır...Kendime ait çalışma odam var evet…Ben ders çalışacağım zaman tüm aile sokağa çıkar. Yaz-kış, yağmur-çamur fark etmez.
-Size Kim bakar? : Valla kimin canı bakmak isterse bakar...Yeter ki kötü niyetle bakmasınlar. Herkes bakar da sadece Bakanlar bakmaz bize.
-Babanız hayatta mı? Hayattaysa ne iş yapar? : Babam çok tanınmış bir iş adamıdır. Ne iş bulsa yapar…Amele pazarında onu tanımayan yoktur. Onunkine yaşamak denirse hayatta.
-Anneniz hayatta mı? Çalışıyor mu?: Annem de çok ünlü bir iş kadınıdır. Nerede bir iş bulsa dalar hemen. Cam ve merdiven silme konusunda hiç kimse eline su dökemez.Hayatta olmasına hayatta ama ‘’ Bıktım bu hayattan.’’Diyor.
-Başlıca hobileriniz nelerdir?: Tüm Türkiye’de ve tüm genç nesilde olduğu gibi benim de en bi büyük hobim kitap okumaktır. 7/24 paso kitap okurum ben… Koskoca Meydan larusu bile ezberledim..İnanmazsanız sorun hangi sayfada hangi madde var söyleyeyim..Kitap okuma dışında tabii ki sinema…O sinema senin bu sinema benim , tüm sanat filmlerini seyrederim. Tiyatro sonra…Hiç bir oyunu kaçırmam…Opera, bale, su topu, bowling, plates,rugbi, kriket hepsi de hobilerim arasındadır. Haaa bir de tabii ki olmazsa olmaz müzik…Cazdan ve hicazdan fevkalade haz alırım efendim.
-İleride hangi mesleği seçmeyi düşünüyorsunuz? : Bu soruyu orta okullarda sorarsanız erkekler subay ve polis, kızlar da komple öğretmen ve hemşire olmak isterler…Liselerde ise durum farklıdır. Liselerde kızlar doktor olmak ister...Ayrıca hakim, avukat …Öğretmenlik kızların vaz geçemeyeceği bir meslektir her yaşta. Erkekler ise özelikle bilgisayar mühendisi olurlar. Şimdi şimdi bir sürü yeni meslek çıkmış ben adlarını bile söyleyemiyorum…Mesela yahu lojistik meslek yüksek okulu bile var…Eskiden nakliyeci, hamal dediğimiz adamları yetiştirmek için bile şimdi artık yüksek okullar açılıyor…Haa bir de Web operatörü, CNC operatörü gibi işler var…Nedir nasıl bir şeydir biliyorsam Arap olayım. Benim bildiğim operatör deyince ameliyat eden doktor akla gelir…Bir CNC operatörü neyi ameliyat eder ki? Allah sizi inandırsın kepçenin bile operatörü var.
-En çok hangi dersi seviyorsun Neden? : En çok Tarih dersini seviyorum
-Ölümü öp…Essah mı?
-Valla hocam…En çok sizin dersinizi seviyom.
-Niye ki ne?
-Okulun en bi karizmatik hocası sizsiniz de ondan.
-Gel la seni bir öpeyim…Aslanım benim…Sözlün on. Artık karada ölüm yok sana benim dersten.
Namıssızlar meğer tüm hocalara aynı şeyi söylüyorlarmış…O gudubet Şuküfe’ye bile ‘’ Hocam güzellik imbikten geçmiş. Şuküfe olarak süzülmüş aşığın kadehine..Siz işte o kadar güzelsiniz.’’ Diyorlarmış meğer.
-En Sevdiğiniz Arkadaşınız? : Ercü… Öküzdür-möküzdür ama harbi delikanlıdır.
-En sevmediğiniz arkadaş ve sebebi: Jaleyi hiç sevmiyom…Uyuzzzz...İki aydır asılıyorum bi kere bile pas vermedi.
-Sizce iyi bir öğretmen nasıl olur?: Efendim..Öğretmen öğretmeli a-b-c…Öğretmen öğretmeli k-l-m…Yumuk yumuk elleri, şirin tatlı dilleri olmalı öğretmenin.
Anketler ve formlar hep bu minval üzeredir…Her rehberlik dersinde bu anketler uygulanır…Daha sonra da değerlendiririz bu anketleri. Nasıl mı? O da bir dahaki bölüme.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Maalesef devam edecek.
NOT: BU YAZU DİZİSİNDE İLK GÖREV YERİMDEN SON GÖREV YERİME KADAR GÖREV YAPTIĞIM TÜM OKULLARIN RESİMLERİNİ KULLANACAĞIM…BİRİNCİ BÖLÜMDE MANAVGAT İMAM- HATİP LİSESİ ( BİZİM ZAMANIMIZDA ANADOLU KISMI YOKTU )