Orada bir göl var ülkemin yüreğinin tam da yerinde, Tuz Gölü’dür adı. Sanki kanayan yüreğe tuz basıyor ülkem haritada, yok olan bir türe kan ağlıyor ülkem.

Ülkemin tuz merkezidir. Bozkırın tam ortasındadır. Cennettir bir bakıma eşi benzeri yoktur dünyada. Sadece tuz yoktur orada, flamingolarda vardır daima. Burası aslında flamingo cennetidir.

Flamingo bir kuştur.
Tuz Gölünde ikamet eder.
Ayrıca bu ayrıcalık Tuz gölüne aittir. Akdeniz ülkelerinin en büyük flamingo kolonisi burada yaşamaktadır.
Ve sonsuza kadar da burada yaşamalıdır. Bunu sağlamak zorundayız, bunu yaşatmak ve korumak için mücadele etmek zorundayız. Hani ne diyordu Kızılderili atasözü:
“Son ağaç kesildiğinde, son nehir kuruduğunda, son balık öldüğünde. Beyaz adam; paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.” İşte son flamingo ölmeden bunu yapmak zorundayız.
Mecburuz buna, mahkûmuz.

Cennet ülkemizde, bu cenneti cehenneme çevirmeden bahşedilen bütün güzellikleri korumalı ve emaneten almış olduğumuz bunca zarafeti yarının çocuklarına sağlam bir şekilde teslim etmeliyiz.

Flamingolar zarifliğin numunesi, inceliğin eşsiz resmi… İnce uzun ayaklar ve bacaklar ve boyunlar, uçları siyah gagalar… Podyumda yürür gibi Tuz Gölü’nde yürürler ve ürerler huzur içinde.

Flamingolar ve Tuz Gölü… Cennet ve huri desek uyar, sema ve bulut desek hakeza, toprak ve gül desek yine yakışır.

Yurt kabul etmişler burayı bazıları ya kış kalmaktadır burada. Tuz Gölü flamingo cennetidir ve hep cennet olarak kalmalıdır. Akdeniz ülkeleri arasında en büyük flamingo kolonisine ev sahibidir Tuz Gölü. Kuluçkaya ve yavrulama yeridir burası. Bozkırın ortasındaki bu beyaz cennet ev sahipliği yapar flamingolara. Buraya gelmeleri özeldir. Besin bulmak ve yuva yapmak için gelirler. Burayı yaşam ve kuluçka bölgesi olarak seçiyorlar.

“Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.”

Flamingolar için burası tuzlu ve sulak alan olduğu için biçilmiş kaftandır. Üreme ve besin için önemli bir yerdir. Yaz ve kış kalanlar var burada. Tuz Gölü’nde yaşayan ve kuluçkaya yatan flamingo sayısı göldeki su durumuna göre değişiyor. Su seviyesinin düşük olduğu yıllarda flamingo sayısı da düşüyor.

İşte buraya bir nokta koyup Tuz Gölü’nün su seviyesi ile ilgili neler yapılabilirin hesabını yapmalıyız. Bunu Tuz Gölü doğal miras için yapmalıyız, bunu bu dünyadaki nadir cennetlerden olduğu için yapmalıyız. Bunu kendimiz ve insanlık için yapmalıyız. Bunu flamingolar için yapmalıyız. Flamingolar sulak alanların kurumasıyla üreme alanlarını da kaybediyor. Tuz Gölü’nü besleyen kaynaklar üzerine baraj yapıldı ve artık Tuz Gölü’nü yüzeyden besleyen su kaynağı kalmadı. Yüksek su tüketen bitkileri sulamak için açılan kaçak kuyular ise yer altı sularını tüketiyor ve göl yer altı su seviyesinin düşmesinden de etkileniyor. Gölde yaşanacak kuraklık, flamingoların kuluçkaya yatmasını etkileyeceği gibi, binlerce flamingo yavrusunun ölümüyle de sonuçlanabilir. Bu konuda yapılacak kapsamlı çalışmalarla göl ve barındırdığı canlılar korunmalıdır.

İşte elbirliğiyle cenneti bozkıra çevirmeyi başarıyoruz.
El çölü gül bahçesi yapıyor biz gül bahçesini çöl yapıyoruz.
Her şey flamingolar için.
Son flamingo kaldığında çok geç olacak.
Son olmadan sona kalmadan dona kalmadan bunu sağlamalıyız.
Buna mecburuz, buna mahkûmuz bir nevi.
Son flamingo olmasın binlerce flamingo olsun Tuz Gölü’nde.
Ve bu uyarı son olsun.