N’olur söyleseniz!
Çok istiyorum. Sizden bunu; açıklamanızı çok... çok istiyorum.
SECRETERİUM...
Daha Secret...
Top Secret...
Zata Mahsus...
Gizli ve mahrem...
Bilinmez ve bilinmesi imkansız...
Ne geçti elinize?
Kıskançlık ve diğergamsızlık...
Sizi gidi iyiliksizlik...
" Al işte ben faş ediyorum." dedi.
- İyi de etti.
- Bana kalırsa da iyi etti.
Nedeme iyi etti.
" Kübizm nedir? Belki ben anlamıyorum. Saçma diye nitelersem sizi incitmemiş olmayı umarım.
Dedinize:
- Samimi fikriniz neyse çekinmeden söyleyin. Söylemezseniz samimiyetinizi siz kendiniz beğenirseniz ben de beğeneceğim. "
- Kübizm’i saçma buluyorsunuz neden?
- Adam çizmişler adama benzemiyor!
- Gerçek bir adama benzemiyor demeğe mi getiriyorsunuz.
- Evet!
- Gerçekci resimlerin gerçek olduğunu nerden biliyorsunuz.
Kübik portreresmin gerçek olmadığına emin, nasıl olabiliyorsunuz.
Gerçekci resmin yaygınlığından dolayı alıştığımız bir görme olduğuna ihtimal vermeği hiç düşünmediniz mi? Düşünmek istemez misiniz?
- Siz bunu tanıtlayın öyleyse... tanıtlamakla, tanıtlamamakla kendinizi mükellef sayar mısınız?.. Aksi ise geçerli olmakla birlikte sizin görüşünüze inanım beni bağlayacaktır.
- Yeterli tanıt yaptığımı sanıyorum.
- Yukarıda ki keskin yargılar sizin değil miydi? O yargıları seren biri gibi davranmalısınız. Bunu sizden beklemek hakkım olsa diye düşünüyorum.
- Ben yukarıda ki serdetdiğim görüşlerin sıkı takipçisiyim. İnansız insan kelam eder mi?..
- Ben Kübik resme ve resme, resmin yolculuğuna inanıyorum. Resim hakikatin yolculuğuna görsel olarak çıkmış talihli sanattır. Bütün akımlarıyla resim hakikatin fotoğrafını çekmekte olan sanattır. Yaptığı iş, bu sanatın, akımların değişmesi ve gelişmesiyle monist şekilde görmek sanatıdır diyemeyiz. O canlı organizma gibi yaşar ve değişir, canlıdır ya, o yüzden değişir, dönüşür...
Picassonun portresi Kübik resmini kastediyorum. Profilden çizdiği kadının tek kulağı görünüyor. Buraya kadar bir itirazım yok. İki gözü görünmez. İki gözünüde çizmiş kadının. Tek kulaklı profil resimde bu nasıl oluyor? Kübik resimde yakaladığımı sandığım sorun bu...
Einstein 1910’larda İzafiyet Teorisini yayınladı. Orada bir tane düşünsel deney vardır. Benim bu kem aklım o deneyi çok sever.
İkizlerin birini dünyada bırakırlar. Tekini roketle uzaya yollarlar. Yeryüzündeki yerin yavaş hareketine göre ters oranlı yaşlanır. Uzaya giden roketin hızına ters oranla genç kalır. Her ikisi yerde biraraya gelir: Biri yaşlıdır, biri genç.
HERŞEY AYNI AN’DA OLMUŞTUR. ANAHTAR KELİME: AYNI ANDIR...
Aynı anda... eşzaman boylamda oluyor herşey
İzafiyet Teorisinde olabiliyorsa bu durum: Resimde de olmalıydı.
Eşzamanda tek kulağıyla, iki gözü bir portrede; Senkronizmi böylece Kübizm’de yapmaya başlar.
Einstein İzafiyet Teorisiyle EŞZAMAN: SENKRONİZM’i inşaa etti.
Kübizm’de, diğer teorilerde, buradan çıktı geldiler!

y. yılmaz
14-03-2013
ardahan