Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
sami biberoğulları
sami biberoğulları

HEVA LATİF, IKLIM MUTEDİL , EMME VELAKİN….

Yorum

HEVA LATİF, IKLIM MUTEDİL , EMME VELAKİN….

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

4834

Okunma

HEVA LATİF, IKLIM  MUTEDİL , EMME  VELAKİN….

HEVA LATİF, IKLIM MUTEDİL , EMME VELAKİN….


AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir ‘’ Terbiye etmek amacıyla kadınlarınızı dövebilirsiniz demiş. Hem de hemen Dünya Kadınlar Günü arifesinde söylemiş bu sözleri.

Bazen böyle birilerinin çıkıp hem de insanların hassasiyetlerinin tavan yaptığı zamanlarda bu tür lakırdılar etmesinin sebebini hiç anlamam ya neyse. Yahu be adam sen eğer terbiye etmek (!) amaçlı olarak karını dövüyorsan ve karın da bu eylemden hoşnud ise bize ne? Aynı eylemi niçin diğer hemcinslerine de önerirsin? Onu da geçtim sen bir garip çingenesin nene gerek gümüş zurna? Din adamı değilsin, din adına fetva verecek bir makamda değilsin kadın dövme işine niçin dini de karıştırırsın?

Gerçi adam ‘’Terbiye etmek amacıyla kadınlarınızı dövebilirsiniz’’ derken bunu bir hadise ya da ayete dayandırıyor mu onu bilemiyorum ama böyle bir lafı Dünya Kadınlar Gününde, kadına şiddet konusunun en yoğun olarak işlendiği bir zamanda söyleyip de tüm şimşekleri doğrudan doğruya İslam dininin üzerine çekmenin alemi nedir?

Delinin biri kuyuya bir taş attı ya bir sürü akıllı(!) da şimdi o taşı nasıl çıkarırızınderdine düştü.

Millet bu kadın dövme olayında bütün suçu yükleyecek birini arıyor ya…Aramaya gerek yok…Erkek milletinin kadınları dövmesinin sebebi Hz Muhammed (S.A.S)miş meğerse(!)…O demiş kadınlarınız size itaat etmezlerse onları hafifçe dövün diye… Hatta erkek milleti olur da işin dozunu kaçırır kadın milletine ağız burun,Allah ne verdiyse döşenmesinler diye nasıl dövülmeleri konusunda rehber de olmuş(!) Demiş ki: ‘’ Yüzlerine vurmayın, vücutlarında yara ve morluklar oluşturmayın. Kaba etlerine hafif hafif, okşar gibi bir iki tane şaplatın(!)Yani bir nevi ‘’ Elim sende’’ Oynayın. Elinizi dokundurup ‘’Ebeeee ‘’ Deyin.Haaa..Çocukların önünde filan da dövmeyin eşlerinizi(!)Tabii ki Peygamber aynı zamanda bir Allah’ın Arabı(!) olduğu için öyle ‘’ Eş ‘’ kelimesini de kullanmaz. Direkt ‘’Avrat ya da karı’’ Demiştir(!) O kadar nezaketi nerden bilsin(!) Öyle ya ne de olsa kadın dövmeyi tavsiye ediyor(!)

Dedim ya ağzı olan konuşuyor. Bir kere Hz. Muhammed’in (S.A.S) Kadıların dövülmesi ile ilgili bir hadisi yoktur…Tam tersine ‘’ Bir erkek hanımını döverse kıyamette onun davacısı ben olurum’’ demiştir. Ayrıca Peygamberimizin hayatı boyunca hiç bir kadını ya da erkeği dövdüğüne dair hiç bir kaynakta, hiçbir bilgi yoktur. Kendisinin yapmadığı bir şeyi niçin başkalarına emretmiş olsun ki?

İyi de bu kadınları dövme lafı nereden çıkıyor? Yok mu öyle bir şey?

Var tabii ki. Hem de Hadis, yani peygamber sözü olarak değil doğrudan doğruya Allah (C.C) sözü olarak var. Yani ayet var. Aynen yazıyorum:Kur’ân-ı Kerîm’de, meâlen şu ayet mevcuttur: "Serkeşlik etmelerinden endişelendiğiniz kadınlara gelince, evvela kendilerine nasihat edin, sonra yataklarında onları yalnız bırakın, yine dinlemezse dövün (Nisa, 34).

Kur’an-ı Kerimdeki Nisa( Kadın ) suresinde yer alır bu ayet. Tamam da toplamda 176 ayet olan ve neredeyse tamamı kadınlarla ilgili bir sure olan bir Allah kelamında ‘’ Kadınların dövülmesi’’ nasıl emredilmiş olabilir? Bu mantığa ters bir durum değil midir? Öyle ya kadın serkeşlik, yani asilik, itaatsizlik yaparsa onu döveceğiz ama erkek serkeşlik yaparsa kadın ona itaate devam edecek ve sabır göstererek yaşamına devam edecek. Var mı öyle üç kuruşa beş köfte(!)

Dün bir televizyon kanalında bir bayan programcı yorum yapıyor. Direkt dine de bir şeyler diyemiyor. N’aapsın? Aynen şunları söylüyor: ‘’ Yahu kardeşim taaa bin dört yüz kusur sene önce var mıydı bu günkü gelişme? Ben akşama kadar çalışacağım, para kazanacağım, evin geçimine katkı sağlayacağım, akşam eve gelince de kocadan dayak yiyeceğim…Bin dört yüz kusur sene önceki dünyadünyamız? Hiç mi gelişmedi toplumlar o günden bu güne kadar?’’ Yani kısaca ‘’ Kardeşim geçmişe mazi, yenmişe kuzu denir. Siz hâlâ memleketi bin dört yüz sene önceki kuralla göre mi yürütmeye çalışıyorsunuz. Bin dört yüz sene önce kadın dövülebilirmiş ama şimdi öyle mi?’’ demek istiyor. Ve ekliyor ‘’ İşte bu mantık ve zihniyet devam ettiği müddetçe kadınlar yine Dünya Kadınlar Gününde öldürülmeye devam edecektir.

O da haklı kendince…Öyle her önüne gelen İslam dini hakkında bir şeyler söyleyip hatta daha da ileri giderek fetva vermeye kalkarsa olacağı bu. ( Baksanıza ben bile elif ile mertek arasındaki farkı ancak bilecek kadar bilgimle bir şeyler yazıyorum. )

İyi de benim aklıma takılan bazı sorular var?

1- Yüce Yaratan erkek midir ki ilahi emirlerini içeren yüce kitabında erkek milletine bu kadar torpil geçmiştir? Öyle ya ‘’ Kadınları dövün…’’ Eeee…Erkekler? ‘’ Onlara dokunmayın…Erkekleri sevin, onlara itaat edin.’’Adalet bunun neresinde?
2- Eğer Allah ‘’ Kadınları Dövün’’ demişse gerçekten de artık itiraz edecek bir şey kalıyor mu? Kime itiraz ediyoruz? Neye itiraz ediyoruz?Diğer taraftan böyle bir durumda bu gün kadınların dövülmesi, onlara şiddet uygulanmasının müsebbibi Yüce Allah(C.C) olmuyor mu?
3- Ayette ‘’ Usulca dövün ‘’denmiş…( Bazı tefsirciler öyle yorumluyor) İyi de bu usulcanın dozu nedir? Neden belirtilmemiş ayette? Vatandaş alıyor eline odunu yer misin yemez misin..Hatta odun da kesmiyor bazılarını, artık bıçak, tabanca ne denk gelirse…

Hiç unutmam. Bir gün dersimde yaramazlık eden bir öğrenciye çok hafifçe ( bana göre tabii ki) iki tane tokat aşk etmiştim. Öğleden sonra baktım annesi geldi okula…
-Hocam benim oğlanı dövmüşsünüz.
-Ben çocuk dövmem hanımefendi.
-İyi ama ağlaya ağlaya geldi eve ve ‘’ Sami Bey beni dövdü.’’Dedi.
-Hanımefendi ben çocuk dövmem. Tozunu silkeleme babında dokunmuşumdur.İsterseniz size göstereyim ona nasıl dokunduğumu.

O sınıfın sınıf başkanı olan kız öğrencimi çağırdım. Kız,öğretmenler odasından içeri girer girmez o oğlana vurduğum dozda kıza iki sille çaktım. ‘’ İşte bakın bu kadar yavaş dokundum’’ diyerek kız öğrencimi de şahit tuttum. Sordum kıza

-Kızım, arkadaşına da aynen bu şiddette vurduydum’’ değil mi?

Kızcağız çok akıllı ve uyanık bir kızdı.

-Evet hocam aynen bu şiddette vurmuştunuz.
-Peki canın yandı mı?
-Ne demek hocam..Ne can yanması?

Diyerek odadan çıkarken gözlerinden inen yaşlar içimi deldi…Demek ki hiç de öyle usulca vurmamıştım…Daha doğrusu benim için usulcaydı ama o çocuklar için değildi.

Bende bile yıllar sonra hâlâ bir vicdan azabı olan o usulca vurmanın izleri bu kadar canlı iken o Yüceler Yücesi Peygamber nasıl olur da ‘’Usulca’’ da olsa dövmeyi emreder? Ya da Yüce Yaratıcı böyle bir emri vermiş olur? Allah-ü Teala bilmiyor mu böyle bir emrin daha sonra büyük hataları beraberinde getireceğini?

4- Allah’ın emirlerini bizlere tebliğ ile görevli Peygamber…Öncelikle onun öncülük yapması gerekmez mi bu kadın dövme işinde? Yani hani bizler görmeliydik Hz. Muhammed’in itaatsizlik yapan, hatta dahası böyle bir şey yapacağından şüphelendiği hanımlarından bir tanesinin ağzını,burnunu kırdığını. Mesela İfk olayı dolayısıyla Hz. Ayşe’ye ‘’Allah ne verdiyse ‘’ girişmesi gerekmez miydi? Oysa yaptığı nedir? Olayın gerçeği ortaya çıkıncaya kadar onu babası Hz. Ebu Bekir’in evine göndermek. Hani dayak? Ortada bir namus, iffet konusu var ama dayak yok.[ İfk olayını bilmeyen varsa araştırsın. Konu uzun olduğu için ben yazmıyorum]
5- Bu islam dini yok mu bu İslam dini? Dünyadaki bütün sapıklıklar hep bu dinin başının altından çıkıyor zaten(!) Erkek milletinin dört tane karı alması, kız çocuklarının daha yedi-sekiz yaşlarında kocaya verilmesi(!)daha ne ararsan, ne tür sapıklık ararsan hepsi bu dinde ve onun kitabında var(!) İyi de Müslüman olmayan ülkelerde de mesela Hindistan’da kız çocukları daha bebek sayılacak yaşta kocaya veriliyor. Dayağın alasını yiyorlar. Ben bizzat şahit oldum. Fethiye’de İngiliz bir komşum karısını dana gibi böğürttü dayak atarak….Herif Müslüman filan değildi tabii ki.Daha dün tv de bir belgesel programda ABD de bir seri katilin tam on tane kadını bir ormanda tavuk boğazlar gibi boğazladığının hikayesi anlatıldı. Onların kutsal kitaplarında da var mı böyle ‘’ Kadınları dövebilirsiniz?’’ şeklinde ayetler.Şu sebeple soruyorum? Hani bizde insanımızın cahil kalmasının en önemli sebebi bu hacı-hoca takımı ya(!) Bizim hacı hoca takımı başka ülkelere gidip oraları da mı karıştırıyorlar yoksa? ‘’ Biz dövüyoruz, öldürüyoruz siz de öldürün. Öldürün ki mutlu olasınız..Biz çok mutluyuz.’’ Diye mi telkin ediyorlar?İyi de yahu bizim hacıları- hocaları kendi ülkemizde takan yokken; adamlar için ‘’ Bu memleketin başına ne geliyorsa hacıdan-hocadan geliyor’’ denirken elin Avrupalısı, Amerikalısı mı sallayacak?
6- Son ama en önemli soru ile bitirelim soru faslını?
Karısını ya da eski karısını döven, öldüren kaç kişi alnını secdeden kaldırmayan dini bütün Müslümandır? Ya da kaç tane kadın dövücü ‘’ Valla arkadaş kimse kusura bakmasın ben Allah’ın emrini ve dahi Peygamberimizin sünnetini tatbik ediyorum.’’ Demiştir?Kaç tane kadın ‘’ Benim adam günde beş vakit namaz kılar on vakit te beni döver’’ diye şikayet etmiştir.Yani normalde kadın dövenlerin hep ‘’ Şeriat isterüüüzzz’’ cü sakallı, cübbeli hacı- hoca takımından olması gerekmez mi? Oysa tam tersine kadın dövücülerin neredeyse tamamı ‘’ Kadına el kalkmaz’’ diyen alkolik ya da yarı alkoliklerken oluşurken ‘’Terbiye için kadın dövmek dinen caizdir’’ Diyenlerin kendi evlerinde süt dökmüş kediden farksız olduğu görülür. ‘’ Yalan ‘’ diyene hodri meydan….

Şimdi birileri çıkıp bana? ‘’ Kardeşim sen ne demek istiyorsun. Yani yok mu İslamda kadın dövmek diye bir şey..O halde Kur’andaki, Nisa suresinin 34. Ayetini nereye koyacağız ?’’ Diye sorabilir.

Peki bu ayetin ‘’ Eşleriniz kadınlık vazifelerini yerine getirmedikleri veya şüpheli davranışları olduğu takdirde onları uyarın, anlamazlarsa yatağınızı ayırın, yine anlamazlarsa uzaklaştırın’’ şeklinde de yorumlandığını biliyor muyuz? Ki Hz. Peygamber ( S.A.S) böyle yapmıştır. Hz Ayşe’yi ne dövmüş ne sövmüş ama bir müddet için babasının evine göndermiştir.

Çok uzun oldu değil mi: Bitirelim madem.

Arap’ın biri İstanbul’a geziye gelir ancak bir kaç gün gezdikten sonra yankesiciler bunun parasını çalarlar. Arap tekrar memleketinde dönünce eş dost, ahbaplar sorar’’ İstanbul nasıl bir yer?’’ Diye…Arap cevap verir: ‘’ Heva latif, Iklım mutedil, menazir-i tebayin( Tabiat manzaraları ) mükemmel, fiyatlar ehven…Emme velakın ahali puşt.’’

Ahali puşt ise zavallı dinin kabahati ne?

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Heva latif, ıklım mutedil , emme velakin…. Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Heva latif, ıklım mutedil , emme velakin…. yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
HEVA LATİF, IKLIM MUTEDİL , EMME VELAKİN…. yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
11.3.2013 17:12:53
kuran ı kerim i yorumlayanlar bence tam tercüme de etmemişler o kadar çok anlam ve bilgi var ki bazı ayetleri kendi çıkarlarına göre yorumlamışlar yazını büyük bir beğeniyle okudum moral hocam en derin sevgi ve saygılarımla
Mehmet Ziya Dinç
Mehmet Ziya Dinç, @siirlerinziyasi
10.3.2013 23:09:29
ve’dribuhunne; onları dövün anlamında tercüme edilmiş. Oysa bu "darabe" den türemişi kelime

birçok anlama geliyor..vurmak, dövmek, yapmak, bırakmak, ayrılmak, göstermek, etmek, eylemek" gibi..

Arapçada aspirin gibi her derde deva bir kelime..

Yani kesinlikle "dövün ibaresi yoktur Kur'an da..

önüne gelen istediği gibi yorumlamış

dayak cennetten çıkmadır sözünü de haşa Allah yada Peygamber mi söyledi..

uyduruk bir deyim işte

makalenin içinde" şimdi siz 1400 yıl önce yazılanlarla mı memleketi idare ediyorsunuz" ibaresi inançsızlıktır..

Kur'an dan bihaber olmaktır...

bende sorarım o zaman

çağdaş olmak için ateistlerin yaptığını mı yapacağız

eskiler döverdi kadınları şimdikiler dövmenin yanında satıyor ne yazık ki...


önemli bir konuydu fetva makamı değilim ama işin ehline sorun bakın

benim yaptığım açıklamayı yapacak size


saygılarımla



Şiirlerin Ziyası tarafından 3/10/2013 11:14:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
bekir odaci
bekir odaci, @bekirodaci
10.3.2013 22:11:51
hocam biz dine uymuyoruz dini kendimize uyduruyoruz işin özü bu aslında bence kaleminize sağlık saygılarımla selamlar
Fazilet Bayraktar (M-Kiba
Fazilet Bayraktar (M-Kiba, @fazilet-bayraktar-m-kibar-gul
10.3.2013 21:07:28
10 puan verdi
Güzel dinimizin bazı kendini bilmezler,
Dinin içine din sokup ,yozlaştırdılar ,tüm insanlığı
Göya baştaki koca baş TARİKLER
Al birini vur yerden yere hepsini
Öyle söylenecek söz varki
Ben en iyisi susayım bazı şeylere haz edemiyorum
Kaleminizden dökülem mürekkep var olsun
Yüreğinize saygı ve sevgiler dost yürek
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
10.3.2013 15:25:20
Olay neden kaynaklanıyor aslında. Bizim sözüm ona din alimlerimiz, fetva verenler, İslamı ve Kuran-ı yorumlayanlar hep erkek. Televizyona çıkan din alimlerine bakın hep erkek ve yüzyıllardır böyle, camide cumaları vaaz verende erkek. Böyle olunca malesef bazı din adamları, dini kendilerine göre yorumluyor, vaaz veriyor, fetva veriyorlar. Bence olay bundan ibaret.

Ben her zaman derim, gerçekten inançlıysan, Allahtan korkuyorsan ve seviyorsan, anlında Allah için secdeye varıyorsa Allahın yarattığı hiç bir şeye kötülük edemezsin.

Çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş. Kuran-ı Kerimin yazdığı Allahın kelamı gibi yaşayabilsek emin olun bir Müslüman hiç kimsenin kılına zarar vermez

Kaleminize yüreğinize sağlık

Selam ve sevgiler
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
10.3.2013 10:35:37
hep işine geldiği gibi yorumluyorlar.....yine bizlere ışık tuttun hocam saygılar sevgiler
Mustafa Göktekin
Mustafa Göktekin, @mustafagoktekin
10.3.2013 01:28:11
"Din adamı değilsin, din adına fetva verecek bir makamda değilsin kadın dövme işine niçin dini de karıştırırsın?"Bu söze katılmamak bümkünmü Hocam.Kaldı ki bu insanlara sormak gerekir Efendilerin Efendisi eşlerini kaç kere değmüş? Böyle bir şey varmı?Adamlar iktidar olurca kendilerini herşeyde yetkin sanıyorlar.Bunların böylesine ancak "İnsaf" denebilir.Yüreğiniz daim olsun .Selam ve hürmetlerimi sunuyorum.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL