9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
783
Okunma
NE OLUR ÖLME,
Her sabah olduğu gibi,bu gün de mutlu bir güne uyandı Zehra.Onun yatakta uyandığını gören kocası “Hadi çabuk kalk,bak çayı yeni demledim,tam senin istediğin gibi..”Zehra ‘nın şımarıklığı üzerindeydi..”Kalkmak istemiyorum,sen çayı yatağıma getir..”Dedi.”Kocası bir bardak çay getirip,günaydın diyerek yanağına bir buse koydu” kendine de çay getirmişti kocası,günlük sohbetlerini yapmaya başladılar.
Akşam yemeği sırasında kocasının kardeşi, onlardan borç olarak aldığı parayı getirmişdi. Kızmıştılar karı koca ikisi de ona “Dünyanın parasını kazanıyorsunuz geçinemiyorsunuz .Ayağınızı yorganına göre uzatmayı öğrenin artık.senin bu kadar çok para kazanırken bizden borç istemene gerçekten de üzülüyorum..” demesine,kardeşi sesini çıkarmamış “Haklısın,önümüzdeki ay sizden yine para isteyeceğim.. ekonomik durumum onu gösteriyor.” Diyerek gitmişti. Karı koca ikisi de onun böyle hesabsızlığına çok üzülseler de yapacak hiçbir şey yoktu..Zehra evlerindeki para işlerini hiç bilmez merakta etmezdi. Altın bileziklerini bile kocası saklardı. Zehra sormaz,kocası da söylemezdi..O sabah bir tuhaftı eşi
-Karıcım,kardeşim, bizden yine para isteyecek,bu parayı bu çekmeceye koyuyorum.Senin de haberin olsun ölür kalırım..
-Sen, nasıl konuşuyorsun?,sen bana ,para hakkında bu güne kadar hiçbir şey söylemedin,bu gün neden söylüyorsun?ne ölmesi nereden çıkarıyorsun bunu derken gözleri sulanmaya başladı.
-Yok karıcım üzülme, öylesine dedim işte..
-Öylesine demezsin sen, ben seni bilirim.Söyle bana neyin var senin..
-Gerçekten de hiçbir şeyim yok hasta falan değilim..yaşlandık artık,ölümün kapıyı ne zaman çalacağı hiç belli olmaz diyerek işe gitmek üzere hazırlanmaya başladı.Zehra ‘ nın bütün neşesi kaçmıştı.Eşi gittikten sonra çay içmeye devam etti.Eşini kaybetme korkusunu yüreğinde büyüttü,sanki gerçekmiş gibi ağlamaya başladı.Ev ona dar gelmişti.Acele hazırlandı,Eşinin çalıştığı yere gitti.Çalıştığı yere gittiğinde erkek ve bayan arkadaşları ile sohbet ediyordu kocası.Karısını karşısında gördüğünde sevinerek:
-Sen benim çalıştığım yere hiç gelmez sin,hayırdır neden geldin?
-Hiç.. öylesine geldim.Geçiyordum uğradım.Seni görmek istedim.
O sırada ders zili çaldı,Eşi de dahil bütün öğretmenler sınıflarına gitmeye başladılar..
Zehra eşine hoşça kal derken..Nemli gözleri ve titreyen sesi ile
-Beni yalnız bırakma,ölme ne olursun..dedi ve oradan ayrılıp kalabalığın içine karıştı..