- 1526 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Sevgileri Hediyeyle Bütünleştirdiler
Doğum günü kutlamasında hediye paketleri açıldıkça “Oooo!” diye sesler yükseliyor, çocuk mahcup ve biraz da gözü yaşarmış bir şekilde “Harika bir şey! Neden zahmet ettiniz?” diyerek hediyeyi getiren arkadaşının yanaklarından öpüyor ve bu işlem böylece sürüp gidiyor.
Pahalı hediye getirenler daha bir havalı.
Mutlu görünmeye çalışsa da doğum günü kutlanan çocuk bir türlü kendini mutlu hissedemiyor.
Çünkü arkadaşlarının arasında gözleri birini arıyor ve göremiyor.
Günümüzde hediye günleri çok. Doğum günü, anneler, babalar, sevgililer, öğretmenler günleri, bayramlar, yılbaşı vs.
Bu günlerde hep sevdiklerimizi sevindiririz ve onlara sevgimizi hediyelerle anlatmaya çalışırız.
Onlar da tabi ki mutlu olurlar veya öyle görünmeye çalışırlar.
Parası fazla olan daha pahalı hediye alır ve tabi ki daha fazla sevilir.
İçi sevgi dolu fakat parası olmayanlar parayla ölçülemeyen masum sevgilerini içlerine gömer ve mahçup duruma düşmemek için sevdikleri arkadaşlarını kutlamaya gidemezler.
Paran kadar sevme ve sevilme hakkın var...
Öyle bir çağda yaşıyoruz.
Birkaç yıl önce bir babalar gününde duygusal bir öykü dolaştı durdu. Kaynağını bilmediğim bu öyküyü bir çoğumuz okumuşuzdur. Küçük kızın babacığına hediye olarak verdiği paketten boş bir kutu çıkınca baba köpürüp kızını azarlıyor. Küçük kız da ağlayarak “Babacığım, ben o kutunun içine öpücüklerimi doldurmuştum” diyor.
Bir kızımın elinden içine öpücüklerini doldurduğu bir hediye paketi alabilmek için neler vermezdim!
Zamanımızda o çocukların sevgi ile dolup taşan öpücüklerinin değeri kalmadı. Her şey para oldu....
Öğrencilik yıllarımda birkaç yıldır görmediğim bir teyzemi ziyarete gidecektim. Elim boş gidemezdim tabi. Bir bakkaldan seçerek en ucuzundan bir kolonya aldım ve teyzeme götürdüm.
Teyzemin çocukları kolonyayı açtıklarında sarı renge boyanmış olan bu sıvının kolonyadan çok ispirtoya benzediği anlaşıldı. Şakayla karışık da olsa “Bu nasıl kolonya?” sorularını içim mahcup ama dışım gülerek geçiştirmiştim. Kolonyayı gaz yağıyla çalışan lüks lambasını yakabilmek için ispirto yerine kullandılar.
Teyzemin en küçük çocuğundan duyduğum bir söz içimdeki sızıyı bir hayli azaltmıştı.
Teyzem çocukların bu davranışlarına çok kızmış ve onlara benim getirdiğim kolonya için “Benim için o kolonya baldan tatlıdır” sözünü kullanmış.
Neden böyle oluyoruz?
Sevgimizi hediye yerine sözlerimiz, davranışlarımız veya öpücüklerimizle anlatmamız neden engelleniyor?
Parayla ölçülen her şey gibi sevmek ve sevilmek de parası olanların hakkı mı olmalıdır?
“Hediye mi? Yerin dibine batsın!” diyeceği geliyor insanın.
Ama diyemeyeceğim.
Çünkü parayla ölçülemeyen o küçük kızın öpücüklerini doldurduğu kutu gibi hediyeler de var.
İşte en güzel hediyeler bunun gibiler bence.
Bir de derim ki, yine değer verilmesi gereken hediye, parayla alınmış değil, kendi emeğimizle oluşturulmuş hediyelerdir.
Yine de küçük kızın öpücüklerini hiçbir şeye değişmezdim.
Olmasa bile boynuna sarılması ve “Babacığım, seni çok seviyorum!” demesi bir baba için en büyük hediye değil midir?
Gerçek sevgi hediyelerle ölçülemeyen, yüreklerde gizli olandır. Bazen öpücük şekline girerek kutulara doldurulur, bazen de boyuna sarılarak sevgi sözlerine dönüşür.
Böyle gerçek sevgiler diliyorum hepinize.
Sevgiyle kalın. Ama gerçek anlamda... Parayla, hediyeyle ölçülmeyen....
Kadir Tozlu
12.12.2002
YORUMLAR
Sevgi aslında en büyük hediyedir..Tabi ki anlayanlara ve kıymet bilene,sevginin yerini menfaatler aldı.Acı ama gerçek... Kutlarım anlamlı yazınızı..saygılar...
superbaba
Yorum için teşekkürler...
BENCE EN GÜZEL HEDİYE İNSANIN SEVGİ DOLU KALBİN DE BİTER =)
SÖZ: ÖZLEM DEMİRKAYA &*.*&
superbaba
Teşekkürler Kızım...
superbaba
Yorum için teşekkürler...
çok haklısın kadir baba bu konuda ben de sizinle aynı fikirdeyim bir sıcacık güşüş tatlı bir söz ve yürekten sevgi hediyelerin en değerlisidir diyorum gönül sesin kalemin varolsun sevgiler saygılar
GÜLDESTE tarafından 1/29/2013 6:04:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
superbaba
Ve de tabi "Kadir Baba" şeklinde hitabetmeler...
Çok teşekkür ederim Neşe Hanım...
superbaba
Ve de tabi "Kadir Baba" şeklinde hitabetmeler...
Çok teşekkür ederim Neşe Hanım...
Menfaatlere dayalı, yalanlar üzerine kurulu bir dünyada yaşıyoruz ne yazıkkı. Her şey madde. Maneviyata El Fatiha !!!!
Yazıklar olsun o babaya ki en büyük hediyeyi almış olmasına rağmen anlayamamış.
İşte böyle oluncada maddeci bir nesil türettik..
Çocuklarım küçükken bana özel günlerde şiir yazar, resimler le süsler verirler di ve ne çok mutlu olurdum..
Şimdi maddi hediyelerde alabiliyorlar çok şükür ve sizi temin ederim o zaman ki hediyelerini daha çok seviyordum.
Size Allah'ım bir dolu kiz torun versin inşallah.
Saygimla.
superbaba
Bu son dileğiniz için Allah razı olsun.
Ne muradınız varsa versin...
İnşallah torun sevgisini de yaşamak nasip olur.
Yorum için teşekkürler...
Sevdiklerimize en güzel hadiyeyi almak kim istemez. Ama gücüm neye yeterse onu da kabul etmeyecekse aldığım hediye ne olursa olsun hak etmiyor demektir.
Önemli olan hatırlanmak. O kişi tarafından sevildiğini, saygı duyulduğunu ve önemsendiğini gösterir. Üstelik hediye şart değil. Hatırlanmak , aranmak, anımsanmak yeter.
Yüreğinize, emeğinize sağlık hocam. Saygılarımla...
superbaba
Ama yazık ki günümüzde milleti paralı hediyelere zorluyorlar...
Bir TV programı anımsarım eskiden...
Bir anneler gününde adamcağız eve geldi, eşi ve kayın validesi (belki de annesiydi) filanca şu hediyeyi almış, falanca şu hediyeyi almış, dükkanların vitrinlerinde "annenizi sevindirmeyi unutmayın" yazıyormuş. v.s. derken adam şunları söyledi...
"O hediye getirenler yılda birkaç defa annelerinin yanına geliyorlar ve hediye getiriyorlar... Sizin sevdikleriniz her zaman yanınızda. Hangisi daha iyi...
Onların hediyeleri mi daha değerli yoksa bu çocukların size sarılmaları mı?" der ve
"Hadi çocuklar, kalkın bakalım annenize ve büyükannenize sarılın, ellerini öpün..."
Evde bir sevgi yumağı oluşur...
Son olarak da şunu söyler adam...
"Eğer anneleri sevindirmemizi o kadar istiyorlarsa fiyatları düşürsünler."
Evde herkes mutluluk gözyaşları döküyordu...
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Sevgi göstermek hediye vermekten zor geliyor belkide.Birden aklıma çok kötü bir şey geldi.Hediye denilince hep babalar kızlarını üzmüyor tabi .Küçükken babamın bana çok yaptığı bir şeydi.Kızım sana hediye aldım derdi bende sevinçle açardım yanımdaki insanlara gururla bakarak.Poşetten muşamba külot çıkardı.Altımı ıslattığım için dalga geçerdi bende yanımdakilere rezil olurdum.Aslında beni ne kadar sevdiğini bilirdim ama cahillik bazen sevgi gösterme şekillerini de çok değiştiriyor değil mi?Önemli ve güzel bir yazıydı teşekkürler.Selamlar
superbaba
Canından bir can olan kızını
istemez mi
Saçlarını okşamayı
Sevgiyle, şefkatle
Bağrına basmayı
Benim kızım yok:(
Ama hep yaşarım kız evlat sevgisini...
Çok sayıda manevi kızlarımdan...
Güzel yorum için teşekkürler...
Kadir Tozlu; sözün özlü...
Bikaç örnek de ben versem mi, diye geçti içimden.
Küllah mevlid şekeri yerine yemek ziyafetine döndürülen ve "zenginleri nasıl bu mevlide çağırırım; ayıp olmaz mı," bu zamanda bir küllâh mevlid şekeri, ya da;
Dayıma sürekli getirdiğim tombul mu- tombul fındığı, bir defasında yanımda kırdıklarında çoğunun içi boş çıktığını... işte, kolonyanız gibi mahcûb olduğumu?... yok canım ne gerek var bunları tek- tek anlatmaya... "güzel bir yazı idi, tebrik ederim" de çık işin içinden... ne uzatacağım sözü?.
Değerdi; Ustam, değerdi bunları kısa da olsa yazmaya...
Millet olarak, yediğimizin, içtğimizin ve giydiğimizin daha iyisini hediye ederek:
"Ne verirsen elinle, o gelir seninle" derdi; Anam Rahmetli... bir de aldığının(hediye) değerini hep överdi ki; veren, daha çok sevinsin diye... öyle yaptım; bu değerli eserine...
Samîmiyetimle.
Ha, bir de çelişkili söz edeyim(yarı şaka): Halalar günü de kutlansın... depoda, satamadımız, ihraç fazlası hediyelik ürünlerimiz var; patates... çillenmeye başladılar, kilosunu 45 kuruşa verdik alan yok(çuvalı 30 kilo: 1350 kuruş); millet, kilosu 1,5'a çıkan soğanın peşine düşmüş... anaları ağlayacak ya!.
Selâm ederim...
kadiryeter Kadir Yeter.
28.01.2013- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=110724
superbaba'ya
superbaba
Tıpkı şiirlerinizde olduğu gibi...
Var mı Nasrettin Hoca ile bir yakınlığınız?
Gerçekten harika yorumlar....
Teşekkür ederim...
kadiryeter
Nasrettinhoca belki de Karadenizlidir; ya da bizim aslımız Akşehirli.
Sizin nüktedanlığınıza ne demeli; hem akıllı hem, çok merhâmetli ve güleryüzlü.
Biz, Millet olarak birbirimize benzeriz: TÜRK MİLLETİ.
kadiryeter
28.01.2013- TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=110724
superbaba'ya...
superbaba
Aslında yorumunuz etkili yorum olmalıydı ama daha önce yine çok güzel bir yorum görüp etkili seçmiş bulundum...
Sağlıcakla kalın...
kadiryeter
Okudum- okudum, O yorum gerçekten engüzeli... gözlerimi yaşarttı.
"Hak, sâhibinindir" ne iyi ettiniz... tebrik ederim.
kadiryeter
28.01.2013- TRABZON.
Çok haklısınız, Kadir Bey. Sünnet olan hediyeleşmek, maalesef, kapitalizmin tuzaklarına dönüştürülmüş durumda ve insanlar sevgisini, sevincini , karşısındakinin mutluluğunu paylaştığını göstermesi gereken özel günlerde, maddi anlamda zorluklar yaşıyor ve akabinde de manevi zorluk geliyor: Mahcubiyet...
Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü... Yıllardır kutlamayı bıraktığım "tuzak" günler. Doğum günü kutlamalarımızda ise çocuklarımın çok güzel bir alışkanlıkları var: Bizim için resim yapıyor, şiir yazıyorlar... Sevgisini ifade etmek ise sık yaptıkları şeyler, şükür... Dün meselâ, son numaram (kendisi beş yaşında, ana sınıfı öğrencisi) kahvaltıda: " Anneciğim, seni çok seviyorum, ama Allah'ı senden daha çok seviyorum. Çünkü Allah seni yarattı. O, seni yaratmasaydı, sen benim annem olamazdın..."
Dünden beri düşünüp duruyorum da, sevgiyi esaslı temellendirmek mühim. Gösterişten, maddiyattan uzak, gerçek sevgilerin dünyamızı doldurması temennisiyle...
Selâm ile.
superbaba
Gerçekten en güzel hediye emekle oluşturulan ve sevgileri yansıtan hediyelerdir...
O beş numarayı da bu Kadir Dedesi adına öper misiniz lütfen...
Bu güzel yorumunuzu etkili yorum seçiyorum.
Güzel yorum için teşekkürler.
kadiryeter
Bu yorum, tam bir ders özelliğinde.. herkes okumalı; bilmek yetmez, bir daha okumalı...
Tebrik, teşekkür ve Selâmımı ilettim... Sağolun.
kadiryeter
28.01.2013- TRABZON.
Saynur Baysal Öztürk
Hürmet ile...
efendim çok güzel bir konuya değinmişsiniz ne kadar paran var o kadar insansın ve o kadar sevilirsin dünyasında yaşıyoruz malesef kutlarım değerli kaleminizi saygılarımla selamlar
superbaba
Yorum için teşekkürler.
Evet çok güzel bir konuya temas ettiniz bu yazıyla malesef eski sevgilerden dostluklardan eser kalmadı günümüzde menfaate yenik düşüyor sevgiler çok anlamlı bu yazı için emeginize aklınıza sağlık diyorum en derin masum sevgilerde ve şiirlerde hep beraber inşallah ...
superbaba
Sayfama onur verdiniz.