Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Afet İnce Kırat
Afet İnce Kırat

GEÇMİŞİNİ ARARKEN KAYBEDEN ADAM

Yorum

GEÇMİŞİNİ ARARKEN KAYBEDEN ADAM

21

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

2069

Okunma

Okuduğunuz yazı 28.12.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
GEÇMİŞİNİ ARARKEN KAYBEDEN ADAM

GEÇMİŞİNİ ARARKEN KAYBEDEN ADAM




Bir adam geçmişini arıyordu, yüreğinden dökülenler karışırken aynanın sırlarına.
Çocukluğunu döktü önce, yasakların altında ezilmişliğini, İhsaniye’nin tozlu sokaklarında bıraktığı ilk heyecanını. Mavi gözlü yavuklusunun bakışını, dudağındaki titrek tebessümünü, hissettiği ilk karın ağrısını; hastalık bu kadar mı mutlu ederdi bir çocuğu?

Ziya Paşa’daki ilk öğretmenini, parmak uçlarındaki cetvel darbesini, kulağı çekilirken hissettiği sızısını …
Yaptığı yaramazlıkları bıraktı yere, top oynarken kırdığı camlardan serpti aralarına. Çevirdiği çemberle geçti üstlerinden; camlar mı, yediği dayaktan kalbi mi tuz buz olmuştu bilemedi.

Amasya Lisesi’nin arkasında gizlice içtiği sigarasının külleri düştü önüne. Ve nefesini kesen öksürüğü sıçradı. Kız arkadaşına verdiği ilk mektup kâğıdı. Heyecandan telaştan yanlış yazdığı notu “Unutmamak ümidiyle”. Ve başlamadan biten aşkı bu yüzden: “Unutulmamak” yazacaktı oysa.

Döküldü önüne Tersakan’a karışan teri. Çoğu “sepet sepet yumurta” diye başlayan arkadaşlarının imzaladığı defteri, sararmış birkaç resmi... Başların arkasında kulak yapan muzip parmakları. Kışın su çeken pabuçlarını, içinde uyuşan ayaklarını, pantolonunun dizlerindeki yamaları, eskiciden alınan iki beden büyük ceketini…

Teneke sobada kaynayan çayın buharı kapladı yüzünü. Buhar mıydı; yoksa gözleri mi dolmuştu bilemedi. Dört lokmaya katık dört sefer ısırılan acı zeytin, dörtte bir yumurta. Hep aynı kahvaltı her sabah. Her öğünde tek yemek; özlemle baktığı çarşıdaki meyveler… Nasıl da saçılmıştı önüne unuttuğunu sandığı anılar.


Çatık kaşlı bir baba, dayakla öğretilen direksiyon, dayakla geçen askerlik, dayakla geçen ömür döküldü önüne. Gençlik hayallerini, kalp çarpıntılarını, pembe rüyalarını serpiştirdi onca döküntünün arasına.

Bahçeler içindeki bağları toparladı, gizlice buluştuğu kızları; heyecandan titreyen ellerini… Şimdi de titriyordu; ama mutlu etmiyordu o zamanki gibi.

Çocukları geçti önünden; bir değil, iki değil tam altı tane. Şimdi yalnızlığına çare olmayan çocuklarını, Nerede olduğunu bile bilmeyen çocuklarını, küçük aynanın içinde kalan çocuklarını, şimdi yalan olan çocuklarını.

Kara bir gölge yansıdı cama. Topladı yerdekileri, doldurdu heybesine. Boğazına sarıldı adamın. Aldırmadan “Neredesiniz çocuklarım?” diye haykıran sesine.

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Geçmişini ararken kaybeden adam Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Geçmişini ararken kaybeden adam yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
GEÇMİŞİNİ ARARKEN KAYBEDEN ADAM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
destegül
destegül, @destegul
30.1.2013 00:54:50
severek okuduğum bir yazıydı emeginize sağlık
İNci Kaya
İNci Kaya, @incikaya
7.1.2013 13:51:56
muhteşemdi yazınız keyifle okudum hak ettiğinize almış çokça tebriklerimi sununuyorum.sevgiler
TÜLİN ÖZTUNÇ
TÜLİN ÖZTUNÇ, @tulinoztunc
29.12.2012 19:36:32
Çocukları geçti önünden; bir değil, iki değil tam altı tane. Şimdi yalnızlığına çare olmayan çocuklarını, Nerede olduğunu bile bilmeyen çocuklarını, küçük aynanın içinde kalan çocuklarını, şimdi yalan olan çocuklarını.

O zamanın başbakanı da "en az üç cocuk! yapın" demişti acaba...

SELAMLAR
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
29.12.2012 16:37:06

hüzündü

hayattandı

Kutlarım Afet Hocam

güzel anlatımdı

saygı ve hürmetler




okucan
okucan, @okucan
29.12.2012 15:27:21
Her insan belli dönemleri yaşar,bazen yaş ilerlemeden de biter yaşam ama yaş ilerledikçe yüzleşmek gerekir bir çok şeyle... Yaşayan bilir en iyi bazı şeyleri anlatmak güçtür. Elinize sağlık.
Tebrikler.
Mustafa Sakarya
Mustafa Sakarya, @mustafasakarya
29.12.2012 11:39:56
Konu hayatın içinden ve hüzünlü, anlatımsa gerçekten övgüye değer.
Tebrikler
-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
29.12.2012 11:22:54
10 puan verdi


Sizi okumayı seviyorum




saygıyla





Birselamver25
Birselamver25, @birselamver25
29.12.2012 06:46:19
10 puan verdi
Güne gelen güzel yazıyı ve hocamı yürekten kutluyorum.

saygı ve selamlarımla
Terdem
Terdem, @terdem
29.12.2012 02:06:51
Birde bunun ters yönlü hikayesi vardır ...

Düz yönü için tebrikler.

Selam ve saygı ile...
asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
29.12.2012 01:23:01
güzel bir yazı,duyarlı yüreğe tebrikler...konu içeriği acı gerçekler :-(
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
29.12.2012 00:46:59
İnsanın kimsesi olup da yalnız kalması ne acıdır, evet, işte tam da oradaki karmaşık yalnızlığı çok güzel kaleme almışsın arkadaşım.

Tebrikler, sevgimle...
(( Seçil Nimet ))
(( Seçil Nimet )), @--secilnimet--
29.12.2012 00:23:44

Evvela Mevlam korusun; her kim olursa olsun sevdiklerince unutulmak ölümden acıdır diyerek söze girmek istedim sevgili Afet Hocam !

Evladıma her zaman bir daha çocukluğuna dönemeyeceğini düşünerek ayrı bir gözle bakıyorum.
Güzel ve sevgi dolu geçirdiğim çocukluğum sanırım buna sebep...

Allah kimsecikleri yaşlılığında yapayalnız bırakmasın...

Ellerinizden öperek tebrik ediyorum bu güzel yazınızı...
okan KİLİT
okan KİLİT, @okankilit
28.12.2012 20:57:48
Lise dönemlerimde sabah altı gibi uyanırdım...kahvaltıyı hiç evde yapmazdım..Bilirsiniz İzmir' in boyozu meşhurdur...kahveye gider yeni çıkmış boyoz alır birde çay söylerdim...Benim kahvaltım buydu...O gündüzün ilk saatlerinde sabah namazından çıkan bey amcalar gelirdi kahveye...Bizim yaşlılarımızın huyudur gençlerle sohbeti severler....Tabi sohbet döner dolaşır onların gençliğine gelirdi...Hüzünlü bir masal gibidir bizim yaşlılarımızın hayatı...Yokluk, baskı, imkansızlık ve bu sıkıntıların arasına sıkışmış aşklar....Eski aşkların kutsaliyeti belkide bu sebeplerden geliyor....İçlerinde dört yıla yakın süre askerlik yapanlar vardı...Ve bir çoğu askere nişanlı gitmiş...Diyeceğim o ki bir evlat nankör çıkabilir....Fakat cümle vatan evlatları nankör çıkmamalı....Çünkü o yaşlılar bu vatanın en çetin en zor dönemlerini yaşadılar ve asla vatana bayrağa ihanet etmediler...her türlü cefasını hoş gördüler birliğimiz , dirliğimiz adına...Eğer ki yaşını başını almış bir dede kimi zaman olduğu gibi evsiz barksız sokakta kalıyorsa bu durum sadece çocuklarının değil bu bayrak altında yaşayan tüm insanların ayıbıdır...Yazınız çok anlamlı Afet abla...İyi ki kaleme almışsınız...Sevgi ile kalın...Kendinize çok iyi bakın...
Etkili Yorum
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
28.12.2012 13:20:49
Ana babayı yüzüstü bırakan evlatlar, gelecekten nasıl bir sürpriz bekliyorlar acaba?

O kadar çok ki öykünün kahramanı gibi terkedilmiş anne babalar. İnsan terkedilebilecek birşey midir, bir köşede unutulabilecek kadar basit midir? Bir evlat sofraya oturup lokmaları boğazına tıkarken, nasıl olur da Allah'ın izniyle dünyaya gelmesine vesile olanı hatırlamaz?

Geçen kış görev icabı yaşlı bir teyzenin evindeydim. Ona yaşlı demek bile az, ölmüş gömeni yok resmen. Yatalak. Ahşap evinin elektriği yok, suyu yok, yerde halısı yok, perdesi püsküle dönmüş. Yemeğini komşular getiriyor, üstünü başını rastgelen değiştiriyor. Dedim "Nene senin çocuğun, kardeşin yok mudur?" Kızlı erkekli 9 çocuğu varmış. "Hepsi memleketin bir ucunda" dedi. "Ekmek derdindeler, benle mi uğraşsınlar?" Anneye bakın ki, nasıl koruyor evlatlarını. "O zaman neden ağlıyorsun nene" dedim. "Sen öyle sorunca zoruma gitti" dedi. O pis kokulu, çürümüş eski evden ayrılırken, gözlerim duvarlarda, merdivenlerdeydi. Odaların aralık kapılarından içeri baktım. "Hey oğullar kızlar, bu merdivenleri çiğnemediniz mi hiç, şu yerlerde yatıp ağlamadınız mı, şu kadın sizi kucağına alıp avutmadı mı" dedim. Ve Allah'a dua ettim: Birgün ben de anne babamı bu şekilde kaderine terk edeceksem beni şimdiden öldür, diye.

Velhasıl Afet Hanım, ben yaşlılara dünyadaki herşeyden daha düşkünüm. Onların mazlum bakışları olur. Titreyen elleri, yarısı unutulmuş anıları, korkuları. Dışarıdan bakan ne kadar geniş zamanları var, bütün gün onların diye düşünse de, onlar aslında daralmış vakitlerinin ve akıbetlerinde onları bekleyen acı sonun kederindeler. Üstüne bir de unutulmuşluk binince...

İşim icabı, sürekli yaşlılar, engelliler ve ihtiyaç sahibi kardeşlerimizle birlikteyim. Yani çok doluyum. O yüzden lafı bu kadar uzattım, mazur görün lütfen. Onlar hakkında destanlar yazsam, kafi diyemem.

İçim burkularak okudum. Manzara zaten dram, anlatım da bu kadar etkili olunca bana bir "Of!" çekmek düştü.

Sevgilerimlesiniz daima.



Aynur Engindeniz tarafından 12/29/2012 1:20:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
erolabi
erolabi, @erolabi
28.12.2012 11:04:54
Kısaca uzun bir geçmiş gezintimiz oldu sayenizde...
Selam ve saygı ile.
Selami TIRAŞLAR
Selami TIRAŞLAR, @selamitiraslar
28.12.2012 10:14:37
Harika bir anlatım hocam saygılarımla
aşık obalı
aşık obalı, @asikobali
28.12.2012 09:20:39
Sağlam kurgu, akıcı üslup, özenli dil ...
Teşekkürler bu güzel satırlar için ...
Şiir tadındaydı ...
Selamlar
..........
Gözünüze acı yaş değmesin ...
( Gözlerim Yeşilırmak adlı şiirimi okumadığınızı fark ettim. Samimi ve objektif düşüncelerinizi bilmek isterim zahmet olmazsa ..)
Birselamver25
Birselamver25, @birselamver25
28.12.2012 07:55:20
10 puan verdi
Alışmışız mutlu sona başlangıç finalin ayak sesleriydi hüzünlendim hocam en kalbi selam ve saygılarımla
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
28.12.2012 07:28:15
bu feryadı duymazlarki..... buda yaşamın bir anı......en korkulanı..... kamçı gibi şakladı usta saygılar
(Mustafa Çetiner)
(Mustafa Çetiner), @mustafa-cetiner
28.12.2012 07:04:29
Hayatın ta kendisiydi okuduklarım, final dokundu.
Yüreğiniz dert görmesin ablam.
Selam ve saygımla.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL