9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1253
Okunma

Konu dışı biliyorum ama önce bir baş sağlığı ile başlayacağım.
’’Yeşil Yol’’ filmiyle tanınan ABD’li ünlü aktör Michael Clarke Duncan kalp krizi nedeniyle hayatını kaybetti.,
,Bilmiyorum seyretmiş miydiniz Yeşil Yol’u…Benim nazarımda sinema tarihinin en güzel filmlerinin başında geliyordu. Ne zaman televizyonda- hangi kanalda olursa olsun- oynadığını görsem bu filmi derhal kumandayı elime alır va artık evde ne maç, ne haber, ne eğlence programı hiçbir şey seyrettirmem kimselere. Allah Taksiratını affetsin Mihaell Clarke Duncan.
Konu yine bir Kadıköy hatırası.
Hatıra dediysem öyle çok eski değil. Bu gün cereyan eden bir olay..Daha doğrusu bir durum.
Bu gün emekli maaşımı çekmek için ve de borçlarımı halletmek için Kadıköy’e indim. Meydana yakın bir yerde bir pankart gördüm ve gözlerime inanamadım…Bir an için kendimi zaman tüneliyle 1998 - 1999 Yıllarına gitmiş gibi gördüm. Çünkü Pankartta ‘’OKULUMA DOKUNMA ‘’ Yazıyordu. Aynı Pankartlar 1998-1999 yıllarında ve sonrasında da zaman zaman ve de sıklıkla kullanılmıştı çünkü.
Az daha ilerledim. Bir pankart daha: ‘’ 4+4+4 ü istemiyoruz ‘’ Hay Allah’ım Ya Rabbim ne oluyor böyle yahu? O bahsettiğim yıllarda da benzeri bir pankart sık sık arz-ı endam ederdi ‘’ Sekiz Yıllık kesintisiz Eğitime Hayır ‘’
Bir başka anı canlandı birden…Alakasız gibi ama çok alakalı.
1980 li yılların hangisindeydi bilmiyorum. TRT dev bir prodüksiyona imza atıyordu güya. O güne kadar yaptığı en masraflı dizi olacağını aylar önce ilan etti. Sonunda KURULUŞ adlı bir dizi TRT ekranlarından evlerimize süzüldü. Dizi Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu anlatıyordu. Pek çok sahnesi de Osmanlı Devleti’nin kurulduğu Bilecik çevresinde, köylerinde çekilmişti. Dizi o kadar masraflı olmuştu ki(!) Yapımcılar eski bir Osmanlı Köyü olarak canlandıracakları yer için sadece bir köyde, çatılardaki tv antenlerini indirmişlerdi o kadar. Yani tv antenleri dışında köy 900 sene öncesinin aynısı..Hiç bir değişiklik yok…Tek çivi çakmadan hazır bir film seti.O zaman çok üzülmüştüm dokuz yüz sene boyunca bu ülkede bir arpa boyu yol gidilememiş olmasına.
Efendim…Şimdi çok şükür baya bir arpa boyu yol gitmişiz. Duble yollar yapılmış, Tüneller açılmış, millet artık yolculuklarını uçakla yapar olmuş ve saire ve saire. Ama hâla değişmeyen o kadar çok şey var ki. Mesela eğitim - öğretimin içine resmen edilmesi gibi.
Ben 1978 de öğretmenlik mesleğine başladım. Emekli olmakla beraber hâla devam ediyorum. Yani 34 senedir bu mesleğin içindeyim. Bu otuz dört sene içinde her değişen hükümetle birlikte ilk tecavüze uğrayan şey eğitim- öğretim oldu bu ülkede. Her yeni hükümet döneminde müfredatlar değişti, kitaplar değişti, güya ve sözde eğitim sistemi , eğitim anlayışı değişti.
Bu arada Öğretmen yetiştiren kurumlar değişti, öğretmenler değişti, veliler değişti, öğrenciler değişti. Kanun, yönetmelik, tüzükler değişti. Her değişiklikle de öncelikle öğretmen milletinin kafası tecavüze uğradı.
Her Bakan kendi kafasına göre bir eğitim modeli uygulamaya çalıştı…Biri okulları askeri kışlaya döndürdü, öteki geldi Yabancı Dile taktı ve Basamaklı Kur sistemi denilen bir sistem uyguladı. Bir başkası Kredili Eğitim dedi..Daha daha bir başkası Kesintisiz Sekiz yıllık eğitim dedi.
Biri çıktı İmam-Hatipler bizim arka bahçemiz dedi..Öteki çıktı madem öyle ben de senin İmam - Hatiplerinin köküne kibrit suyu dökeyim de gör ‘’ dedi…İmam Hatiplerin kökünü kazıyım derken bu sefer diğer meslek liselerinin anası ağlatıldı.
Ben on üç sene İmam-Hatip Liselerinde görev yapmış bir öğretmenim. O bakımdan belki tarafsız olamam..Dolayısıyla da İmam-Hatip lisesinden değil..Bir Endüstri Meslek Lisesinden bahsedeceğim sizlere.
Benim Büyük Oğlum Sandıklı Endüstri Meslek Lisesi Bilgisayar Bölümünü bitirdi 1999 yılında. Amacı ve hedefi Bilgisayar Mühendisi olmaktı. O yıllarda da bilgisayar daha hayatımıza yeni giriyor. Oğlum Bilgisayar Mühendisliğini kazanamadı. Niçin mi? Yok yok başarısız , kafası çalışmayan bir geri zekalı olduğu için değil. Okulunu Takdirname ile bitirdi. Ama kazanması mümkün değildi. Çünkü hayatında belki de hiç bilgisayar görmemiş olan bir düz lise mezununa kafadan seksen puan verdiler fazladan. Yani Düz lise mezunu Bilgisayar Mühendisi olabilmek için seksen puan fazladan alırken asıl branşı bilgisayar olan Endüstri Meslek liselilerden puan kesildi. Kıçını yırtsan Bilgisayar bölümünü kazanman mümkün değil. Ve bütün bunlar sırf İmam- Hatip Liselerinin köküne kibrit suyu dökülmek için yapıldı…Arada yüz binlerce diğer meslek liselilerin harcanması bahasına…
Bir başka örnek…Sandıklı Anadolu İmam-Hatip Lisesi Mezunu Nuri…O yıl Türkiye dördüncüsü oldu Üniversite sınavlarında. Ama hiç bir fakülteye giremedi. Çocuk gitti Avusturya’ya..Şu anda bir Bilgisayar mühendisi…Bilmem anlatabiliyor muyum.
Hani derler ya ‘’ Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner ‘’
Keser döndü, sap da döndü..Lakin o sap yine vatandaşın şeyine girdi her zamanki gibi. Bu sefer de mevcut iktidar..’’ Siz benim İmam -Hatiplerimi kapatmaya çalışırsınız bir zamanlar ha…Ben de şimdi tüm okulları İmam- Hatip olularına çevireyim de görün siz ‘’ diyor.
Yeniden her şey sil baştan..Yine öğrenci değişecek, öğretmen değişecek, veli değişecek, eğitim anlayış, metodları, sistemi değişecek ve yine milyonlarca öğrenci, milyonlarca veli ve yüz binlerce öğretmenin özellikle kafası başta olmak üzere her bir tarafı tecavüze uğrayacak.
Sorarım size: Her değişen iktidarla birlikte çok önemli bir kısmı tecavüze uğrayan bu milletten sağlıklı bir nesil çıkarabilir misiniz?
Peki ne olacak?
Ne olacak efendim. Yine keser dönecek, sap dönecek, gün gelecek hesap dönecek ve de keserin sapı yine vatandaşa girecek..Değişen bir şey olmayacak yani…Ninem Binnaz’ın dediği gibi Ha Ali Hoca, Ha Hoca Ali ‘’ Bir kısır döngü bu…Bir müddet böyle devam edeceğiz..Sonra birileri gelecek ve Belki de 4+4+4 yerine 5+5+5 i getirecek..Ya da ne biliyim..Elbet bulurlar bir şeyler. Zaten Milli Eğitimin başına ne zaman Eğitim- öğretimin içinden insanlar geldi ki…Buluruz bir eski nahiye Müdürü ya da mutasarrıf daha olmadı simitçi, kahveci, gazozcu…Getiririz Milli Eğitimin başına ve kurtarırız işi. Ha o parti ha bu parti..Hiiiiç Farketmez… Maksat oy gelsin bir yerlerden.
Dün İmam- Hatipliler diyordu ‘’Okuluma dokunma ‘’ Şimdi CHP ..Bu böyle sürüp gidecek…Olan benim kafaya olacak yine…Bu kaçıncı tecavüze uğrayışı?
NOT: Yazımda Kadıköy’den bahsettim ama yukarıdaki resim Aydın- Nazilli’de yapılan bir eylemden..Ancak bunu buldum resim olarak.