- 816 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
Eskilerde Çok Şey Kaldı
Eskilerde büyüklerimizden dinlerdik.
Bir delikanlı, hırsızlık suçundan ceza evine düşer.
Annesi sık sık ziyaretine gelir.
Annesinin bir ziyaretinde:
“- Ana, dilini uzat da bir öpeyim,” der.
Anası dilini uzatır ve delikanlı anasının dilini ısırıp, koparır. Sonra da kopardığı dili avurdunun bir tarafına sıkıştırarak:
“- Komşunun bağından üzüm çaldım, sormadın nereden aldığımı. Kümesinden tavuk çaldım, yine sormadın. Hepsinde ‘aferin’ çektin. Ben işi büyüttükçe hep gülümsedin; bir kez olsun yapma demedin. Bu dilindir beni bu hallere düşüren,” der ve ağzındaki dili anasının suratına tükürür.
Şimdilerde acaba kaç evde bu hikâye anlatılıyor?
Bu hikâye değil de ertesi gün ailecek nerede, neyi, nasıl çalacakları planlarını yapanlar olduğu kesin. Televizyonlar da akılları sıra haber yaptıklarını zannediyor. Oysa hırsızlığın inceliklerini öğretiyorlar, gözü doymayan bu toplumu teşvik ediyor.
Eskilerde bir gençkız, bir delikanlıyla gizlice buluştuğu görüldüğünde “Adım çıktı,” diye intihar ederdi. Mahalledeki gözlerin kendisine her baktığında yerin dibine geçmek ister ve çoğu kez intihar ederdi.
Şimdilerde oniki yaşındaki kız çocuğu anasını bıçaklıyor ve gerekçesini de açıklıyor:
“- Geceyi erkek arkadaşımın evinde birlikte geçirdiğime kızdı, canımı sıktı; ben de bıçakladım.”
Eskilerde bir gençkızın elinde ya da sakladığı yerde ayna, tarak ve ipek mendil, hele hele bir delikanlıdan gelen mektup bulunduğunda ne sorgulara tabii olurdu.
Şimdilerde gençkızlar, ellerinde telefonları evde, sokakta, caddede, misafirlikte saatlerce mesaj yazmakta ve çok masumane görülmekte; ne ana, ne de baba kiminle mesajlaştığını sormamakta, soramamakta.
Eskilerde bir gençkız, dirseğinden yukarısını sergiledi mi anasının kürek sapını yerdi.
Şimdilerde oniki yaşını geçen kızlar web kamera karşısında çırılçıplak soyunuyor, anası gördüğünde:
“- Baban görmesin bu yaptığını,” diyebilmekle yetiniyor.
Hoş; babası görse ne yapabilecek ki…
Çağı yakalamak, çağdaş olmak bu mu ki?
Yüksel ÖNAÇAN
YORUMLAR
Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep, dediler ilim geride, illa edep illa edep...
Yüksel bey okadar güzel ifaede etmişsiniz ki ! yazınızda ,galiba temel sorunumuz ahlaki çöküntü ..off dedim okurken gündelik hayatın içinde yaşarken farkında bile olmadıklarımız yazıya dökülünce offfffffffffff bee dedirtiyor ,tebrikler... devamını beklıyorum bu tarz yazılarınızın ........
jasmina
eğitimin şart olduğu konulaın başında aileler geliyor kuşkusuz. ben bu yazılanların döneminden geliyorum. evet hoş değildi. ama şuda su götürmez bir gerçek ki, zamanımız da ne yapacağını bilmeyen aileler, çocuklar ve gençler dolu. herşeyde kontrollü olmak zararı sanırım yarıya indirebilir. bu da ailelerden geçiyor. yerinde yapılan annelik ve babalık ile. yazıyı okumak olduğundan amacım resme dikkat etmemişim. imla hatalarımda olabilir. ben kutluyorum sizi belki kanayan yaralarımızdan biri budur, düşünülürse tabi.
Yükselenyıldız
Erotik bir fotoğraftı önceki.
İlginize teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.
Yazdıklarınız çok anlamlı ve önemli. Babam modern bir insandı ama belli kuralları vardı. Biz dört kızkardeştik. Bana babam hiç bir uyarıda bulunmazdı ama evimizde asla yapılmayan bazı şeyler vardı. Mesela sakız çiğnenmezdi, argo kesinlikle yoktu, babam antredeyse içeri girmeden tuvalete girilmezdi, saçımızı babamınızın yanında taramazdık, makyajımızı mutlaka odamızda yapardık, bir de hasta değilsek babamın yanında uzanmazdık.
Şimdi bunlar çok ters geliyor çocuklarımıza ama yine de argo yasağı ve sakızı cak cak çiğneyip balon şişirmenin hanımefendi görünümü bozduğunu söylüyoruz kızımıza. Eşim de öğretmen çocuğu disiplinli büyümüş. Babası akşam ezanı okunmadan evde olacaksın dermiş. Şimdi bu kadar katı uygulamıyoruz bu kuralı ama eşim belli bir saat koyar o saatte ikisi de evde olur.
Bence değerlerimizi korumak güzel. Biz elimizden geldiğince uygulamaya çalışıyoruz. Çocuklar, gençler geleceğimiz. Çok sıkmadan çok da gevşek tutmadan kontrolü sezdirmeden sağlamalıyız.
Biraz uzun oldu sanırım. Konu güzeldi. Paylaşımınız için teşekkürler. Saygı ve selamlarımla..
Yükselenyıldız
Sen bizim aileyi de anlatmışsın. Öyle yetişen bir eş, bir gelin bulabilmek artık imkansız gibi.
Almanya'da bir bayan tanıdım. Allah düşmanımı öyle birbirine evdeş etmesin.
Tüm ısrarlarıma rağmen kadın o cak-cak, cakgı-cak'tan vazgeçmedi inadına yapar gibi.
Evli kızı eve yabancı bir erkekle geldiğinde kadın mutluluktan uçar, onlara küçük kızın yatak odasını verirdi. Ve aslan gibi kocası olan evli kızımız, 98 erkekle birlikte olduğunu rahatça söyleyebiliyordu.
Küçük kız 13'ünde bir Rus çocukla evlilik oyunu oynamaya başladı ve odasına çocuğu alıp, kapanırdı. Sonra bir Alman, sonra bir zenci.
Ortanca kız İstanbul'a gelir-giderdi. Sonunda İstanbul'da bir masaj salonunda kalmaya karar verdi. Neler oldu da geri Almanya'ya döndü bilmiyorum.
Günümüzde Türk Aile Yapısı diye anlatılacak bir yapı yok maalesef.
Saygı öncelikli sevgiler.
Hangi derdimize yanalım bu da ayrı bir dert.Anne babalar eğitimciler bu güzel yazıyı kulağına küpe yapmalı.Saygılarımla...
Yükselenyıldız
TV ve i-net deneyimleri ile eğitimlerini alıyor oldular.
İlginize teşekkürler, saygı öncelikli sevgiler.
sabah neti açtım.....ilk okuduğum bir usta kalemdi.....ne kadarda doğru söylüyor.....her anne ve babanın okuması gerekli....diyorum.... ama resmi beğenmedim.....tebrikler
tacettin yıldırım tarafından 8/28/2010 9:18:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yükselenyıldız
Saygı öncelikli sevgiler.
en baştaki ibretlik öyküyü oğluma kim bilir kaç kez anlattım
bizlere hatırlattığınız için bu öyküyü, teşekkürler
güzelliklerin önemli bir kısmı eskilerde kaldı haklısınız
baki selam...
Yükselenyıldız
Ya TV dizileri ya da i-net deneyimleri onları yönlendirir oldu.
İlginize teşekkürler arkadaşım.
Yükselenyıldız
Sevgili Yüksel Bey, sayfanızı bir heyecanla açtım birden şaftım kaydı yazının içeriğiyle resim hiç bağdaşmamış, ve biliyormusunuz güzel bir yüreği bu resim acıtır eminim ki sizinkinide acıtmıştır, değişebilseniz keşke yazının içeriği ders verecek, zira gölge düşürmüşsünüz içeriğe,
Bu resim hic uygun degil fikrimce.
Intihar etmeye kadar sürüklenmesi de asla hos bir sey degil övünecek bir olay degil yani.
Herseyin bir karari var.
Bir evladin Anneye saygisi Babadan da korkusu olmali.
Korkusu olmali derken sorumsuzluktan cekinmeli demek istiyorum.
Annelerin de cocuklarin herseyini Babalarina anlatmasindan yana da degilim.
Ben kendimde anlatmam gerekmedikce.
Nedense halkin bir cogu hala bunu asamadi acilip sacilmayi sevgili edinmeyi ve bunu gelisim ve medeni olmak saniyorlar.
Anlamakta güclük cekiyorum dogrusu.
Elbette ki arkadaslari olacak cocuklarimizin ama kendi basinaymis gibi olabilme cesaretini bir aile cocuklara vermemeli.
saygilarimla
Yükselenyıldız
Şimdi intihar etmek adeta moda oldu.
Sebeplerin de kökeni bayağı şeyler.
Ar-haya için intihar edeni hiç duymadık daha.
Ya terkedilmiştir, ya borç batağına düşmüştür.
hicbitmez
beyinsizlik moda acizlik moda.