27.9.2018 14:30:19
[ italik ]
bir Yörük türküsünde, yine başım duman duman
bakır çalığı gönlüm kalay tutmuyor
burnumda tütüyor o kıl çadırlar, o yayık ayranı
gel gör ki…
bir dağ yamacına gömdüğüm anamın yüzünü bile unutmuşum
oy... ondandır her “ana” diyende sesimin titremesi
her Yörük türküsünde efkarım ın demlenmesi
bu yüzden kendimi şiire vurmuşum
her şiirde...
bu yüzden biraz çocuk olmuşum
[ /italik ]
karaşın bir göçebeyim
acıdır ekmeğim aşım
korkutmaz beni, ne gök gürültüsü
ne şimşek şavkı
nar-ı Beyza dır döşüm
celladı dost, zindanı yol bilirim
hançer yarasıdır gençliğim
tütün basarım yarama
kenger çiğnerim
kaç pusudan sağ çıktım
vurdular…
vurdular ölmedim
zümrüdü Anka gibi doğdum külümden
yeniden…
yeniden…
çamurla sıva sanız da, som altındandır düşüm
ister asın, ister vurun
peri padişahının kızın dadır gözüm
Allah kuran hakkı için sevmişim
yaban çiçeği gibi yarim
buz çiçeğinin toprağa sarıldığı gibi sarılıyor bana
yılkı atlar gibi vahşi ve ürkek
gümüş hal hal taktım ayaklarına
vurulmuşum işte, o gamzesi güzele
yar etmem…
yar etmem onu kimselere
ister yağlı urganlar da asın, ister taştan taşa çalın
bir mezar gibi eşin yüreğimi
gövdemi parsel parsel kazın
varsın dikenli tel olsun, yarimin teni
ben yarime sarın
yumun gözlerinizi
hadi yumun
yeter ki…
sevdiğimi içime gömün