.......
28.7.2018 19:37:46
hayat bir çengi gibi kıvrılırken sisler içinde
yaşamak kimine zil
kimine zül olur
aşk içinden çığlıklar duyulduğu bir orman yangını
bu yangında kimi alev
kimi kül olur
ben ne zaman boynum kıldan ince desem aşka
terk edilmiş köylere döner yüreğim
bastığım toprak ayaklarımın altından kayar
kuru yapraklar gibi koparım dalımdan
sahipsiz köpeklere dönerim
ne zaman ayrılık çalsa kapımı
aynalar kırılır gözlerimin mavisinde
şaklar yüzümde yalnızlığın kamçısı
miğferi kırık, kalkanı paramparça
yenilmiş bir Spartalı olurum
u
s
a
n
d
ı
m
her aşkın bir veda olmasından usandım
dalından kopmuş yaprak gibi uçmaktan…
denizden ayrı düşmüş balık gibi çırpınmaktan usandım
her avcıya av benim
bir istiridyenin acısından bir inci olur
aşktan hep acı çıkmasından usandım
kutuplarda buz tutmuş bir deniz artık yüreğim
ne bir gemi geçer içimden, ne bir martı uçar sahiller imde
düş yorgunuyum
aşk yorgunuyum
artık kara yel gibi esemiyorum
eskicinin bile almak istemediği sırrı dökülmüş bir aynayım
artık hiçbir şeyi yansıtamıyorum
acılar bitsin artık
şeytan azapta kalsın
onca acı, yumruk kadar yüreğin neresine sığsın
düş kırıklığından çöl oldu içim
yağmur neresine yağsın
kar neresine yağsın