BURNUNDAN DÜŞÜRDÜĞÜN CEHENNEM

Hangi akşamdı
Düşlerin seni bana getirmediği
Ah söyleseydin keşke
Çınlasaydı kulaklarım

Biliyor musun kadınlığına kurban olduğum

Belki de aynı saatlerdi
Senli bir düşteyken
Göğsüme bir sancı girdi

Yoklarken yüreğimi
Sana
Rahim diye taptığımı meğer ele vermişim

Yargıçlar sorguya çekerek muhbirliğimi
Öğrenmişler düşlerde bana geldiğini
Ve
Aşka yataklık ettiğimi

Sabah ezanını beklerler şimdi
Yüzüme okuyarak aşkta arsızlığımı
Belki de idam ederler beni

Son düşdeki kadının dokunuşlarıyla
Yavaş yavaş öldürürler
Kim bilir belki de mısralara ebedi tutsak

Son arzum yerine getirilirse şayet
İtiraf ederim bütün kadınların masumiyetini

Andolsun ki
Hiçbir şiirde öpmedim namahrem bir kadını
Hiçbir hecede görmedim göğüs arasını

Çizerek altını tutulan zabıtların
Yalvarırım affedin beni

Nasılsa şartlandırmışım kendimi
Sol yanıma aldığım darbeyle
Belki iç kanaması geçiririm hecelerde
Ya da imla hatalı bir sürgün yerim

Aşka ihanet eden adamların canı cehenneme
Ben kıyamam ki sana
Üslenirim bütün kadın cinayetlerini

Gelmiştir vakti
Çeksinler aşka ihanet edenleri dara

Sen ruhuma nüfuz eden kadınım

Sen Rahimsin
Koruyup esirgeyen
N’olur zamandan devşirme yüzüne kederi

Ölmeye razı olduysam
Bil ki kadınımsın
Rahimsin
Rahman et te düşürme beni
“Hık diye
“Burnundan düşürdüğün Cehenneme”

Efkan ÖTGÜN
[ italik ]