12.7.2017 18:07:24
Sana , iki dudak arası sevmeler bıraktım,
Geçmemiş bir geçmişin özetinden.
Güya rüyalar ,
Dilenci samimiyetinde iyi dilekler...
Bir yangın esnasında kurtarılmasa da olur ,
anılar bıraktım...
Her sözde aşık gibi,
Senin , benim havasında.
Sadece sevişirken tek vücut
Sonra herkes kendinden sorumlu kendi alanında.
Ilk defa bir aşk,
Hem manevi değeri yüksek
Hem Süresi uzatılmış,
Tek gecelik ilişki kıvamında.
Sana ,
komik bir çelişki bıraktım.
Çok Özel bir ilişki kılığında...
Bir , "Mış gibi"yaşama furyasında
Haklı olduğuna inandırılmış,
kandırılmış kendisi tarafından.
Hani özünde iyi fakat
Özünün dışına çıkmış
bir dışavurum sırasında.
Her insan hata yapar , hayat bu.
Kırdığın hiçbir can için bir cancı bulamazsın sonuçta.
Ama kabul etmeyince
daha bi suçlu kalıyorsun aklımda.
Arsız arzularını
masum bahanelerle süslemiş,
Güya çok sevmiş,
kabaca bencil
kibarca söylersek bağımsız,
Sana , sıradan bir kadın bıraktım,
Gerçeğe çok yakın yalanlar arasında
Bir tür , kavram kargaşasında
Ayrılınca böylemi olduk
yoksa böyle olunca mı ayrıldık...?
Cevap nettir geçmişine hakim olana.
Ve bile bile bilmezden gelmek ;
Küçükhanım ,
Nerden baksan ihanettir ,
Herhangi bir kendini savunma sanatına.
Yani demem o ki
Artık yeni zamanlar yok.
Ya güneş doğmayı bıraktı,
Ya da gözüm güneşi görmeyi,
Ki Zaman bile bıkmış
Sadece kendi tarafını tutan
Bu asılsız iddialardan,
Takvimlerde güneşsiz yaz ölüleri.
Ben,
Vazgeçtim anlatmaktan.
Şimdi Artık adını bile anmadığım bir şehirde,
Yüzümün haybeye buz kesildiği
Kahvaltısız sabahlar...
Sana , gasp edilmiş ,Kandırılmış...
Sana Dolandırılmış ,
Çoğu kalmış,
Azı geçmiş zamanlar bıraktım...