25.11.2017 13:22:55
*
yüreğinin başı yanıyordu,
çoğu bire bin katmak suretiyle
köz düşmüş gibi çıplak duyguları
içindeki isyan savaşını duyabiliyordu
karaltılar geçiyordu
eminenin kara gözlerinden
*
bir uçtan bir uca ölü bir sessizlik girdi köyüne
delik tabanından giren çamurun soğuğu ciğerine işlemiş
içinde fışkıran bir nehir gibi çağıldayan sesler
acı bir feryat ile babaaaam diye bağırdı
koştu ince bacaklarının üstünde atarak bakracını
toprak evlerin arasından olanca gücüyle emine
*
ucube saçakların altında yer alan pencerelerin birinde
pas rengini bürünmüştü uzun uzun gökyüzü
dilinden düşürmediği acı bir türkü çağırıyordu
ebcet gibi elini kolunu bağlayan
kabahati kör talihe yükleyip
yüreğindeki öfkeyi tükürdü yere
emineyi anası doğurmaz olaydı
*
sırtında yeni fistan, ayaklarında çarıklar
irili ufaklı, kızlı oğlanlı çocuklar çevresinde
alinin anası, sözlüsü, hasanın karısı, kızı
zamanı telafi etmenin bir yolu olsaydı keşke
kireçli odalarda kopuyordu kıyamet
emine yerden yere çalıyordu kendini
*
uçsuz bucaksız bozkırdan kopup gelen
acı rüzgar köyün kerpiç evlerinde parçalanıyordu
ne çığlık, ne döğünme, ne heyecan
boğazında susatıcı bir ağrı,
kalbinde boş bir arzu,
eski yazmasının altında bir tutam siyah saçıyla
aynalara kimsede olmayan hayaller bıraktı emine
*
İLYAS ALİ KAPLAN (REDFER)