BAK POSTACI GELMİYOR ...
21.10.2017 15:55:42
( BÖLÜM BİR )
Mektup vardı eskiden
Mektuplaşma ruhu
İçlerinden yüzünüze can parçacıkları savrulurdu
Hepsi zaman yolculuğunda kayboldu
Bazıları teknoloji anaforuna tutuldu !
Neyse ki el de kalanlar nostaljiye soluk oldu…
===
En unutulmayanları da,
Aşk mektupları olurdu
Al dudaklarla pembe sayfaların kıyı köşelerine
Dudak baskısı buseler kondurulurdu…
===
Şimdi de mektup var
Ama geliştikçe asri zamanlar,
Bir duygu iflasına toslamış oldular.
İnsanların duygudan yapılı sevgi yolu
Teknoloji barikatı yüzünden tarumar oldu !
Ve bitti o pembe mektuplu yılların mutluluğu...
===
Boyun eğip diz çökünce
Asri zamanlara mektuplaşmalar
Kayboldu bizim mektuplu soluklaşmalar
Onların yerini aldı tebligatlı uyarılar,
Ne yazık ki hepsi mektuptan sayıldılar…
===
Sonun da iyice uzaklaştırıldık
Anılarımızı belgeleyen mektuplu yıllardan
Mahrum bırakıldık öylesi bir zaman yolculuğundan
İçi sıla rüzgarıyla dolu pembe zarflardan
Ve hatta uçları yanık sayfalardan
Uzaklaştırıldık aşk da var olmaktan
Hem kendimize ve hem de bunu başkalarına ispatlamaktan…
===
Kurutulmuş kır çiçekleri karşılardı ilk,
O pembe zarfları açar açmaz meraklı gözlerimizi
Okundukça ruhumuzu dalgalandırırdı olası sevgi sürprizleri
Silip süpürürdü içimizden kimi mektuplar
Sıla acılarımızın en irilerini !…
===
Bir mektup akşama kadar okunsa da
Onu ilk okuduğumuz an da ki duygu öylece sürüp giderdi
Yani defalarca okunmuş olan o mektup
Gönüllerimizi fethetmeye hala devam ederdi
Ve hasret korkusu daha fazla dağlamasın diye içimizi
Yüzlerce kez okunmuş mektuplar bile
Kronik hasret duygularımız yüzünden sık sık ziyaret edilirdi…
===
Bir başka heyecan zerk ederdi bize mektuplu yaşamlar
Cefakar bir postacı tarafından uzatılan bir mektubu
Titrek ellerimizle acele acele açmaya koyulduğumuz anlar
Zarf içinden esebilecek rüzgara göre,
Tavan yapardı içimiz de ki duygular !…
===
Harika yıllardı o mektuplu yıllar doğrusu !
Hele mektuplardan sızan sıcacık bir yar kokusu
Uzaklarda ki sevgilinin o tertemiz soluğunu,
Gözenek gözenek varlığımız her zerresin de
Gezdirip dururdu !…...
İSMAİL HAKKI GÜRCANOK
====İST. / ŞİLE / AĞVA====