Tombul elli,
Kaba belli,
Tatlı dilli,
işte tam da bizim Mahmut efendi

Sabah uyanır, erkenden.
Sessiz, usulca kalkar yataktan,
Ki hanımı uyanmasın,
Bir bardak çay içer,
Daha kuşlar ötmez iken

Alır babadan yadigar oltasını,
Yemler, kancalar, hazırlar çantasını
Çıkarken evden bir 'güle güle ' der
Küçük kız fırlar yatağından
Sarılır babasına ve der 'iyi günler'
Mahmut efendi bir tebessüm ile çıkar evden.

Çıkar sokağa, sokaklar bomboş
Girer sokağın sonundaki,
Kepenkleri yeni açılmış tekele
İçeriye bir selam verir, Mahmut efendi
Ufak bir sohbet eder,
İki bira, biraz çerez, iki üç gazete ve de,
Adamın selamını alır, Mahmut efendi

Biner ilk minibüse, girer içeri
Sayar da verir bozuklukları
Çok değil yirmi dakika sonra,
Adı bilinmeyen bir iskelede iner
Atlar sandalına, çözer ipini
Güneş' in doğduğu yere doğru,
Yara yara gider denizi

Neredeyse kancasına taktığı solucandan bile,
Özür dileyecek kadar iyi adamdır, Mahmut efendi
Neyse, oltayı sallar denize, başlar iş ilanlarını okumaya
Sanki papatya falı bakar, Mahmut efendi iş ararken
Arar ilanlarda ki numaraları,
Ama telefonun öbür ucunda iken başlar. biz sizi ararızlar
Ardından umutsuzca içer birasını
Tuttuğu balıklarda neşelendirmez artık Mahmut efendiyi
Haberlere bakar, işsizlik azalır, enflasyon düşer.
Mahmut efendi şaşakalır der ''ne iş var, ne para.''

Açar radyoyu öğlene doğru
Siz hiç bilir misiniz?
Sessiz sessiz ağlar Mahmut efendi,
Çarşaf gibi olan denize

Öğleden sonra açar diğer birasını,
Ve de yer çerezini
Bakar saat neredeyse beş,
Başlar eve doğru kürek çekmeye