Senden önce kimse karanlığa asi olmadı
güneşe emir vermedi
günebakanlar başlarını kaldırmadı
ve aldırmadı yeni hüzünlere, mutluluklara
şafağın söktüğü anlarda
hafif ılık esen, tenimizi okşayan
kah telaşlı ve ürkek
kah mutlu ve üzgün
hep koştuk güne
seninle seher yeli

Eskiler erken kalkan işine
geç kalkan düşüne, düşüne demişler
ben seni hiç düşünmedim
sen bende vardın
varlığını sorgulamadım hiç
her ayak sesinde
her nefes alışımda
duygularımı süsleyen
tenimi okşayan
sendin seher yeli

Hasretliği özlemleri sende bulurdum
canlıların ihtiyaç duyduğu
toprağı suyu havayı
sende bulurdum benliği
aşıkların yangınlarında
işçinin alın terinde
asker nöbetçi neferde
fakirin ekmeği gibi
eserdin umut umut
sen seher yeli

En olumsuz düşünce bile olsan
caziben cezbederdi varlığı
cümlelerde heceler nakışlanır
kafiyeler dizilir
her ses ayrı bir ahenk
gerek şarkılarda
gerek türkülerde
aşığın yakarışı
tanrının lütfü
sensin seher yeli

Rüya değil düş değil gerçeksin
hissedeni hissettireni coşturan
paylaşıldıkça çoğalan
yaşandıkça yaşanacak olan
kuşların böceklerin dili
doğaya can veren
ıslıklayıp ağaçları
şairlerin dilinde şiir
aşıkların yüreğinde sevda
esen sensin seher yeli
Akpınar dergsi 47. sayı