6.8.2017 12:20:08
Aşılmaz dağları aşan Yörükler,
Keklik sesi ile coşan Yörükler,
Memleket memleket koşan Yörükler;
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
Kara çadır nerde, develer nerde?
Buz gibi ayranın, dermandı derde.
Şimdi otlar bitti, durduğun yerde,
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
Keçisi zararlı imiş meşeye,
Yalanı yanlışı koymuş köşeye,
Sanki düşman olmuş böyle neşeye,
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
Yörük Kızı türkü söyler gezerdi,
Küçük Musa her gün çayda yüzerdi,
Dağlara, taşlara sevda yazardı,
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
Onlarsız her taraf virandır şimdi,
Obalar, tokatlar, örendir şimdi,
Kurtlara, kuşlara yarendir şimdi,
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
Hem köyler boşaldı hem de dağları,
Kokmuyor yıllardır tulum yağları,
Unutmam imkânsız eski çağları,
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
Bir daha duyamam oğlak sesini,
Özledim kalaylı; ayran tasını.
Tutarım her daim bunun yasını,
Dağlarımı öksüz koydu hökümet.
12/2009/Konya