13.5.2017 13:52:46
Merhaba ANNE !
Geldim yüksek huzuruna
Hani hayalen de olsa,
Su dökmeme rağmen arkandan
Giderken son yolculuğuna,
Dönmemiştin bir daha
Dönmemiştin bu oğlun'a !...
Ben, malum olduğu üzere
Geç kalmıştım Anne
Geç kalmıştım uzaklardan gelmek için sana
Ruhunu teslim ettiğin o ilk an’a,
Dakikasına ve hatta saatine
Boynu her daim bükük,
İçim de ki müzmin kederler yüküyle
Ancak yetişebilmiştim kara adresine !...
Dul yaşamıştın otuzundan sonra
Bitmeden bahtsız gençliğin daha
Ve tatmadan mutluluk denen şeyi
Hayat seni suçsuz yere eritmişti
Elinde avucunda arta kalan zamanların ise,
Ömrünün son acı dilimleriydi...
Eş dost ısrar ve hatırı bile
Para etmedi senin gözünde
Umut vermedin en genç günlerin de
Sana önerilen türlü kısmetlerine
“GÜL KOKLAMAM” demiştin başka
Bizleri kucaklayıp bağrına basa basa,
“Gül koklamam” demiştin asla !
"Gül koklamam ben bu canların üstüne"
Umut vermemiştin ayağına gelen kısmetlerine…
Toprak yatağında şimdi sen
Sessiz sakin bir vaziyet de öyle uyurken
Bizler dikmiştik o gül’ü de
Başucuna senin canım ANNE !
Büyüyünce doya doya,
Toprağına bulaşan kırmızı gül’den
Evlatların ruhunu koklasınlar diye…
Rica etmiştim MEZARCIYA;
Lütfen ANNE’min gülüne iyi bak
O'nu her daim sulamalısın
ANNEM’in gül’ü kurumasın
Ruhumuz onun kokusuna aç kalmasın ?...
Bakıp sulamış, sağ olsun o da
Serpilmiş dalları ve tomurcukları
Savruluyordu sevgili ANNEMİZİN hala
Ruhunun şefkat kokuları dört bir tarafa
Bereketliymiş meğer toprağı
Bereketliymiş ölüme inat kıyasıya !!!...
Darılma ne olur ANNE ?
Ben ki yaşam kavgasının
Tırmanırken dik yamaçlarına,
Bir ileriye karşın defalarca geri adımlarla
Taşımakla meşguldüm içimde ki,
Bulaşıcı bir hastalık gibi
Birbirine siyaret eden her türden kederleri
Çıkamıyordum huzur veren huzuruna çoktan beri…
Çok erken eritir kimi dertler insanı ANNECİĞİM;
Bunlar nedir sen daha iyi bilirsin
Her zaman ardın da
Benim ki gibi bir annen de yoktu üstelik senin
Dağ gibi bir anne şefkatiden hep mahrum büyüyüp
Bu mezara kadar geldin....
Ve bizi eksiltmemek için sen eksildin...
Ama senden sonra ben hep eksildim
Baş düşmanım oldu bizzat kendi emeğim
Sırf o yüzden seni sık sık göremedim
Benim için sevgiye ayırdığın zamanlarının çoğunu bilemedim
Dedim ya, baş düşmanım oldu alın terim !....
Canım, ciğerim ANNEM benim !
Ey !..Cefakar can SEVGİLİM;
Öylesine ıssız ve karanlık,
öylesine iniltili gecelerdesinki sen şimdi
Dökebiliyorsun nihayet Tanrı’ya içini
Hiç değilse mezardan daha bir acı ötelere,
Çok daha da ötelere fırlatamayacaktır artık kaderin seni…
Upuzun o servi ağacının gölgesinden bizlere
Gönder karşılıksız sevgini ne olur yine
Bizler her zaman senin dualarına muhtacız bil ki
Gönder koruyucu ve güzel duygularını bizlere
Panzehir olsun kem gözlere
Gönder, gönder ki,
Sen yokken de kolayca çekelim bu hayatın çilelerin i…
Ahhh !...Ahh ki, ahh be canım ANNE !
Ahhh !...O şarkı çalıyor uzaklar da yine
Sen de canım oradan bizim sensiz halimizi dinle
O şarkı daima çalar böyle zamanlar da içim de
Hayat şemsiyem ol sen bana yine ANNE !
Bak "GECELER ÇOK SOĞUK“ diyor o şarkı, bak yine
Her zaman ki gibi “ÜSTÜMÜ ÖRT” ne olur ANNE ?!...
İnliyorum o şarkı kulaklarıma devrilirken,
İnliyorum sıcak nağmelerin pençeleri yüzünden
Kahroluyorum acımsı renkler yüreğime hücum ederken
Ve içim de ki “ANNELER GÜNÜ“ bu şekil de kanarken
Bir yok’a dönüşüyor varlığım aniden,
Bu ANNESİZ mahşer zamanları başlarken !...
Diğer günlerin kapılarını zorluyorum çaresizlikten
Kilitlenir gibi olurken yüreğim, duy beni ANNE !
Bu ikiyüzlü hayatın karşısından bazen
Kaçıp gitmek istiyorum canı yanmış biri olurken
Her " ANNELER GÜNÜ " zulmü başlarken,
Gitmek istiyorum bir sahipsiz güne mecburen…
Cumartesi, Pazar, Pazartesi, Salı, Çarşamba
Sayıyorum günleri tek tek sırasıyla
Bulamıyorum, bulamıyorum ama,
Bulamıyorum kaçabilecek yedi günden başka,
KENDİME SEKİZİNCİ GÜN OLABİLECEK BİR DÜNYA'YA !?...
Affet ne olur, affet beni ANNE !...
Bu kez çok daha uzaklardayım senden önceki günlere göre
Şu an soluk soluğa olarak varlığınlayım seninle
Yüzünü, sözünü, sesini ve şefkatini çıldırasıya hayal edebilirken
Yardım et, beni bir başına ANNE'siz bırakma
Uzat ellerini böylesi zor durumlarım da, uzat bana ?
Müsaade et, dokunsun biraz daha ruhum ruhuna !...
Yağmur zifiri taşıyan bulutlardan
Kurşunlar yağıyor şu an üstüme üstüme ANNE !
Dev hasret kurşunları yağıyor canımın çekirdeğine ANNE !
İsabet alıyor yüreğim, dökülüyorum damla damla !
Cam kırıklarına dönüyor canım bir an da
Bak senin bu vefasız oğlun sensiz ne durumlar da
Bak sevgi yoksunu oğlunun şu halime ?
Ne olur bir bak ANNE ?!...
EY CANIM ANA;
BEN ŞU AN DA,
KANLI BİR YÜREK GİBİYİM PARAM PARÇA !
AĞIR GELİYOR ARTIK SENİN HASRET KURŞUNLARIN BANA
ÜSTÜN DE Kİ “ÇAM SAKIZI, ÇOBAN ARMAĞANI” NOTUYLA,
ELİM DE KALDI HEDİYEN EY CANIM ANA !
ELİM DE KALDI HEDİYEN BAK BU YIL DA !!!.....
İ. HAKKI GÜRCANOK
...İ S T A N B U L...