14.7.2017 11:20:27
( ı )
Yağmur vardı dışarıda
Didişiyorlardı insanlar yağmurla
Didişiyorlardı boşu boşuna
Islanmamak adına
Bir oraya bir buraya
Koşuştururken sokaklarda...
Sırılsıklamdım
Ben onlardan ben oysa
Dışarıdaki insanlardan bile çok daha fazla
Her tarafı kapalı şu çilekeş odam da
Kendime rastladığım da...
Yani ıpıslak !
Yani hani neredeyse suyum çıkacak
Vıcık vıcık olan ruhum kıyasıya,
Mutsuzluğumu binlere katlayacak
Bu yağmursuz odam beni benden uzaklaştıracak
Beni sele kaptıracak
Sanki bana mezar olacak !...
İyi dayanıyordu
Ölümcül duygulara şu çileli bağrım
Doğrusu kendi odamdaki yağmurla
Islana kuruya, ıslana kuruya
İyice çekilip bitecek gibiydi canım
Yağmura mağlup olup sonun da
Ölümün kapısına doğru akacaktım !...
Artık iyice farkına vardım
Sevda uğruna her tür acıdan
Nasibimi aldım
Ayrılıktan olmalıydı
Böylesi Islak feryatlara bulanışım
Yetmiyormuş gibi,
Sol yanımı da zemheriye kaptırmıştım !...
Kendi ölülerini taşıyorlardı kaldırımlar da
Sürüklene sürüklene kimi insanlar adeta
Göklerden dökülürken zehirli duygular
Bir sicim gibi aşağıya
Özellikle de
Tüm yürek yarası olanların başına...
Bense onlar gibi çoklarının ölüsünü
Dirisini bile hatta
Taşımıştım yıllar yılı sırtım da
Hem de en Islak hatıralarımın tanıklığında
Mazi de yaşamış olduğum
O köhne dünyalı yıllarda !...
Dayanamayıp kapattım sonunda
Penceremi yağmurun şarkılarına
Yetiyordu çünkü
Yetiyordu bu ıslak ruhlu ben bana...
Sele kaptırmştım
Kendi öz varlığımı açıkça
Hem de ölüm kıvamında !
Sağanak vede gök gürültüsünün uğurlamasıyla
Ben kendi yağmurumu kendim yaratmştım
Bir bakıma,
Zaten kendi odam da !...
İSMAİL HAKKI GÜRCANOK
iST. / ŞİLE / Ağva