14.7.2017 11:15:58
Yağmur vardı dışarıda
Didişiyorlardı insanlar yağmurla
Didişiyorlardı boşu boşuna
Islanmamak adına
Koşuştururken sokaklarda
Bir oraya bir buraya...
Sırılsıklamdım oysa
Sırılsıklamdım ben odam da
Dışarıdaki insanlardan da fazla
Kendime rastladığım da...
Yani ıpıslak !
Hani neredeyse suyum çıkacak
Vıcık vıcıktı ruhum kıyasıya
Mutsuzluğumu binlere katlayacak
Bu yağmursuz odam
Sanki sele alacak !
Sanki bana mezar olacak !...
İyi dayanıyordu
Ölümcül duyguya çileli bağrım
Doğrusu kendi odamdaki yağmurla
Islana kuruya, ıslana kuruya
İyice çekilmiş bitmiş gibiydi canım
Yağmura mağlup olup sonun da
Ölümün kapısına dayanacaktım !...
Artık iyice farkına varmıştım
Sevda uğruna her tür acıdan
Fazlasıyla nasibimi almıştım
Ayrılıktan olmalıydı
Koyu acılı olan tamamım
Islak feryatlara bulanmıştım
Bunlar da yetmiyormuş gibi
Zemheriye kapılmıştı sol yanım !...
Kendi ölülerini taşıyorlardı kaldırımlar da
Sürükleyerek bedenlerini bazı insanlar adeta
Göklerden dökülürken zehirli duygular aşağıya
özellikle de en çok içlerinde,
Yürek yarası olanların başına...
Bense onlar gibi çoklarının ölüsünü
Dirisini bile hatta
Taşımıştım yıllar yılı sırtım da
Hem de en Islak hatıralarımın tanıklığın da
Mazi de yaşamış olduğum
Köhne kaldırımların kabus dolu hayatında !...
Dayanamayıp kapattım sonunda
Penceremi yağmurun şarkılarına
Yetiyordu çünkü
Yetiyordu bu ıslak ruhlu ben bana
Sele kaptırmştım varlığımı açıkça
Sele kaptırmıştım ölüm kıvamında
Ben kendi yağmurumu kendim yaratmştım
Zaten kendi odam da !...
Soluksuz ıslanmaktaydım
Sokaklara yağan yağmur
Kuraklık gibi geliyordu tek anladığım
Artık ömrümü boğulmalara bırakmıştım
Üstelik yeteri kadar suyun ateşiyle yanmaktaydım
Odam da ki sağanak havaya rağmen
Ben hala ben de vardım
Böylesi katil duygulara rağmen
Ben yine hayattaydım
Ölüme dahi belki geçerdi ama,
Sadece sana geçmezdi nazım ?...
Yüzüyordum
Boğulmaya ramak kala yüzüyordum
İçim de ki sele meftun olup gidiyordum
Kendime rastladığımda
Bende ki başka bir beni kovmaya çabalıyordum
Düşlerle ve gerçeklerle boğuşup duruyordum !...
Hem sokaksız,
Hem odasız,
Hem kaldırımsız,
Ve hem de ıpıssız bir ortam da
Asında her zaman için sağanaktı ruhum
Ayrılıktan sonra
Dahası ölüm pahasına ölümün olmuştum !...
Uzaklarda
Çok, çok uzaklarda
Bir adımlık en uzaklar da
Ölüme gebe zamanların
Sağanak sancılarının doruğunda
Kendime rastladım
Nur topu gibi doğan yepyeni acılarla !...
Hasılı kendime rastladığım da
Gerçek ben yine en ön saf da
Düş ben ise en arka da
Yapışmış duruyordu hala
Dindiği halde yağmur dıarı da
Bir yağmurlu oda benim ruhuma
Kendime rastlamıştım,
Ta kendime kısaca,
Mazinin o ıslak aynasın da!...
İ.Hakkı Gürcanok
İSTANBUL / RUMELİ HİSARI...