Başı dönmez sanırdım bir yudumda içenin
İçimdeki karanlık dibindeydi şişenin

Şehri orta yerinden ikiye bölmekteyim
Çocuklarla gel yoksa yetişkin ölmekteyim

Gelirken kaldırımda takılırsan kambura
Ağlayan makamı duy, darılmadan tambura

Seçtiğim yolun yoktu akla eren rotası
Ona biçtiğim aşkta sonsuza eş kotası

Kalbimizi taşırdı, bir güvercin kanadı
Her kanat çırpışında, o güvercin kanadı!

Ağzıma şarap gömdüm, hayalinle ağladım
Seni düşünüp Allah var demeye başladım!

Boğazıma hasreti mesafeler doladı
Tavan, tabana döndü ruhuma sen dolalı

İkindide kalkmasın, sabahın tadı başka
Saba makamındaki cenaze gider aşk’a

Diri diri yağmala, it elinin tersiyle
Benim düz dediğimi düşünmeden ters eyle

İçindeki boşluktan, baş aşağı sallasan,
İçine düşeceğim… keşke bunu anlasan!

Bedeni benden gizle, İstersen görünmez ol!
Ruhtur aramızdaki… çizdiğim bilinmez yol!

Hep kötü söylesen, çok kızsan bil ki boştur!
Senden gelecek olan, cennet misali hoştur!

Yandımsa da aşkınla, mucizedir her külüm
Savursan okyanusa damlasında Herkül’üm!




(elifime)