Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld

Web Zaman Damgası



"Sultan" isimli şiir 12.12.2025 17:07:37 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

Sultan
12.12.2025 17:07:37
aklımın şâhikasında taht kurdun
gönül sarayımda sensin tek hünkâr

bir rüzgârdı nefesimi dağlara rehin bırakan
sen bir vadide esirgenmiş nergis kokusu
sen o sonsuzluğun el değmemiş sükûtu
bense sesine tutkun bir divaneyim

gözlerin bir pınar
bahanesidir içtiğim suyun
her yudumu bin asırlık yasağı bozan
ben ki külünü savurmuş Zümrüdüanka
daha az ben daha çok sen kalan


ellerin güneşi çağıran ilk cemre
kaderi en baştan yeniden yazan
ellerin taşa can veren sihirli name


sen ki binlerce yıl sürecek rüya
yolları arşınlayan o yaya benim
bir yanım yorgun kanatlı kuş
bir yanım çatlamış toprakta
şimdi bu çölün ortasında ayakta
bir damla su için yalvarırcasına
bazen bir serap gibi belirir yüzün
hangi vaha sesi duysam sana dönüyorum


ben bir yitik kerem âhıyım
derdini kayalara anlatan
tenim kavil kâğıdından ruhum ahde imza
derdimi söküp alsan oradan
ateşle suyun birleştiği o imkânsız duraktan


''aşk bir mekteptir'' derdi onun hocası
yanıp kül olmadan kapanmaz bu davası
bir dervişin bitmeyen inancıdır seni aramak
vardıkça yok olmak
yok oldukça yeniden başlamak


sensiz geçen anlar hiçlik kuyusudur
çıkış yolu yoktur
yalnızlığın en katıksız hali sensizliğin melali
her gün batımı çiziyor ufukta kırmızı bir yarayı
bense kalbime sürüyorum o yakıcı karayı


her köşe başında bekleyen ezelî bir çileyim
kimi zaman fırtına olur sarsar bu denizi
ben ardından bakakalan sahilin kederiyim
sen efkârımın âhûsu
aklımın surları ruhumun revakları
sendedir kapıların kilitli anahtarları


ne yana baksam göğsümde bir ağrı sızlar
ne yana dönsem yüzümde bir nâr belirir
geceler şahittir o şemin eriyişine
yanmak aşka düşenin en tatlı nasibi
sensin bu canın hem mihneti hem tabibi


bilirim ki bu sevda bir imtihan
vuslatın yolunda çekilen her ziyan
kavuşmaya adanmış kutsal bir nişan


hangi yoldan dönülür bilinmez
bu mühürlü kapıdan
ne bir ses gelir ne de bir ışık sızar aralıktan


meğer gece bir şehname gibi açılır
meğer gök mürekkep olur kağıda inermiş
yol, ateşle temizlenir, can ki sultan
fenâdan geçmeyen bekâyı bilmezmiş



...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL