Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld

Web Zaman Damgası



"Sana Rağmen Ayakta Kalan" isimli şiir 8.11.2025 14:33:34 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

Sana Rağmen Ayakta Kalan
8.11.2025 14:32:26
𖠄᭄͜͡

Hani o en güvenli limanımdı,ya kolların,
İşte tam orası, benim en büyük ihanetimdi kendime.
Yanımdaydın; her söz dilimin ucunda bir kılıçtı,
Seni kesmesin diye, onu kanımla paslandırdım.
Sana anlatılacak her ne varsa, can çekişe çekişe,
Gömüldü içime, senin o kırılgan hayalin hatrına.

O sessizlik, bir fedakârlıktı, bir yemin, bir zırh.
Zannettim ki ben sustukça, bu aşk ebediyen sürer.
Oysa ben sustukça, sen küçülüyordun, benden kayıyordun.
Ben sırrı taşıyan, ağır zincirlere vurulmuş bir köleydim;
Sen ise o zincirin anahtarını, sessizce alıp gittin.

Bir burgu gibi içime işledi o anki korku;
Sanki söylesem, sadece seni değil, tüm dünyamı yıkacaktım.
Şimdi her şey yıkıldı, ama sebebi ben değilim.
Asıl biten, o an söylemediklerimdi değil,
Asıl biten, benim sana olan o aptalca inancımdı.
Şimdi bütün odalar bir kâbusun yankısı,
Ve ben, anlatamadıklarımı duvarlara değil, kendi enkazıma fısıldıyorum.

Duvarlar da değil, dilsiz kalan benim vicdanım.
Oysa sen duyardın, en derindeki kederi bilirdin...
Gördün işte, suskunluğum seni durdurmadı!
Sevgili! O zaman neden yanındayken sustum ben?
Niçin omuzlarında değil de, bu boşlukta ölüyorum?
Bu vicdan azabı değil, bu düpedüz bir sitem:

Sana anlatamadıklarım, şimdi beni boğuyor değil,
Sana rağmen ayakta kalan beni, senin gidişinle boğuyor!
Anladım: Kalbimdeki inanç, boş bir yalandı.
Gerçeği söyleseydim, bu yıkım şimdi olmazdı.
Yanındayken sustuklarım, bir kurşun gibi kalbimde
Bir zehir gibi dolaşıyor damarlarımda, öldürmeden.
Şimdi, dilsiz kalan o vicdan değil, sana olan sitem:

Hakkın yoktu beni, bu suskunluğa teslim edip gitmeye!
İçimde kurduğum, dilsiz cennetimdi,
Her 'keşke'nin gölgesinde saklı kalan.
Zannettin ki ben, o eski, kırık aynamdım,
Oysa ben, seni değil, o cenneti savundum.
Şimdi anladım, yıkım dışarıdan değilmiş,
Yıkım, göğsümdeki sessiz, kör düğümdü.
Seninle başlayan o masalın sonunu,
Yazana kadar elimden düşürdüğüm kalemdi.

Ama o zehir, dediğim gibi öldürmedi;
Aksine, küllerimden bir set ördüm sana.
Boğulmuyorum; şimdi nefesim, fırtınanın sesi,
Ne vicdan bekler, ne de o eski inancı.
Sana rağmen, artık o enkazın üzerinde,
Yaralarımı rüzgâra dönük bir bayrak yaptım.
Ve biliyor musun sevgili,
sen yoksun ya,
İlk defa bu kadar gerçek ve ayaktayım.

𖠄᭄͜͡ Cemre yaman 𖠄᭄͜͡
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL