Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar

Web Zaman Damgası



"Kristal Suskunluğum" isimli şiir 8.8.2025 00:13:22 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

Kristal Suskunluğum
8.8.2025 00:13:25
Sevgili...

Niyetim seni anlatmak değil...
Zaten seni anlatacak kelime bulmakta zorlanırım.
Çünkü bütün kelimelerim hep senden sonra geliyor.
Sen gittiğinde, dilimde geciken cümleler
kuytulara saklanmış haliyle boynu bükük bekliyor.

Sesini duymadığım gün
içimdeki tüm kaleler çöktü, aynalar buğulandı.
Durmadan kendimi çarpıp yaraladığım
duvarlar bile oturup yaralarıma ağladı.

Ah bir bilsen...
Yokluğun, kömür lekesi gibi etrafa yayılıyor.
Ne bir dua, ne haykırış,
hiç bir şey yokluğunun lekesini çıkartamıyor.

Nice zamandır sana uzun uzun
mektup yazmak istedim ama yazamadım.
Çünkü ne zaman 'Sevgili' diye yazmaya başlasam,
gözyaşımın düştüğü kağıtlar kabardı,
satırlar hasretten çatladı.

Kabul ediyorum,
adın yüreğimdeki en büyük yeri kapladı.
Adının her harfi beni kadere diz çöktürdü.

Günlerden bir gün ansızın içime biri çöreklendi.
Kırılmıştı sesi, susmuştu annesi,
yitmişti evi, onu sen sandım.
Tam kimsesizliğine sarılacaktim ki,
sen değilmişsin.
Meğer dönüp dolaşıp
yine kendime denk gelmişim.
Oysa bir umuttu işte...
Bir saniyeliğine sana denk gelseydim,
o an ömür bitseydi
inan ki gam yemezdim.

Bazen seni; bir denizin kıyısında,
bir gül kabuğunda
ya da bir rüyadan düşerken buluyorum.
Sanki oradaymışsın ama saklanmışsın gibi
eksikliğinle savaşıyorum.
Uyanınca yeniden sensiz, kimsesiz,
umutsuz kalıyorum.

Şimdi, kristal bir bardak suskunlukla
gecenin ortasında öylece oturuyorum.
Eğer yaşamak buysa
adını anmadan, yüzünü görmeden;
dışıma suskun, içime geveze halimle
seni severek yaşamaya devam ediyorum.

Meğer zaman dediğin şey
ne çabuk yorulan bir yalanmış.
Eskiden "seni beklerken büyürüm" derdim,
oysa büyümüyor, eksiliyorum.

Düğmeleri eksik, dikişi sökük ama
hâlâ sen kokan eski bir elbise gibi
içimden söküldükçe sökülüyorum.

Kim bilir?
Belki de ancak yokluğunla bu aşkı taşıyabiliyorum.
Belki de bu yüzden yokluğundaki varlığını
daha derin yaşıyorum.

Ama bil ki; mecali kalmamış şu yüreğim
sırf içinde sen varsın diye bu hayata direniyor.

Ve kristal suskunluğum son zerresiyle
dünyama senin ışığını yaymaya devam ediyor.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL