7.8.2025 09:51:04
Karanlık düşlerimi, bozup çözdü sözlerin,
Silinmez hataları, çizdirdi o kalemin.
Bir baharı beklerken, hazan oldu gözlerin,
Gönlümün sarayını, dizdirdi o kalemin..
Kimi zaman bir yâre yâr dedi o yabancı,
Kimi zaman sitemkâr, kimi zaman yalancı,
Ben susayım dedikçe, Senden gelen inancı,
Hicranı her hecede, yazdırdı o kalemin...
Sayfaya sığmaz oldu, şimdi isyanım, âhım,
Saklar mı gözyaşımı, rûhumda esen vâhım?
Şimdi sevgiye döndü, şu bitmeyen günâhım,
Aklımı çelip her gün, gezdirdi o kalemin...
Ne söylediysem aldı, büyüttü her cümlemi,
Gam dolu satırlara, gömü verdi âlemi.
Kırık mızrap misâli, ince telden elemi,
Dertleri kederleri, kızdırdı o kalemin...
Mâzide ne var ise, serdi önüme bir bir,
Her kelâmı bir hançer, her harfi ince bir sır.
Her gecenin koynunda, zehir gibi bir kahır,
Özlem ile hasreti, azdırdı o kalemin...
Susmak neye yarar ki, o duymaz sitemimi,
Dile gelip yazsam da, gizlerim mâtemimi.
Ben şair miyim yoksa, kelâmın mahkûmu mu?
Beni kendinden edip, bezdirdi o kalemin...
Nice defterler yaktım, silinsin diye izim,
Sen inat edip çizdin, kaderimizi bizim.
Kahrı bilmeden yazıp, seyr-i sülûk’ta gizim,
Çölde susuz kalınca, ezdirdi o kalemin...
Gönlümüzde ne varsa, döktü ifşa etti hep,
Her sırda bir feryat var, her cümlede bir sebep.
Bir kez sevince insan, başka sever mi acep?
Ayrılığı aşk diye, kazdırdı o kalemin...
Şiirlerin şairi, almıştı beni benden,
Oysa her bir şiiri, sorardı beni senden,
Dost şair dedim O'na, özü, sözü hep candan,
Gözümdeki yaşları, süzdürdü o kalemin..
...andelip...