Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld

Web Zaman Damgası



"Ben Doğmasam Ölmezdim" isimli şiir 2.6.2025 13:04:53 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

Ben Doğmasam Ölmezdim
2.6.2025 13:04:53
Ben Doğmasam Ölmezdim

Gecenin kuytu köşesinde unutulmuş,
Parlaklığını kaybetmiş sokak lambasının, soluk rüyası gibiyim,
Yaşı yetmişine dayanmış,
Tüm yetmezlere inat, titreyen bir siluet,
gölgelerle konuşan , Azrail'in unuttuğu bir ruhum ,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Ülkelerin , şehirlerin adını koyamadığı,
Fırtınanın içinde savrulan eski bir masal,
Kırık bir heykelin, yere düşen gözünden arta kalan,
eksik bir gözyaşıyım,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Duvar dibine pusmuş,
Korkak bir çocuk kadar susmuş,
dilinde ne dediği belli olmayan kesik bir dua,
Sanki yolun sonuna gelmişim de,
Bütün yollar bitmiş,
hiçbir yere varmamış bir yolcu,
Adımları çöl düşlerine karışmış bir serabım,
Ve ben doğmasam ölmezdim.

Gökte yıldızların,
yerde yalnızların, adını bilmediği,
Gökyüzünün hiç çağırmadığı,
Yeryüzünün hiç ağırlamadığı bir kul,
Sessizlikle örülmüş bir bedenin simsiyah hırkasıyım,
Ve ben doğmasam ölmezdim.

Geceye dökülen kırılmış canlar gibiyim,
Canların arasına sıkışmış acı bir fısıltı,
Rüzgarın bile taşımadığı,
Taşımaya tenezzül bile etmediği ince bir dal,
Çıkmaz bir sokağın, yorgun duvarında asılı ,
paslanmış bir çivinin ağlayışıyım,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Kimsesizliğimi almışım avuçlarıma,
Ve soğuyan sobanın etrafında ısıtıyorum hatıralarımı,
Zamanın içinde kaybolmuş bir yüz,
İsmi konulmamış, hikâyesi silinmiş bir izim,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Feryadı duyulmayan,
Yankıları içine içine ölen bir ölümlü,
Ağıdı ve gözyaşları geçmişin çerçevesine sıkışan bir tablo...
İçim küflü mahzen ülkesi,
Daracık sokaklarında susturulmuş cümleler,
Her çizgi bir yokluğun iz düşümü,
Her nefes, tamamlanmamış bir şarkının sönüşü,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Önce kelimeler,
Harfler terketti beni sonra birer birer,
Ellerim hiçliği taşımaktan yoruldu,
Gece, sesimi örttü,
Sonra gündüz, sonra tüm sabahlar varlığımı unuttu,
Yağmurlar, ah yağmurlar,
sanki bir vebalıymışım gibi bana dokunmadan aktı,
Adım hüzündü, hüzün bile beni unuttu,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Kervanlar geçti önümden katar katar,
Gözlerinde taşıdığı hüznü gözlerime döke döke,
Yarım kalmış bir vedanın türküsünü mırıldanarak, ciğerlerimi söke söke...
Sonra insanlar geçti yanımdan,
Ayak sesleri düşlerime çarpa çarpa,
bir pencere kenarında unutulmuş,
Çılgın bir rüzgarın yere savurduğu,
görünmez bir fotoğraftım sanki,
Kimse görmedi beni,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Yıldızlar göz çevirdi gözlerimden,
Sonsuz bir boşlukta süzüldü sesim,
Ve sesim yolunu şaşırdı,
Göğe uzanmayan hecelerle...
Heceler göğsünde çırpınıp durdu,
Beni ben bile duyamadım,
Beni ben bile bulamadım,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

İsimsiz bir anıyım cevapsız sorular arasında,
İç titreten bir hakikatin içinde tek yanlışım,
Hüznün kanatlarını açan sözlerimle,
Ruhumu karanlık bir uçurumun kıvrımlarında gezdiriyorum,
Adım derin uçurumların en dibinden yankılanıyor,
Kayıp bir çağın, kayıp kitaplarına hikâyem yazılıyor,
Yalnızlığımın izini siliyor yalnızlıklar,
Tek bir şey değişmiyor,
Sisler ardında ölü bedenler,
Ölülerin bile unuttuğu beni,
Cevapsız bırakıyor tüm nedenler,
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Kimi bestesiz, kim perdesiz,
Kimi hicaz, kimi segâh,
Ve hiçbiri söylenmemiş,
Kulaklarımda eksik kalan şarkıların,
Eksilmiş notaları,
Her nota ruhuma gömülmüş bir yas,
Gönül pınarımdan dolup taşmış binlerce yaş,
Ve yas, ve yaş, her biri sessizliğin kollarında ölüm uykusuna dalmış,
Benim dilimde, bazen üç, bazen dört kelimelik,
tekrar eden o nakarat,
Ve ben doğmasam ölmezdim...
Ben doğmasam ölmezdim...

Ben doğmasam, yıldızlar kararmazdı,
Yeryüzüne yayılmazdı hüzünler,
Yağmurlar esirgemezdi bereketini,
Yanmazdı hiç kimse bir ismin unutuluşuna,
Düşüşüne ağlamazdı hiçbir uçurum ...
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Ama doğdum !
Şimdi tüm zamanlar,
Şimdi tüm saatler,
Ve tüm kutsal vakitler adımı sayıklıyor,
Dilsiz sessizlik , ellerini uzatmış beni bekliyor,
Kaçsam, yollar eşgalimi veriyor,
Saklansam, gece gözünü bana dikmiş,
Adım bir kehanet gibi çınlıyor kimsesizler mezarlığında...
Ve ben doğmasam ölmezdim...

Ama doğdum !
Şimdi Azrail beni biliyor,
Ecel beni tanıyor,
Öğrenmiş ismimi ölüm ülkesi,
Yokluğun son öpücüğünü kabûl etmeye hazırım...
Kaçış yok, kurtuluş yok, saklanış yok !
Ölüm beni bağırıyor,
Ölüm beni çağırıyor,
Ve gözlerim kapanıyor,
Dilimden, belli belirsiz yalnız benim duyduğum üç kelime dökülüyor,
ben doğmasam ölmezdim...
Ben - doğmasam - ölmezdim...📌
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL