26.6.2024 16:27:36
Yol meşakkatli ve uzun, hayat ise çok kısa!
Sıkıntı ve kederlerim tomar tomar gönlüm darda!
Sevdalı yufka gönlümde bir ateş var yandıkça yanıyor!
Sevilen o zalim yar anlamıyor beni gönlüm zorda!
Sayılı ömür miadım bitiyor, sevda sürmeli gözlerim ağlıyor!
Ömrümün dört'de üçü bitmiş kabir kapısı görünüyor!
Felek ile yar bir olmuş renkten renge bürünüyor!
Elinde ağular dolusu bardak bana içmemi emrediyor!
Ölümden hiç mi hiç korkmadım ve de korkmuyorum!
Çünkü hiç kimsenin hakkını hukukunu çiğnemedim
Karınca kararınca hakkı her daim ali tuttum!
Her şeye Kadir olan Allah'a sadece kul olmaya çalıştım!
Bir an bile güvenmedim dünyanın albenisine!
Çünkü dünyasına güvenenlerin birer birer gidiyorlar yasına!
Kendini dev aynasında gören benim ben diyenler,
Perişan olmuşlar acıyorlar şimdi kendi hal ve ahvallarına!
Kendimi bildim bile enaniyet ve kibir atına hiç binmedim!
Mecbur olduğum halde, tilkilerin gölgesine sinmedim!
Derinden her nefes alıp verdikçe, canı gönülden şükrettim!
Ne pahasına olursa olsun namertlerin köprülerinden geçmedim, geçmedim, geçmedim.
Ya ben bu dünyaya göre değilim ya da bu dünya bana göre değil!
Bildiğim doğruları yaşamaktan hor ve hakir görüldüm!
İnsanlık gergefinde desen, desen, motif, motif bildiklerimi ördüm!
Ama yaptıklarımın karşılığını görmedim, görmedim, görmedim!
Arzu halimi anlatacak beni gerektiği gibi anlayacak biri yok etrafımda!
Yaşadıklarımı kesik uçlu kalemlerle yazdım satır satır gönül sayfamda!
Herkes zalim olmuş iki yakamı bir araya getirmediler, getirmediler, getirmediler!
Varlıklar içinde en manidar yoklukları yaşıyorum kendi dünyamda!
25-26/ Haziran/ 2024