11.5.2017 16:58:38
Denizin ortasında gibiyiz
Bekliyordu kadehlerimizde
Beyaz bir türkü kıvamında tertebiz
Kadehlerimizde ki rakı'dan içkimiz...
Oysa vakit daha erken
Gözlerimizin içine bakıyordu
Ufuk, rakı ve deniz
Biz mutluluğu zevkle içmeye hazırlanırken,
Titriyordu heyecandan sanki bizi süzerken
Yalvarırcasına fondiplik rakılarımız kadehten...
Martılı müzik ezmesiydi ikimizin de en sevdiği
Getiriyor garson masaya onu da
Yine de gün batımını
Anı anına beklemeliyiz
Ne kaldı ki şunun şurasında
Hani artık gün batımına
Hem bir parça da bize,
Koyu heyecanlar yaratırdı bize içkimiz
Asla gün batımsız içmemeliyiz
Onsuz ölmemeliyiz ?!...
Hazırlanıyor gökyüzün de lacivert bulutlar
Hazırlıyor kendini deniz kızı yakamoz
O da gelecek masamıza kuşkusuz
Pırıltı toplamaya gitmiştir onlar şimdi
Yıldızlar dünyasından kuyruklu ve kuyruksuz
Hiç olur muydu böyle bir muhabbet yakamozsuz ?
Dolduracak yürek ceplerini tıka basa
Biliyoruz ki onlar şimdi gökyüzü mutfağında...
İşimiz biraz zor olacak
Yüreklerimizin ufuk heyecanı adına
Kafayı erken bulmamak için
Böylesi yeryüzü ve gökyüzü
Mezeleriyle donanımlı bir masada
Kaşıklar dolusu hapsedilmeli bu manzara
Göz bebeklerimizin en derin tarafına
Ağır ağır hazırlanmalıyız içmeye sonra
Sindire sindire gün batımını ruhumuzun içine
Yosun kokulu maviler eşliğinde !...
Az kaldı, az,
Gün batımı zamanına
Vakit artık çok az
Karşımız da ki kızıl güneşle
Dans edecektir ruhumuz delicesine !
Kadehlerimiz hala sonsuz bir sabırsızlıkla beklemede
Ellerimiz rakı bardağının tetiğin de
Gözlerimiz gün batımının hep ilk kızıl mahşerin de
Görür görmez o muhteşem anı birden bire;
Bağırmalıyız avaz avaz, ŞEREFE !
Şerefe demeliyiz çılgın bir coşku içinde
Bir daha, bir daha,
Arkası arkasına hem de,
Ve en son bir daha ŞEREFE !!!...
Ve öyle bir niyetle başlayıp,
Ve öyle bir niyetle gelişip
Ve nihayet öyle muhteşem bir niyetle bitti işte
O müthiş geziden sonra bu hikaye;
ŞEREFE dostlar !...
ŞEREFE doğa !...
ŞEREFE sana da,
Şerefe ey C U N D A !!!
Diye diye...
Yankıları kaldı ebedi olarak biz de
Yankıları kaldı şimdi sadece,
Yankıları o günlerin
Yüreklerin ta en derinlerinde
Hani fırsatımız dahi olmadı bir kere
Ben o'na, o bana,
"Allahaısmarladık" dahi demeye
Ve öylesi bir günün
Sonun da yine de,
Tadı kaldı ruhumuza hediye...
İ.Hakkı Gürcanok
Ayvalık/CUNDA / 2007