Ben hazır yağlı ballı hane-i yağmayım
Yeter yavrularım artık beni sağmayın
Dün sizi emzirdim yarın da çocuklarınızı
Emzireceğim yeter yavrularım beni sağmayın

Nice beyinlerimizi sinek deyip sindirdik
Aklın bayrağını alıp burcundan indirdik
Bülbülleri susturup kargaları öttürdük
Yeter yavrularım yeter artık beni sağmayın

Taşım toprağım üretken zengin su gibi engin
Kıtlık günü ekmeği düğün bayram aşı gibi tatlı
Güneş gibi aşk gibi can sıcaklığınca aydınlık
Yeter yavrularım kurudum artık beni sağmayın

İki deniz arasına sığmadık açılıp derin daldılar
Yüzmek bilmezdiler çırpınıp boğulayazdılar
Saray dediler doğanın ruhuna mezar kazdılar
Yeter yavrularım kurudum artık beni sağmayın

Güneş kalmış akbulutların karanlık girdap ağında
Fakir fukaranın umudu kalmış karasinek yağında
Davulun sesi uzaktan kavalın yürekten hoş gelir
Yeter yavrularım kurudum artık beni sağmayın

Anadoluyum sakın ola ki ölücan sanmasınlar
Kabarmaya görsün bir kez yüreği yanar dağın
Kaval sesine meleşen koyun sürüsü sanmayın
Yeter yavrularım kurudum artık beni sağmayın

................... Şairler Seçkisi
Sayı : 11
Sayfa : 444