Yüzünü görmeyi hayal ederken,
Hasreti üstüme yıkarak gittin.
Derdimin ilacı sendedir derken,
Aklımı peşine takarak gittin.


Ne kadar muhtaçtım oysa sesine,
Meltem rüzgârları döndü tersine,
Perişan halime gülercesine,
Sanki göz ucuyla bakarak gittin.


Senin de suçun yok, dünya yalancı,
Gönülden gönüle ince bir sancı,
Geleni, gideni hepsi yabancı,
Bu tatsız hayattan bıkarak gittin.


Ümitsiz yarınlar, faydasız dünler,
Yıldırım hızıyla geçiyor günler,
Ne bekleyen mutlu, ne de gidenler,
Şimşekler misali çakarak gittin.


Çatırdıyor gökler, çöküyor zemin,
Yalan mıydı yoksa ettiğin yemin?
Vuslata ermek mi? Değilim emin,
Ardından kalanı yakarak gittin.


Ne hayır beklenir vefasız yardan,
Kavruldu ciğerim yaktığın hardan,
Yollar da kapanır, geçilmez kardan,
Kapıdan yavaşça çıkarak gittin.


Eser sam yelleri bulutu kovar,
Koydun aramıza aşılmaz duvar,
Geçtiğin yollarda gülden izler var,
Gonca güller gibi kokarak gittin.




Sabri Koca