Gönlünün arzusuna göre iş yapma ki, sırtına pişmanlık yükü yüklenmeyesin. ferideddin attar

Web Zaman Damgası



"sana/sadece sana.." isimli şiir 22.2.2019 02:30:23 Edebiyatdefteri.com Web Zamanında
Edebiyatdefteri.com Sunucularına Yüklenmiş/Güncellenmiştir.
Edebiyatdefteri.com sunucularına yüklenen veya güncellenen şiirler web zaman damgası ile işaretlenir.
Web zaman damgası ile işaretlenen şiirleri sertifika zamanında yer alan bilgilere göre doğruluğunu taahhüt eder.
Detaylı Bilgi İçin Tıklayın.


Şiiri Görmek İçin Tıklayın

sana/sadece sana..
22.2.2019 01:44:31
sus olur/

sen sustukça ciğerlerinde boğulur bir kelime.
sen sustukça tabanları yorulur yokuşların.
sen sustukça yazıyorum sahiplenmeden hiç bir kelimeni
ve kavramadan saçlarını,
avuçlamadan hiçbir ağırlığını bir daha,
arkama bakmadan
ne almışsam
ne bırakmışsam
sarmışsam bedenini ağırlığınca kollarımın

kal kadar.

ama döndüm işte buradayım
kalakaldığım noktada
henüz oturdum,
henüz yaktım sigaramı
üflemedim ama
yüreğine bir işaret koymak için
parmak ucu telaşlarındayım daha ki
senin göz bebeklerine düşeceğini bilmek
dokunacağını harf harf kelimelerime
şu an zorluyor bütün düşlerimi..

ordasın.

odanda ve kıpraşıyorsun
sandalye boşluklarında ki
bunu bilerek yazıyor olmam
bütün anlamlarını sorgulatıyor
kelimelerimin ki
bir masalın düşlerine dönüşüyor
henüz yazıya dökülmemiş kelimeler..

içine giriyorum
bir orman telaşlarında derinlerine
ve kayganlığında patikalarının

saçların
kavradığımda büyüsü bozulacak bir ayna...

buradayim işte
var gibiyim
ve aslında varlığımla kırgın
küs saatlerdeyim
günlerim tekerrürden ibaret
öncekinden farksız sayılmaz.
fakını düşünüyorum bir önceki günün
sonra

sen sustuğunda

renklerini görüyorum duvarların
fark yaratır gibi
değişiyor gözlerimde bütün maddeler ki
her şey kendi içinden dışına doğru değişiyor
içim değişiyor

sen sustuğunda...

dinginliğini düşünüyorsun,
sakin zamanlar dilerken dudakların
ve gelişlerimde vazgeçiş,
bir kaçış
ve bir oluş biçimi olduğunu düşünebilirsin
ben/
sanki gibiyim,
sanki şimdi kalkıp gidecek
yada bir gün mutlaka gidecek
nereye ve kime
nerede ve nasıl
hiç bilinmiyorken
ve fakat hep beyin loblarını zorlayan
bir bilgi olacak.
olasılık hesapları yapacağız
sanki şimdi gülecek,
ağlayacak,
sanki anlatacak ki
bekleme salonları sessizliğine dönüşecek zaman

sen susunca...

ve şimdi buradayım işte,
oradan gitmenin bir kurtarıcı olarak görüldüğü
bu yerdeyim.
gitmenin hiçbir şeyi değiştirmediği
hiçbir şeyi var etmeyip
ya da yıkmadığı bu yerde.
gittiğin bir yere bilincini de götürüyorsan
neye yarardı ki,
aklımda taşıdığım bir dünya
değişen yüzlere rağmen
değişen adreslere rağmen
değişen yollara
ve kayboluşlara rağmen var olabiliyor.
var olabiliyorsa hayal sandığım şey gerçek
ve ben bir hayal mi oluyorum?
siliniyor mu bir bir bıraktığım izler,
izler bıraktım mı?
hiç hatırlanmıyor mu o sesler,
sesim duyulmuyor mu?
sen sus/unca..





(...)
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL