28.12.2018 02:51:54
Öyle özledim ki
Mis kokulu erguvanlarımı
Ebem kuşağına nazlı nazlı bakışlarını
Nazende halleriyle huzur salışlarını
Cennetvari iklime çağırıp
Ellerimden sıkı sıkı tutuşlarını
Varlıklarıyla mest olup
Kendimi sonsuzluğa
Öylece bırakışımı
Taptaze bir bahar edasını
Ruhuma işleyişlerini
Beni benden alıp
Güzelliklerini yaşayışımı
Aralarında gerçek aşka pervaz edişimi
Güneşin ışıklarıyla
Karanlığı boğuşumu
Varlıklarından esen huzur meltemini
Bütün hücrelerimde hissedişimi
Acıyı kederi askıya alıp
Mutluluktan kanatlanışımı
Beni ben yapan değerlerimi
Ruhuma giydirişimi..
Öyle özledim ki..
Sanki Ferhat gibi dağları delip
Şirinine kavuşur gibi
Hasretinden parçalandığım
Yoluna ölmeyi bile göze aldığım
Mis kokulu ergüvanlarıma ulaşıyor
Yüreğimin çığlığı ile yeri göğü inletiyor
En büyük kapıya gidip
Bitti mi Rabbim deyip engin rahmete sığınıyor
Özlemimi diyar diyar dolaştırıp
Yağmur gibi yağdırıyor
Hüznümü daha büyük imtihanlara pelesenk ettiriyorum
Ve daha neler neler yapıyorum gönlümce de
Özlemim azalmıyor
İçimin ateşi sönmüyor
Bağ bozumu
Kavruk bir buğday tanesi yüreğim
Ateşlerle dans eden
Serinliğe hasret
Muştuya susamış
Yaralı bir gönül yansıyor
Aynamdan dünyama
Çilem..
Ne yaman bir çileymiş
Gözü kara
Yalvartan cinsten
Öldüm dedirten
Ama öldürmeyen
Nazını çektiğim mukaddes sevdam
Gel de artık bitir sürgünümü
Çok perişanım
Nolur gel de artık güldür gözyaşı yerine
Şu kan akan gözlerimi
Çok yoruldum
Tut artık ellerimi
Ve bırakma beni
İnan ki artık canıma tak etti
Bu ayrılık beni benden bezdirdi..
Her zamankinden
Daha çok istiyorum
Beytullahın örtüsünü rüyamda örttüğüm gibi örtmeyi
Cennet duvağını başıma geçirmeyi
Zemzemi kana kana içip de
Acılarımı kevser şarabı gibi içip
Susuzluğumu gidermeyi
Kararan gecemin ortasındaki
Kabem!
Bak güneş ışınları yansıyor üstüne
Nolur bu sefer gün ortasında gel rüyama
Ve nolur artık selamet muştusuyla doğ gönlüme..
İnan inan artık
Gel demeye bile mecalim kalmadı..