Öğretmen Önce Ders Verir Sonra Sınav Yapar
Hayat Bunların Tam Tersini Yapar

Vay Gençlik Vay Dedirtiyor insana acımazsiz hayat.
Eskiden küçükten büyüğe doğru sayğı büyükten
küçüğe doğru sevgi vardı gönüller dolusu,su küçüğün
sofra büyüğün derlerdi hak geçirilmezdi Büyükler ko-
nuşurken küçükler can kulağıyla dinler sözün bitm-esini beklerdi sonra büyüklerin izniyle başlardı günün
konusunu anlatmaya,istek ve taleplerini dile getirme-
ye imkan ve olanaklar doğrultusunda,Büyüğümüzün
söylediklerini emir sayardık görev bilinciyle yerine
getirir bilgi verirdik bu alışkanlıklarımız bize Örf,
Adet,Gelenek ve göreneklerimiz doğrultusunda
aşılanmıştı nasıl bir aşıymış,ki hala kalitesinden
ödün vermedi ama meyve,lerinde bozulma gözlen-
mektedir nedenini anlamış değilim.
Geçmişte Eğitmenler eğitilenlere geleceğe dair
bütün konuları anlarır öğretir sonra uyğulamaya tabi
tutarlardı,şimdiki çocuklarımız Allah esirgesin akıl ve
sağlıklarını daim eylesin Anne rahminde hayata dair
her şeyin eğitimini almış doğumundan ihtibaren
yaşam stendartlarını kendisi belirleyerek aile,sine
istek ve taleplerini kendi dili veya mimikleriyle
bildirmektedir,inanmayan çocuğu olan ailelerde
gözlemleyebilir ve hak verecektir.
Gelelim geçmişten günümüze unuttuğumuz
Adetler ve uymak zorunda olduğumuz koşullar
Teknoloji,nin bize sunduğu kolaylıklar,Toplum ve
Aile yapımızda oluşturduğu tahribatlar.
Çocuklarımız doğumundan ihtibaren Televizyon-
la iki aylık,ken elektirikli yada dijital oyuncakla altı,ncı
Ayında Telefonla bir yaşında Tablet Altı yaşında diz üstü Bilgisayarı oluyor,çocuklarımız hayatın her
alanını teknoloji yardımı ile öğreniyor,Türkçe,yi
Yazıp okumadan ingilizce şarkı söylemeyi Din,i
Eğitimini almadan yaşam,a dair her türlü puştluğu
Hatim etmiş oluyor,Yazmayı q klavyeden okumayı
Görsellerden çözüyor matamatik,te çarpım tablosu-
na gerek yok hesap makinası uzmanı olmuş yedi yaşında,okullarda kitap yerine dijital tahta tv
Defter yerine interneti Wın,layan Tablet son
modelinden, kendi beyinlerini kiraya vermişler
Bilgisayar,ın harddiski,ni kullanıyorlar yaşlanmamak
için okul,a giderken servisi varsa götürüyor para
karşılığı yoksa cep Telefonu,nun haritası yolu
gösteriyor es kaza batarya bittiyse ne okulu nede evi
bulamıyorlar ondan sonra aile,ler sosyal medya,da
Çocuğum kayboldu görenlerin insanlık namına şu numarayı araması diye rica mesajları gündeme
bomba gibi düşüyor.
Okul servisi olmayan ve okulu uzak olan
çocuklarımız ise Dolmuş ve Belediye Otobüs,lerinde
kim kaparsa koltuk onundur mücadelesiyle oturdumu koltuğa sanırsın politikacı birdaha kalkmayacakmış
gibi ya uyuyor yada gözler telefonda kolaklar,da
kulaklık dünya yansa umurlarında değil.
Eli bastonlu ihtiyar otobüsün önünden arkaya arkadan öne doğru bastonun ucunu otobüsün
zeminine vurarak ilerlerken on beş yaşlarında
genç rahatsızlığını dile getirerek,amca o baston-
un ucuna lastik taksan,da rahatsız olmasaydık diye
ukalalık yapıyor ihtiyar,da evlat o lastiği on altı yıl
önce baban kendi bastonuna taksaydı,da şimdi
sizin gibi saygısızlar koltukları doldurmasalardı bizde raharsız olmazdık cevabı cuk diye oturuyor.
Yani nereden nereye kimi şeyine takmaz hayatı
dört dörtlük yaşar,kimi ekmek kavğasında geceden sabaha uç buçuk atar.işte böyle bir Dünya,da çocuklarımız sorumsuzca büyür gençlerimiz işsizlik ordusunun kahve köşelerinde Devletimizin dağıttığı
kek simit ve çay la günlerini gün ederler ondan sonra
Uyuyan bir Toplum geleceğinden habersiz Aile yarını belli olmayan bir ülke oluruz.Yerli malı yurdun malı çalışmalı üretmeli sloğanımız söylenmez samanı buğdayı ital eder duruma geliriz.Neden? Emeksiz
yemeyi çalışmadan kazanmayı hak etmeden almayı
Çalışanı dövmeyi hırsızı övmeyi yalancıyı alkışlamayı
Öğrettiler sevdirdiler insanlığımızı öldürdüler.
Geçmişimizde öğrtmenlerimiz önce ders verir
öğretir sonra sınav yapardı herkes başarısıyla öğünürdü ve sevinirdi.
Şimdi Hayat Tam tersini yapıyor önce sınav
Yapıyor sonra Dersini veriyor ömür boyu kaderinle
baş başa iki yakan bir araya gelmeden yaşıyorsun.
Hayatımızdan kesitler,Sayğılarımla.
10.11.2018
Zekeriya Çapanoğlu