31.10.2018 15:05:54
gün olur
çoğalan dünlerimin şakağından
azalan yarınlarımın soğuk terini siler
gün olur
tenimde eskiyen lekelerin yıpranmışlığını
aynalara gülümseyen çocukluğuma verir geçerim
zaten ömür dediğin nedir ki
ak köpüklü
aziz denizlerin anforasında saklı
füsunlu bir andaç değil mi
bünyesinde
bir görüp bir yitirdiğim gerçekle düş arası aşk
biraz da
kederli serkeş bir sarhoşluğun tarihi seferi gizli
aldırmadan
yakınmadan
çocukken elma ağaçları çizen ellerimle
yine çıplak ağaçları giydirir
utangaç gülüşlü bebelere
omzuma güvenle yaslanabilecekleri
en tazesinden tebessümler bağışlarım
bununla da yetinmem
varlığımı yokluğumda özleyen kedileri beslerim sokağımda
toprağın ellerinden döküldüğünde bahar
ıslak taş diplerinden başını uzatan çiçekleri sularım umutla
yollarıma özlemle bakanlara
bulutların ak saçlarıyla selamdan uçurtmalar uçururum göğe sevgiyle
kısacası arkadaş
özgürlüğe
yağmura
kuşa böceğe çiçeğe nasıl hasret kalındığını
kurumuş ağaçlardan ve ölülerden öğrendim ben
bu yüzden
huzurun son faslıymış gibi
yaşamı esirgememem kendimden
Dilek USTA